DUYGU ERDOĞAN – Çiftçilerin yaş ortalaması Haziran 2023 itibarıyla 58’in üzerine çıktı. Türkiye nüfusunun 1950’lerde yüzde 75 olan kırsal nüfus oranı; 2018 yılında yüzde 25’e gerilerken, 2022’de bu gerileme daha hızlı hissedildi ve kırsalda yaşayan nüfus oranı yüzde 17.3’e kadar düştü.
Üstelik bu nüfusun en büyük payını 65 yaş ve üstü kişiler alıyor. Tüm dünyada olduğu gibi yaşlanan köy nüfusu, gıdanın geleceği için en büyük risk olarak görülüyor. Her yıl daha da hissedilir hale gelen yaşlanan çiftçi nüfusu nedeniyle ortaya çıkan sorunlar, gıda enflasyonunu da yükseltiyor. Azalan üretim, artan işçilik maliyetleri, değişen bitki deseni; sürdürülebilir üretimi tehdit ederken, bu sorun en hızlı şekilde hayvancılıkta kendini belli ediyor. Konunun uzmanları, şehirlerde son yıllarda daha hissedilir olan ‘hayat pahalılığının’ fırsata çevrilerek; genç nüfusun köylere yönlendirilmesi için ciddi sosyal ve ekonomik teşviklerin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye gibi üretici bir ülkedeki gıda enflasyonunun yüksekliğine dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bunun önemli nedenlerinden birini Türk çiftçisinin yaş ortalamasının yükselmesi ve buna bağlı olarak üretimde ortaya çıkan sorunları göstermişti. Avdagiç, tarım için güçlü bir strateji ile gençlere çiftçiliği ve tarımın özendirilmesi gerekliliğine dikkat çekmişti.
%5’i 32 yaş altı
Tarımdaki bu demografik tehlikeye sıkça dikkat çeken Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB kayıtlarına göre, Türkiye’deki erkek çiftçilerin yaş ortalamasının 57.7, kadın çiftçilerin yaş ortalamasının 60.1, kayıtlı toplam çiftçilerin yaş ortalamasının ise 58.1 olduğu bilgisini verdi. Verilere göre Türkiye’de güncel çiftçi sayısının 5 milyon 162 bin olduğunu belirten Bayraktar, “Sistemde kayıtlı çiftçilerimizin yüzde 34’lük kısmı 65 yaş ve üzeri, 34.6’lık kısmı 50-64 yaş arasında bulunmaktadır. Çiftçilerimizin yüzde 26.4’ü 33-49 yaş arası, yüzde 3.8’i 25-32 yaş arası ve yüzde 1’i 18-24 yaş arasında. Türkiye’de 18-32 yaş arasında çiftçilik yapanların oranı toplam çiftçilik yapanlar içinde yüzde 4.8’e tekabül ediyor” dedi. Avrupa ve ABD’nin de benzer tehlikede olduğunu ve buna uygun düzenlemeler yapmaya başladıklarını anlatan Bayraktar, Türkiye’nin daha iyi durumda olmasına rağmen kısa sürede tarımda yaşlı nüfusa sahip ülkeler seviyesine geldiğini ifade etti.
Zahmetli işten kaçış yaşanıyor
Yaş kaynaklı olarak tarımsal iş gücünün azalmasını üretimdeki en büyük risk olarak gösteren Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, halihazırda bitkisel ve hayvansal üretimde en çok yabancı işçilerin çalıştığını, ancak bunun bir çözüm olmadığını söyledi. Özellikle hayvancılıkta artık işlerin yüzde 80’ine yakınının yabancı işçilerle sağlandığını anlatan Soylu, “Kaybı bir anda ve çok yüksek olan hayvancılık gibi işlerde, hayvancılığı bırakan bir daha dönmüyor. Çünkü çok zahmetli. Mevcut durumda da işin her aşamasında yabancı işçiler var. Küçük ailelerin bunu sürdürmesi oldukça zor hale geldi” dedi. Şehirlerde hayat pahalılığının daha belirgin hale geldiği bu dönemin gençlerin köylere göç etmesi konusunda ‘fırsat’ olarak değerlendirilebileceğini anlatan Soylu, “Aksi durumda bitki deseni bile hızla değişir. Çiftçiler teknolojinin verdiği imkanlarla daha az iş gücü olan bitkilerin ekimine yöneliyor. Bu, ülkemiz için gelecekte daha farklı sorunları beraberinde getirecek” diye konuştu.
‘Sosyolojik boyutu çözülmeli’
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gençlerin köylerine dönerek üretime katılmaları konusunda daha önce çeşitli projeler hayata geçirildi. Bazı projeler ise devam ediyor. Bu kapsamda Genç Çiftçi Projesi uygulandı, Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı kapsamında hibeler verildi. Genç girişimcilere Uzman Eller destekleri sağlandı. Ancak genç nüfusun tarıma dönmesi için öncelikli çalışmaların sosyolojik yapıda olması gerektiğini anlatan uzmanlar, bunun ekonomik kazanımların da önünde olduğunu belirtiyor. Süleyman Soylu, “Sadece evlenmek için, bir yuva kurmak için bile köyündeki aslında görece yüksek sayılabilecek gelirini bırakıp asgari ücretle şehirde herhangi bir işte çalışmayı tercih edenler var” diyor. Genç nüfus için konunun uzmanlarının teşvik önerileri ise şöyle:
– Tüm köylerde sosyal altyapı kurulmalı. İnternet, iletişim, okul ve sağlık imkanları ulaştırılmalı.
– Köyde yaşamak avantajlı hale gelmeli. Vergi avantajları sağlanmalı.
– Tarımın algısının iyileştirilmesi, ilkokuldan itibaren artırılacak derslerle, yükseköğretimde ise ziraat fakültelerinin öne çıkarılmasıyla yapılmalı.
– Tarımda çalışacak gençlerin SGK primleri devlet tarafından karşılanmalı.
– Kırsal kalkınma desteklerinin yanında çiftçi gelirlerinin artırılması, diğer sektörlere yaklaştırılması gerekir.
– Kırsal alanlarda tarıma dayalı sanayiye yönelik yatırımların desteklenmesi ile tarımsal ürünlerde katma değer sağlanması ve yeni iş imkânlarının yaratılması önem taşır.