‘Yat’lara değil yatırıma kredi

İSMAİL ŞAHİN – Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu enflasyon tahminini güncellediğine dikkat çeken İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Son enflasyon raporunda bant aralığını genişletirken orta noktasının yüzde 36 ve tavan noktasının da yüzde 42 olduğunu söyledi. Yüzde 40 faizi önümüzdeki ay yüzde 42,5 yaptığında beklediği en yüksek enflasyonun üzerinde, reel faize geçecek. Enflasyonun kontrol altına alınması bakımından, beklentilerin gerçekten yüzde 36-42 aralığında çıpalanması için çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. Antalya’da gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenleyen Hakan Aran, gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Aralık ayındaki artıştan sonra faiz artırımına ara verileceğini öngören Aran, enflasyondaki ve ekonomideki gelişmelerin gözleneceğini ve arzu edilen yönde sermaye akımları başladıktan sonra faizin bir süre sabit bırakılacağını ve ondan sonra ortam rahatladıkça ve enflasyonda düşüş görüldükçe faizin tekrar beklentilere uygun olarak indirilebileceğini tahmin ettiğini söyledi. Aran, “Bence Merkez Bankası, faiz seviyesini sene sonunda kendi öngördüğü yere getirme konusunda çok kararlı görünüyor” yorumunu yaptı.

‘Rasyonel olan kalacak’

Kredi maliyetlerinin arttığını, ancak daha önceki ucuz olduğu düşünülen kredi faizi seviyelerinin devam ettirilebilir olmadığına dikkat çeken Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülke olarak rezervimiz, tasarruflarımız itibarıyla o sürdürülemez bir sistemdi. O nedenle bugün atılan adımlar, ekonomide sadece fiyat istikrarını değil finansal istikrarı sağlamak açısından da önemli. Aslında sıkıntılı gibi görünen bu ortamın, her sektörde işini iyi yapanla yapmayanı, gerçekten işini iyi yapanla bugüne kadar ucuz kredi bulduğu için yapıyormuş gibi görünenleri ayırt etme açısından sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Parasal sıkılaşmanın olduğu yerde, rasyonel olan yerde rasyonel hareket eden aktörler kalacak. Rasyonel hareket eden aktörler derken, bir iş yapan, işten kazandığını işine yatıran gerçek iş insanlarından bahsediyorum. İşten kazandığınızla yat alıyorsanız, yurt dışında yatırımlar yapıyorsanız, işinize yatırmıyorsanız, mutlaka kredi gerçek fiyatına geldiğinde zorluk yaşayacaktır. Oyuna girmek istediğinizde, devam etmek istediğinizde bu oyuna sermaye koymanız gerekecek. Zaten onu harcamışsanız, tüketmişseniz de oyundan çıkmanız gerekecek. O yüzden şu anda sıkıntılı bir süreç olsa da bunun ülkemiz için sağlıklı bir konjonktür yaratacağını düşünüyorum.”

‘Seçimden önce yabancı gelir’

Türkiye’ye yabancı sermaye ilgisine dair yorumlarını da paylaşan Aran, şöyle konuştu: “Genellikle seçimlerden sonra Türkiye’ye yabancı sermayenin ilgisinin artacağı yönünde bir beklenti var. Ben Türkiye’ye girmek için bekleyen yabancı sermayenin yerel seçimlerden sonra değil seçimlerden önce geleceğini düşünüyorum. Türkiye’de faiz oranlarının rasyonelleşmesiyle yabancı sermayenin artık kuru da öngörebilmesi sayesinde dövizini ne zaman bozdurup Türkiye’ye gireceği, Türkiye’de hangi enstrümanlara yatırım yapacağı ve buradan hangi işlere para yatıracağı konusunun netlik kazanacağı kanaatindeyim. Türkiye’ye olan sermaye akımlarının güçleneceğini ve uygun maliyetle yabancı para kredi verebilir duruma geleceğimizi, CDS risk priminin 300’ün altına ineceğini öngörüyorum. Dolayısıyla CDS risk priminin düşük olduğu, yabancı ilgisinin yüksek seyrettiği, yabancı para kredi bulabildiğimiz bir yerde çok rahatlıkla iş dünyasına, turizmcilere dolar ve euro bazında kredi verebileceğimizi düşünüyorum. Bu, bankalar arasındaki rekabeti de artıracak.”

‘Enflasyon-kur makası kapandıkça rahatlarız’

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, önceki dönemlerde olduğu gibi döviz kurlarında artık anormal artış beklemediklerini, enflasyona paralel bir kur artışı beklediklerini söyledi. İş dünyasının dengesini bozan asıl şeyin kurla enflasyon arasındaki makas olduğuna dikkat çeken Aran, “Tüm maliyetleri enflasyon üzerinde artıyor. Tüm gelirleri kur artışı üzerinden… Enflasyon yüksek, kur baskılanmış olduğunda bunun iş insanına hayrı yok. Ya da kurun arttığı, enflasyonun ondan daha fazla arttığı durumda da bir hayrı yok. O yüzden enflasyon kadar artan kurun herkes için öngörülebilirliği sağlayacağını, yatırım kararlarını vermeyi kolaylaştıracağını düşünüyorum. Şu anda başladığımız yolda devam edersek, sonuçları bizi 2026’da rahatlatır” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir