UEFA Konferans Ligi D Grubu ilk maçında Beşiktaş, deplasmanda Club Brugge deplasmanına konuk oldu. Jan Breydel Stadı’nda oynanan karşılaşma 1-1’lik eşitlikle sona erdi.
Karşılaşmada Club Brugge’ün golü 77. dakikada Vanaken’den geldi. Mücadelenin 88. dakikasında sahneye çıkan Cenk Tosun beraberliği sağlayarak siyah beyazlılara 1 puanı getirdi. Spor yazarları siyah-beyazlı takımın oyununu değerlendirirken Attila Gökçe’den pas oyununa tepki geldi.
ATTİLA GÖKÇE: PAS GEVEZELERİ / MİLLİYET
Brugge 12 korner atıyor, 22’nin peşinde… Bizim Beşiktaş’ın bir korneri bile yok. 419 pas yapmış ev sahibi. Beşiktaş’ın 49 pas fazlası var (468)… Onlar 10 şut atıyor, 12 korner kazanıyor, bizimkiler Cenk’in golü dahil üç şut çıkarıyor. Mert gecenin kahramanı oluyor ama Beşiktaş o pas gevezeliğiyle sonuç vermeyen top kayıplarıyla kaybolan bir etkinlik peşinde… Gol için canla başla mücadele ettikleri halde şut sayısında yetersiz kalmalarının, boşuna yorulmalarının bir açıklaması yok… Varsa da ben bilmiyorum.
Şenol hoca biliyor ama ne futbolcularına söylüyor ne de bize açıklıyor. Böylesine bir telaşe maçında ilk 10 dakikanın sonrasında bütün maç boyu başabaş mücadele eden, topu sahiplenen Beşiktaş’ta golü getirecek adam kenarda bekliyor. Cenk Tosun çok daha erken girmeliydi oyuna… Elbette bu zamanlama Şenol hocanın bildiği bir şey… Belki Cenk’in fizik gücüne güvenemiyor, belki de başka bir fırsat kolluyor. Neyse, neyse… Bu satırları yazarken Cenk’in oyuna girdiğini görüyorum. Hemen sonrasında 89’da golü buluyor Tosun’umuz… Eee bu kadar topla uğraşmanın da bir ödülü olmalı… Alkışlar Cenk’e… Beşiktaş’a da her şeye rağmen “Bravo” diyelim…
Böylesine top kullanıp, şutsuz ve kornersiz nafile bir maçtan nihayet Cenk’i anımsayıp oyuna sokmak ve onunla bir beraberlik bulmak yine de başarıdır. “Hem Şenol hocayı alkışlayalım, hem de Beşiktaş’ı.” Beşiktaş Aboubakar’ın gol serisinden sonra Trabzon ve Brugge’de sıkıntılı, zor maçlar yaşadı. Ne Şenol Güneş’in ne de Beşiktaş taraftarlarının alıştığı bir şey bu… Kazanmaya alışmış Beşiktaşlı futbolcuların da tuhaf karşıladığı ama işin içinde oldukları için bizden daha iyi anladıkları bir gerçek var… O gerçeği düşündüm… Ezeli rakipleri parayı basıp zengin transfer menüleriyle derinleşirken Beşiktaş kadrosu bütün iyi niyetli gayretlere rağmen doğru transferler de yapsa derinlikten yoksun “sığ” bir özellik taşıyor. Bu özellik ancak istikrar, yeni bir oyun anlayışı ve beklenenin üstünde bireysel başarıyla kazanılabilir. Başkan Ahmet Nur Çebi “yüzde 99 şampiyonuz” diyor ama bu sözler gerçeklikle örtüşmüyor.
Başkanın yüzde 99’una karşılık bu kadar beklentiden sonra hayal kırıklığı oranının yüzde 100 olduğu söylenebilir. Yine de Brugge’den çıkmayalım… Puan cetveline göre Beşiktaş gurbetten cebindeki bir puanla dönüyor. İstanbul’da daha iyi daha akıcı maçlar oynayıp grupta iddia sahibi olabilir. Bizim çektiğimiz fotoğrafın güzel çiçeklerle bir tabloya dönüşmesi herkesi sevindirir. Gecenin alkışlarla kutlanacak iki adamı var.
Kaleci Mert, en az 4-5 golü kurtardı. Yediği gol savunmadaki ağır ihmalden atıldı. Bir de Cenk Tosun var. Bu golcünün hem Beşiktaş’ta hem de Milli Takımda yapacağı zor işleri bekliyoruz. O işleri başardıkça hem Beşiktaş hem de Milli Takım yol alacaktır. Beşiktaş iki yerli ve millisiyle övünebilir.. Bize de alkışlamak düşer.
ALİ ECE | ÖP MERT’İN ELİNİ
Brugge ilk 20 dakika çok etkiliydi, 8’de Vanaken’in kafa vuruşunun direkten dönmesi şansımız oldu. Maç durakladığında Şenol Güneş hemen Amir ve Ege’ye yazıp çizerek Brugge’un asimetrik 3-5-2’si karşısında zorlanan orta sahasına talimatlar verdi. Sonrasında Beşiktaş önce oyunu dengeledi sonrasında da merkez orta sahada Gedson farkıyla üstünlük kurmaya çalıştı. Hücumda yeteri kadar çoğalamayan Beşiktaş rakip kaleyi tutan ilk şutunu 42’de çekebildi. Trabzon’daki hezimette ilk isabetli şutunu 82’de çekebilmişti bu açıdan ilk yarıdaki Beşiktaş performansı ehveni şer yani kötünün iyisi olsa da Beşiktaş koskoca devrede hücumda bir türlü etkili çoğalmayı başaramadı. İkinci yarının hemen başında Beşiktaş, Aboubakar ile gole gerçekten yaklaştı çünkü ilk kez hücum temposunu yükseltmeyi başardı. Trabzonspor maçındaki sorun tekrardan ortaya çıktı: Maçın temposu yükselince Beşiktaş hücumda daha üretken olsa da savunmada çok büyük açıklar verebiliyor. 57’de Thiago boş kaleye kaçırdı, 59’da ise Mert olağanüstü bir kurtarış yaptı mesela! 66’da iki oyuncu birden değiştirdik ama oyun kalitemiz yükselmedi.
77’de kalede iki Mert bile olsa golü yememiz maalesef kaçınılmazdı: Brugge yine sağdan geldi, sola çevirdi bu kez Vanaken Rosier’nin uyumasından faydalanıp usta işi vuruşla golü attı. Mert sayesinde golü hem geç yedik hem de verdiğimiz pozisyonlara göre neyse ki az yedik. 84’te oyuna giren Cenk formun geçici klasın ise kalıcı olduğunu kanıtlayan cinsten bir gole imza attı. Brugge deplasmanında 45-85 arası verdiğimiz pozisyonlardan sonra bu 1 puanı öpüp başımıza koysak yeridir. Mert’in de ellerinden öpmek gerek!
CEM DİZDAR | HÜCUMLA DEĞİL SAVUNMAYLA
Beklendiği gibi başlayan maçtaki bunaltıcı Brugge etkisini kırmanın yolu olarak topu kullanmayı seçen Beşiktaş, ilk devrenin ortalarına doğru oyunu dengeye getirdi. Lakin pas alanları oluşturup rakibini top peşinde koşturduysa da bu çabanın karşılığı olarak ciddi tehlikeler yarattığı söylenemez. Bunda da takım savunmasına destekte çok verimli olan Gedson Fernandes’in basit oynamaktan yani pasla ilerlemekten uzak tavrının etkisi vardı. Hatırlanırsa yakın zamanda Şenol Güneş de bu durumdan şikayet ediyor, mealen yazıyorum, Fernandes’in ‘Kazanma arzu’su nedeniyle zaman zaman takımdan kopuk olduğunu söylüyordu. Hal böyle olunca kenarlardaki Muleka ile Rashica oyuna yeterince giremedi bu da Aboubakar’ı görünmez kıldı. Her şeye rağmen Brugge’ün oyununu baskılayıp, onları geri iterek ilk yarıyı hasarsız atlatmayı başardı Beşiktaş. 55’lere doğru Brugge yeniden toparlanıp pas bağı güçlü organizasyonlarla üst üste Beşiktaş ceza sahasına girmeyi başladı.
En iyi yaptığı iş…
Birkaçını futbolcular kullanamazken birinde Mert Günok muazzam bir reaksiyonla golü önledi. Ancak 77’de Masuaku’nun pas seçeneği aramak varken gereksiz orta girişiminde olanlar oldu! Hızla çıktı Brugge ve en boş oyuncuyu bulup boş kaleye attı golü… 88’deki orta sahadaki baskıdan çıkamadılar ve Aboubakar’a Beşiktaş’ın ulaştıramadığı topu rakip ulaştırdı, Cenk de en iyi yaptığı işi yapıp golü attı. Hücum verimliliği düşük olsa da savunma direnciyle Beşiktaş ilk puanını aldı. Daha fazlası ise bu oyunun gelişme niteliği. Böyle devam edebilirlerse ve örneğin Brugge’ün ceza sahası içine girerken gösterdiği takım tavrını klonlayabilirlerse işin hücum yönünü de halledecektir Beşiktaş.