Fenerbahçe’de başlayan, Anadolu Efes’in kaptanı olarak tamamlanan pırıl pırıl bir kariyer. Saha içi ve saha dışı tavırlarıyla herkesin gönlünü kazanan, 12 yıl taşıdığı lacivert-beyazlı formayla iki EuroLeague şampiyonluğu, üç Türkiye Ligi şampiyonluğu, dört Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu ve iki Türkiye Kupası şampiyonluğuna ulaşan Doğuş Balbay, oyunculuğa veda ettiğini açıkladı.
Aslında böyle bir kariyer çok daha görkemli bir vedayı hak etse de önce bir tören yapılacağı söylendi, ardından plaket verilecek dendi, ikisi de gerçekleşmedi. Coach Erdem Can’ın kendisini takımda görmek istediğini söylemesine rağmen yönetim kararıyla sezon başında yeni kontrat verilmeyen, yaşanan sakatlıkların ardından ‘geri gel’ dense de bir daha basketbola dönmeyen Doğuş, sessizce Türkiye’den ayrıldı, yeni bir kariyer içir Teksas’a doğru yola çıktı. Türk Sporu’nun güzel yüzlerinden olan Doğuş Balbay, bu sessiz vedasının nedenlerini anlattı.
– Seni basketbolu bırakmaya iten karar ne oldu?
“Zaten son 2-3 senedir gelecekle ilgili planlarımı yapmaya başlamıştım. Mesela her yaz Amerika’ya gidip, NBA Yaz Ligi maçlarını izleyip gözlemler yapıyordum. Bunun yanında son iki senede geçirdiğim üç ameliyat motivasyonumu kırdı diyebilirim. Yaş ilerledikçe sakatlıktan dönüş gecikiyor ve sahada yapmak istediklerinizi yapamıyorsunuz. Son yazda Amerika’ya gidişimde kafamda gelecek planları oturdu. Böylece bu kararı aldım. Anadolu Efes’ten sonra Bahçeşehir Koleji ile görüşmelerim olmuştu. Kafa ve mental olarak iyi değildim. Bu yüzden kabul edemedim.”
– Peki Anadolu Efes geçtiğimiz sezon sonunda kalmanı istese kararın farklı olur muydu?
“Erdem Can hocamız geldiğinde onunla konuşmuştuk ve beni takımda görmek istediğini, benchte, dışarıda takımı bir arada tutacak bir lidere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de hocamızın bu isteğini kabul edebileceğimi söyledim. Ardından son karar olumsuz oldu. Yöneticiler geriye baktığında iki senede üç ameliyat geçirmiş, aldığı süreler kısıtlı olan bir ismi, 12 yıl hizmet etse de istemeyebilir.”
“BİRAZ EKSİK KALDIK”
– Sezon ortasında yaşanan bazı sıkıntılar da vardı. Onları da anlatır mısın?
“Euroleague’in Oyuncular Birliği var. Bu son sezonlarda iyice yürürlüğe girmiş bir yapı. Bu kurumun kuralları, yöneticiler, antrenörler, oyuncular ve hatta menajerler tarafından onaylanmış kurallar. Hata tabii ki her yerde var. Ama bunlar tekrarlandığı zaman maalesef hata olmaktan çıkıyor. İşler kötü gittiğinde özellikle milli takımımızın Sırbistan mağlubiyeti sonrası, lige dönüşte Konya maçımız vardı. Yerli oyuncular bu maçta istenilen performansı gösteremedi. Ardından Ergin ağabey de soyunma odasına girdiğinde yerli oyuncuların Euroleague seyahatine katılmayacağını, İstanbul’da kalıp çift idman yapacağını açıkladı. Ben zaten sakattım ve tedavimi olup eve dönüyordum. Çift maç haftasında, çift idmanlar yasak. Bu yüzden oyunculardan bir tepki geldi. Oyuncular Birliği’nin kuralları göre bunun yasak olduğunu söylediler bana. Ardından hem kulüple hem hocalarla iletişimimiz oldu. Bir whatsapp grubumuz var. Oraya yazdım böyle bir kural olduğunu. Ardından da Euroleague de bildirdim bu konuyu. Ardından kulüp ceza yedi. Ondan sonra kulüp tarafında konular nasıl gelişti bilemiyorum. Sezon sonundaki kararı, bu ne kadar etkiledi onu kestiremiyorum. Ama takımca alınmış bir karardı. Keşke bir kaç kişi bunu söyleseydi. Orada biraz eksik kaldık.”
– Seninle devam etmeyeceklerini yönetim nasıl iletti sana?
“Erdem hoca ile yönetim kim gidecek kim kalacak diye o dönemde son bir toplantı yaptı. Ardından Erdem ağabey bana gelip yönetimin kararının olumsuz olduğunu söyledi. 10 dakika sonra da Alper Yılmaz arayıp, ‘Erdem Can ile konuşmuşsun, hizmetlerin için teşekkür ederiz’ dedi. Ben de teşekkür ettim. Böyle bir ayrılık yaşandı.”
– Her ne yaşanırsa yaşansın, senin Anadolu Efes’te geçirdiğin bir 12 yıl var. Bu ayrılık sence sessiz olmadı mı?
“Kulüp bu konuda ne düşünüyor bilmiyorum. Benim kulübe kattıklarımı, 12 yıl aynı formayı giymemi nasıl değerlendiriyorlar bunu da kestiremiyorum. Ama son 5-6 sezonun bana göre en iyi takımıydık. Ben de bu takımın kaptanıydım. Buna rağmen sadece bir teşekkür telefonuyla ayrıldım. Simon gibi benim için de bir forma töreni olursa büyük bir jest olur. Büyük bir hizmetim var sonuçta bu kulübe. Son olarak bir plaket töreni üzerinde konuşuluyordu. Hem başkanımızın, hem benim programına uyan bir maç bulunamadı, gelecek döneme ertelendi.”
“RÜYA GİBİ GEÇTİ”
Anadolu Efes macerasını anlatan Balbay, “Önce taraftarı salona çektik. İlk final-four’un ardından da rüya gibi geçen bir süreç başladı. Euroleague kupasını kaldırdığımda ‘her şeye değdi’ dedim” ifadelerini kullandı.
– Anadolu Efes maceran ve iki Euroleague şampiyonluğu için neler söylersin?
“Öncelikle Anadolu Efes’e gelirken bir Euroleague kupası hayalim vardı. Çünkü Efes o dönemde Avrupa basketbolunda yer etmiş bir kulüptü. Koraç Kupası vardı müzesinde o dönemde. Benim geliş amaçlarımın başında ise basketbol seyircisini, o eski ruhu tekrar geri getirmek vardı. Bunu o dönemde başkanımıza da ilettim. Onlar da büyük emek harcıyorlar bu kulübü yaşatmak, başarıya ulaştırmak için. Biraz zaman aldı ama o ruhu getirdik. Böyle olunca bu benim adıma büyük mutluluktu. İlk final-four’un ardından yaşanan süreç ise rüya gibi geçti gerçekten. İki kez üst üste Euroleague kupasını kaldırdık. Bu hiç kolay bir şey değil. İlk kupamız biraz entresan ortamda kaldırıldı. Seyircisizdi. Ama o kupayı kaldırdığım an her şeye değdi dediğim andı.”
– İkinci kupayı Dunston’a kaldırttın…
“O aslında hep aklımda vardı. O dönemde iki tane ameliyat geçirmek zorunda kaldım. Sezonun büyük bölümünü kaçırdım. İnanılmaz bir özveriyle savaşan onlardı. Mental olarak onları destekledim ama bütün kahrı çeken de onlardı. Bu kadar büyük başarı yakalamışken takım benim kupayı kaldırmam kadar yanlış bir şey olamazdı. Ben de kupayı öpüp ona verdim kaldırması için ve geriye çekildim.”
“TEKSAS DÖNEMİNDE SAVUNMA BANA YAPIŞTI”
– Fenerbahçe’de başladıktan sonra Teksas’a gittin ve hücum gücün biraz zayıfladı. O dönem kalsaydın, daha iyi bir hücumcu olabilir miydin?
“Teksas dönemine kadar ciddi bir hücum gücüm vardı. Teksas’a gidince o sisteme kabul ettirmek için savaşmam gerekti. Bir de coach bana şunu yapacaksın dedikten sonra ben onu yapmak için mücadele ederim. Orada çok önemli hücum silahları vardı. Ben defansif kısımlarımı geliştirmek zorunda kaldım. Bunun çok fazla dışına çıkamadım. Oradaki 4 sene içinde geriye gittim diyemem. Ama ben de savunma istenince, o yönüm gelişti. Hayatım boyunca da savunma yönü yapıştı üstüme. Bırakma nedenlerimden biri de son dönemde yapmak istediklerimi yapamamam oldu. Mücadele etmek, süre almak istiyorum, bazen vücut olarak bazen de kafa olarak bunu yapamıyordum.”
“YILDIZ İSİMLERE KARŞI OYNAMALILAR”
– Ön alan savunmasında son dönemde biraz sıkıntımız var. İlerleyen zamanda sence kimler bu boşluğu doldurur?
“Doğuş Özdemiroğlu bence savunmada iyi işler yapıyor. Yunus Emre’yi de beğeniyorum. Rıdvan ve İsmail Cem’i de seviyorum. Bu rolü üstlenen gençlerimiz var. Ama onları Euroleague seviyesinde de görmemiz gerekiyor. Oradaki yıldızlar karşısında ne yapacaklar çok önemli. Milli takım için de savunma çok önemli. Çok ciddi skorerler var ve ne zaman ne yapacakları gerçekten belli olmuyor.”
“HAYATIMI AMERİKA’DA DEVAM ETTİRECEĞİM”
– Teksas dönemini konuştuk ama yeni dönemde de sanırım orada olacaksın…
“Son iki üç senede Amerika bağlantılarımı güçlendirdim. Şu anda Teksas Üniversitesi’nin coachu benim dönemimde yardımcı coachtu. Şimdi onlar güzel bir oluşuma gidiyorlar. Onlarla yaptığım toplantıda oluşum içinde beni görmekten, benim gibi hizmet etmiş iyi bir kariyere sahip olan bir ismin görev almasından mutluluk duyacaklarını ilettiler. Ailem ile Amerika’ya yerleşip Teksas Üniversitesi’nde hizmete başlayacağım. Bu seneden sonra gelecek de şekillenir. Onların planları da zamanla olacak bir şey. Biraz tecrübe kazanmam gerekiyor.”
DUYGUSAL VEDA
Doğuş Balbay basketbola veda mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Geriye dönüp baktığımda, parkeye adım attığım ilk andan itibaren basketbolun ve beraberinde getirdiklerinin profesyonel kariyerimden öteye geçerek Doğuş Balbay’ı tanımlayabildiğini görüyorum. Tutkularımın, inandıklarımın peşinden koştuğum bu yolculukta yalnızca rakiplerime karşı değil, kendime ve limitlerime karşı da mücadele ettim. Bu süreçte edindiğim tecrübeler sportif gelişimimle birlikte kişisel gelişimime de katkıda bulundu. Başarılarımın yanı sıra başarısızlıklarım da beni güçlendirdi ve bugünkü beni şekillendiren birer ders oldu. Sevinçlerimi, üzüntülerimi paylaşabileceğim birçok dost edindim. Büyüklerimden çok şey öğrendim, küçüklerime de umarım yardımcı olabilmişimdir. Kariyerimde 25 yılı geride bırakırken, şu an içerisinde bulunduğum bu dönemi de en az öncesi kadar önemli görüyorum. Umut ediyorum ki bir sonraki adımım da benzer hikayelere dönüşür, yolum yine güzel insanlarla kesişir. Ailem, eşim ve çocuklarıma bir an olsun beni yalnız hissettirmedikleri için bu vesileyle teşekkür ederken; sahip olduğumuz özel bağın sadece profesyonel bir kulüp içinde değil, aynı zamanda birbirimize olan derin bağlılık ve güven duygusuyla da şekillendiğini gösterdikleri için yönetimimize, koçlarıma, sağlık ekibimize, birlikte ter döktüğüm tüm takım arkadaşlarıma ve en önemlisi beni yıllarca destekleyen taraftarlarımıza minnettarım.”
MUHTEŞEM KARİYER
Basketbol kariyerine Fenerbahçe forması altında başlayan Doğuş Balbay, 2008-2011 yılları arasında NCAA’de Teksas forması giydi. 2011 senesinde Türkiye’ye geri dönerek Anadolu Efes‘e katıldı. Doğuş Balbay 12 sezon boyunca formasını giydiği Anadolu Efes‘te iki Turkish Airlines EuroLeague şampiyonluğu, üç Türkiye Ligi şampiyonluğu, dört Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu ve iki Türkiye Kupası şampiyonluğu kazandı.