Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu’nda Zalgiris Vilnius deplasmanından 2-2’lik eşitlikle ayrıldı. Sarı-kırmızılı takımın gösterdiği performansı spor yazarları değerlendirdi.
Milliyet Gazetesi yazarlarından Osman Şenher, tecrübeli futbolcunun performansını eleştirdi ve fizik olarak yetersiz kaldığını belirtti.
İşte Zalgiris Vilnius – Galatasaray maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
GALATASARAY HAZIR DEĞİL / OSMAN ŞENHER
Sezon başı oynanan resmi maçların hepsi zor geçer. Hele de bu Avrupa Kupası maçıysa daha da zorlaşır.
Zalgiris kendi liginde sezon ortasında maçlarını oynuyor. Galatasaray ise dört haftadır idman yapıyor. Futbolcuların yarısı ise sadece iki haftadır çalışıyorlar. Onun için rakip kim olursa olsun ilk karşılaşmada neden daha iyi futbol oynanmadı diye eleştiri getirilmesi doğru olmaz.
Evet orta sahada Torreira’nın olmadığı müsabakaların hepsinde sıkıntı olacak. Berkan ve Oliveira onun yerine dolduramaz, bu kesin. Sıkıntının da en büyük kaynağı zaten ikinci bölgeden kaynaklanıyor. Zaniolo fizik olarak hazır değil… Ayrıca da kanatlardan içe girdiği zaman daha etkili oluyor. Barış Alper de aynı şekilde…
Icardi varsa, Bakambu varsa, Halil varsa bu futbolcular santrfor bölgesinde daha etkili olur, bu da kesin. Ve dün gece ikinci golü de Halil attı. Dikkat edin pozisyonda takipçiliği, kendini rakipten kurtarması ve vuruş tekniği ne kadar sakindi. Resmen benim yerim burası diyor.
Barış ile Zaniolo çok süratli oyuncular. Kenarlardan kaleye girdikleri zaman, çok etkili oluyorlar. Gol atabiliyor, defansa baskı yapabiliyorlarlar ama santrfor mevkisinde kesinlikle düşünülmemeleri lazım.
Dries Mertens’in yaşı ne olursa olsun adam futbolcu; top tekniği çok farklı. Verdiği paslar, rakip eksiltmesi, takımı hücuma çıkarması gerçekten üst seviyede. Şu anda da forması en garanti olan isimlerin başında geliyor. Okan Hoca kendisini ilk 11’de başlatmadıysa bunun sebebi 90 dakikayı kaldıracak fizik gücünün olmamasıdır.
Angelino takıma alışma maçlarında ama belli ki hücuma çıkıldığı zaman İspanyol sol bek kanadındaki çizginin tamamını kullanıyor. Orta yapıyor, şut çekiyor. Dün geceki maç ölçü olamaz. Bir-iki hafta sonra gerçek Angelino’yu seyrederiz. Mutlaka defansif görevini de kusursuz yapacaktır. Litvanya ekibi karşısındaki hataları tekrarlamayacaktır.
Skor hiç önemli değil. Nelsson da hazır değil. O da çok adam kaçırıyor. Her şeyden önce fizik olarak takımın daha güçlenmesi lazım, bu da zamanla olacak.
Zalgiris maçı berabere bitti, haftaya İstanbul’daki rövanşta aman bir kaza olmasın diye panik yapmaya gerek yok. Galatasaray elini kolunu sallayarak bu turu geçer.
Wilfried Zaha, Mauro Icardi, Lukas Torreira ve orta sahaya yapılacak transferler takıma katıldığı zaman tabii ki Cim Bom’un görüntüsü, havası ve her şeyi değişecek. Bunun için de herkesin biraz sabırlı olması lazım.
TUR İSTANBUL’A KALDI / TOLGA ERSARI
Zalgiris’in nasıl bir oyun planı uygulayacağı, maç öncesinde az çok belliydi. Nitekim karşılaşmanın başlamasıyla birlikte sahasında çok adamla savunma yapan ve hızlı çıkışlarla gol bulmayı amaçlayan oyun planını sahaya yansıttı ev sahibi takım. Galatasaray, bu savunmayı aşmakta zorlandı. Çünkü, Yunus’un direkten dönen topu ve Zaniolo’nun denemesi dışında kapalı savunmayı aşmak için yapılması gereken varyasyonları gereği gibi yapamadı sarı- kırmızılılar. Bunda, özellikle kadro yapısı ve nispeten de sezon öncesi tam anlamıyla hazır olamama etkili oldu.
Galatasaray, şampiyonlukla sonuçlanan geçen sezona göre omurgasındaki üç önemli oyuncudan yani Torreira, Mertens ve Icardi’den yoksun çıktı Zalgiris karşısına. Icardi’yi henüz resmi olarak kadrolarına katamayan sarı- kırmızılılar, Torreira’yı da çok aradılar. Berkan Kutlu için sezon öncesi kamp çalışmalarında çok büyük bir performans sergilediği ve büyük bir gelişme gösterdiği söyleniyordu. Ancak Berkan bu söylenenlerin onda birini bile yansıtamadı sahaya! Berkan, bildiğimiz Berkan’dı ve yine kötü bir maç çıkarttı.
Zaniolo, iyi niyetle mücadele etti. İlk yarıda yaptığı ortadan delme çabalarını daha çok deneyebilirdi. Topla çok oynaması ve yanlış tercihleri, yine fazla top kaybı yapmasına neden oldu.
Barış Alper Yılmaz da çok etkisiz kaldı. 27. dakikada maç 0-0 iken rakip defansın hatası sonucu kaleciyle karşı karşıya kaldığı net pozisyonda çok kötü vurdu. Bırakın bu seviyeyi, alt liglerde bile böyle pozisyonları kaçırmanın izahı zordur. Bu tür rakipler karşısında bu çeşit fırsatları yakaladığınızda gole çevirmeniz gerekir. Aksi takdirde sorun yaşayabilirsiniz. Nitekim Galatasaray da bu sorunu yaşadı. Barış Alper Yılmaz’ın bu anlamda bir ders çıkartması gerekiyor.
Okan Buruk, ilk yarıdaki kötü oyuna ve devreye Muslera sayesinde 0-0 girmesine rağmen oyuncu değişikliği yapmadan başladı ikinci yarıya ve başlar başlamaz da golü kalesinde gördü. 61’de yaptığı değişikliklerden sonra ise çok daha başka bir Galatasaray vardı sahada. Özellikle Mertens’in oyuna katkısı çok fazla oldu.
Değişikliklerle birlikte rüzgârı arkasına alan sarı- kırmızılılar, önce beraberliği yakaladılar ardından da öne geçtiler. Halil Dervişoğlu, ikinci golde kendi klasının üzerinde bir performans gösterdi. Türk futbolu adına kendisinde pozitif gelişmeler olmuş olmasını diliyorum.
Hakem son düdüğü çalmadan maç bitmiyor. Galatasaray, uzatma dakikalarında yaşadığı rehavetin bedelini kalesinde gördüğü golle ödedi. Bu pozisyonda özellikle Dubois daha dikkatli olmalıydı.
Galatasaray, bu maçı kazanıp işi büyük oranda bitirebilirdi. Yukarıda saydığım faktörler buna engel oldu. Çoğu oyuncu henüz tam olarak hazır değil. Örneğin Nelsson gibi bir futbolcu bile bu maçta çok aksadı. Bir haftalık sürede oyuncuların form grafiklerinin daha yukarılara çıkacağını umuyorum. Sonuçta Zalgiris Vilnius, Galatasaray kalibresinde bir takım değil. Sarı- kırmızılıların, İstanbul’da çoşkulu taraftarlarının da desteğiyle turu geçeceğine inanıyorum. Rövanş maçı için şimdiden başarılar Galatasaray…