Mirasını 92 yıl kimse yiyemedi! Torununun torunu vasiyetiyle milyoner oldu

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Bir kişi hayatını kaybetmeden önce kendisinin ölümünden sonra mallarının nasıl bölüşülmesini istediğini genellikle vasiyetiyle birlikte açıklar. Tarih, bugüne kadar sayısız ilginç vasiyetlerle dolu. Ancak yakın zamanda ABD’de açığa çıkan bir vasiyet olayı, herkesi şaşkına çevirecek cinsten. 92 yıl önce yaşamını yitiren kereste tüccarı Wellington Burt’ün daha önce eşi benzerine pek de rastlanmayan bir şeye imza attı.

92 YILLIK KURALI KENDİ ELLERİYLE KOYDU

ABD’nin en zengin 8 kişisinden biriydi. Hayatını kaybettiğinde takvimler 1919 yılını gösteriyordu. Milyoner olmasına rağmen para konusunda cimriydi ve onun bu özelliği günümüze kadar ulaşacaktı. Wellington Burt, hayatını kaybetmeden önce çocuklarına, torunlarına hatta torunlarının torunlarına bile rahat ettirmeyecek bir karar aldı. Serveti 100 milyon dolardı (yaklaşık 2 milyar 697 milyon lira) ancak hayatını kaybettiğinde ailesinden hiçbiri bu mirastan yararlanamayacaktı. Yaşarken de yakın çevresinde cimriliğiyle meşhur olan Burt’ün mirası ne birincil ne de ikincil dereceden akrabalarına kaldı. 92 yıllık kuralı kendi elleriyle koyan Burt’ün ne istemişti?

Bir zamanlar Saginaw’da belediye başkanı ve eyalet senatörü olarak görev yapan kereste tüccarı Wellington Burt’ün naaşı, 2 Mart 1919’da şehrin Forest Lawn Mezarlığı’ndaki 15 metre yüksekliğindeki beyaz mozoleye defnedilmişti.

GELECEKTEKİ TORUNLARINA BİLE BİR ŞEY BIRAKMADI

Hayatını kaybettiği gün vasiyeti yakın çevresine duyuruldu. Herkes kendisine kalacak payı duymak için bir yandan üzgün olsa da diğer yandan meraklı bir bekleme içindeydi. Ancak sonuç herkes için tam anlamıyla bir hüsran oldu. Burt’ün 4 çocuğu, babalarının vasiyeti açıklandığında duydukları karşısında kelimenin tam anlamıyla şoke oldu. Ülkenin en zenginlerinden biri olan babaları vasiyetinde çocuklarından hiçbirine tek bir şey bile bırakmamıştı. Üstelik sadece kendileri değil onların torunları dahi bu mirastan yararlanamayacaktı.

İşin içinde bir tuhaflık olduğunu düşünen, babalarının sandıklarından da daha çok cimri olduğuna inanamayan çocuklar konuyla ilgili yetkililere başvuruda bulundu. Ancak yapılan tüm başvurular reddedildi. 1920 yılına gelindiğinde avukatlar, bir oğlu, üç kızı ve dört torunu için nakit olarak 720 bin dolar ve 5 milyon dolar değerinde olan demir madenlerinin haklarını alabildi. 1961’de çocukları ve torunlarından oluşan 9 mirasçı bir kez dava daha açtı. Açtıkları dava sonucunda 700 bin dolar (yaklaşık 18 milyon 896 bin lira) daha dağıtıldı. Ancak 1961’den beri açılan hiçbir davada başka bir dönüş alınamadı.

Kural belliydi: Wellington Burt vasiyetine, “Servetim, son torunum öldükten 21 yıl sonra dağıtılacak” dedi. Kuralı harfi harfine uygulayan eyalet yetkilileri 1989’da Burt’ün son torununun ölmesinin ardından kronometreyi başlattılar. 1989 yılından tam 21 yıl sonra miras bölünecekti. Burt’ün uzaktan torunu olan 19 yaşındaki Christina Cameron yıllardır herkesin yerinde olmak istediği ‘o kişi’ydi.

MİRASA KARŞISINDA HİÇ HEYECANLANMADI

Wellington Burt’ü görmeyen, onu pek fazla tanımayan torununun torununun torunu olan Christina Cameron, Michigan’lı kereste baronu Wellington Burt’ün büyük-büyük-büyük-torunuydu. Burt’ün ölümünün ardından 92 yıl geçtikten sonra dağıtılacak 100 milyon dolarlık servetin sahibi olduğu gerçeğini ise ancak 2011 yılında öğrenebildi.

Henüz 19 yaşında olan Cameron’ın ailesi ve ailesinin de ailesi, dahası Burt’e kadar uzanan herkes bu mirasın kendilerine geçmesi gerektiğine inanarak hayatları boyunca miras mücadelesi vermişti. Cameron ise bu çetrefilli hikâyeyle pek de ilgili değildi. Kereste tüccarı Burt’un torununun torununun torununun torunu olan Cameron, “Büyükbabam bu konuda oldukça heyecanlıydı, o öldükten sonra annem de bu konuda oldukça heyecanlıydı. Ancak hiçbiri umduğuna kavuşamadı. Kardeşim Cory ve ben onlar kadar istekli değiliz” dedi.

Wellington Burt’ın miras hikâyesi onun aile üyeleri için olduğu kadar parayı koruyan ve süreci takip eden eyalet yetkilileri için de zordu. Eyalet yetkilileri için de nesilden nesile aktarılan bir görevdi bu ve mirası bölüştürecek şanslı kişi Saginaw İlçesi Baş Veraset Hakimi Patrick McGraw oldu. Elinde mirasın paylaşımıyla ilgili onlarca dosya vardı. Bunu 12 yıllık kariyeri boyunca karşılaştığı ‘en karmaşık vasiyet projelerinden biri’ olarak nitelendiriyordu McGraw ve bu mirası paylaştıracak kişi olduğu için çok heyecanlı hissediyordu.

PANDORA’NIN KUTUSU 92 YIL SONRA AÇILDI

Christina ve Cory, bu mirastan pay alacak tek kişi değildi. Onlarla beraber 30 mirasçı daha vardı ancak hiçbirinin payı Cameron kardeşlerinki kadar değildi. Her mirasçı için geneolojik araştırma yapıldı. Araştırmalar sonucunda 32 kişinin Burt’ün mirasından hak almasına karar verildi. Pandora’nın kutusu 2011 yılında açıldı. Wellington Burt’ün mirası tam 92 yıl sonra paylaştırıldı.

Wellington Burt’ün neden böylesine çılgınca bir miras kararı aldığını hiçbir kimse hiçbir zaman bilemedi. Yaşarken de huysuzluğuyla bilinen Burt, nesiller boyunca bu şekilde anıldı. Kimilerine göre çocukları birbirine düşmesin ve kargaşa çıkmasın diye böyle bir şey yapmıştı. Ancak gerçek ne olduğu halen bilinmiyor. Şu anda bilinen tek şey ise Burt’ün 100 milyon dolarlık vasiyeti ve lanetli mirasının, konudan ancak 2011 yılında haberdar olan 92 yıl sonraki torunlarına kalması.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir