Sanat tarihinin ‘cebelleştiği’ en büyük soru-cevap sarmalı “Geleceğin Sanat Eseri” tabiri olabilir. Bu, operaları ile tanınan Alman yazar, besteci, tiyatro direktörü, müzik teorisyeni Richard Wagner’ın (1813-1883) aynı adlı kitabının da başlığıydı. Wagner’e ait çalışma, ilk kez Çağatay Ünaltay’ın Türkçesiyle Alfa Yayınları’nın Araştırma serisinin 282’nci yayını olarak basıldı. Ünaltay, eserin, Leipzig Otto Wigand Basımevi 1850 tarihli ilk baskısından faydalandı. Biz de sanatçı İnci Eviner ve çalışmalarını Almanya’da sürdüren Özlem Günyol ve Mustafa Kunt ikilisi ile, Wagner ve kitabının 21’nci yüzyıla bıraktıklarını yorumladık.
Wagner’in ‘bütüncül sanat eseri’ fikri bugünün sanatına ne kadar iyi, ne derece kötü ilham verdi?
Özlem Günyol – Mustafa Kunt: Günümüzde her şey sanatın malzemesi olabilir. Bu anlamda, sanatsal ifade araçları çeşitlendiler, birbirlerinin içerisine girdiler ve düşünsel bir estetik yaratımının parçası oldular. Sanatçı malzemesinden bağımsızlaştı. Bu nedenle malzemenin çizdiği sınırlar artık bizim için geçerli değil. Sınırlar kalkınca bir medyumda mükemmelliğe ulaşma kaygısı da kendiliğinden yok oldu. Wagner’in bu (Gesamtkunstwerk) kavramı farklı disiplinlerin bir aradalığından ortaya çıkan etkiyle ilgilenir.
Wagner’in sürekli halktan yana tavır aldığı, metinlerinden de dikkatimizi çekiyor. Bu eserindeki ‘miting konuşması’ gibi ifadeler hakkında fikriniz nedir?
Wagner’in söylemlerinde ‘Halk’ kelimesi sadece olumlu unsurlarla bağlantılı olarak kullanılır. Tüm olumsuz unsurlar başkalarından gelir. Bu idealize edilmiş halk kavramı, neredeyse bir yarı tanrı gibi iyilik/yaratıcılık yayar. Tüm büyük icatları yapanlar halktır. Dili yaratan halktır. Dini yaratan halktır. Devleti yaratan halktır. Halk yaratıcıdır. Ancak halk insanlardan oluşur. Ve insanlar hem olumlu hem de olumsuz tüm unsurları içerir. Zaafları vardır, hatalar yapar, acımasızdır. Dolayısıyla eğer insan tüm bu şeylerin yaratıcısıysa, o zaman zıttı olan şeylerin de yaratıcısıdır. Halk kendi celladını yaratmış, yarı tanrı yarı ayaktakımıdır. Tanrımsı insandır.
İnci Eviner: Wagner, hâlâ tartışmaların odağı
“Günümüzdeki tanımla disiplinler arası sanat, Wagner’de sanat, dans, şiir ve tone (müzik) birleşiminden oluşan ve sosyal birliğin sembolik formlarla ifade edilmesidir. Gesamtkunswerk kavramını düşünürken (ressam) Anselm Kiefer’in ‘Parsifol’dan nasıl etkilendiğini hatırladım. Wagner ve Kiefer ilişkisi hakkında yazılmış makalelere dönüp bir daha bakmak istedim. Ressam ve besteci arasındaki benzerlik aynı zamanda onların politik kişiliklerinden de kaynaklanıyor. Kiefer’in ilk dönem Nazi selamı ile fotoğrafı ve Wagner’in antisemitik ifadeleri, oldukça tartışılmıştır.
Günümüzde, sanatta pozitif ayrımcılık oldukça yaygın. Bu yaklaşım, şimdiye kadar görülmezden gelen, ötelenen azınlıklara kendilerini temsil olanağı sağlarken diğer yandan bu yaklaşımın Batı tarafından yeni bir ‘ehlileştirme’ yolu olduğunu düşünenlerin sayısını küçümseyemeyiz. Bu konudaki kafa karışıklığının politik kimliklerin çatışmalara yol açtığı bir dünyada, bu kimliklerin sınırlarını keskinleştirmenin de ne kadar doğru olduğunu, tam da bugün düşünmek durumundayız.”