İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Emirgan Korusu’nda gerçekleşen 125 İETT Otobüsü Temini Sözleşme Töreni’ne katıldı. Törende sözleşme, İETT Genel Müdürü İrfan Demet ve AKİA Genel Müdürü Remzi Baka tarafından imzalandı. Törende, İETT’nin kadın şoförleri temsilen Sevda Mavi ve Zehra Karakuş da yer aldı. Tören öncesi konuşma yapan İmamoğlu, ÖTV ve KDV’nin artırılmasına ilişkin “Eğer bu yükler, kamu hizmetlerinde de en üst seviyeye taşındığı takdirde, ekstra bir yük olarak bunun vatandaşlarının sırtına yük olması kaçınılmazdır. Ortaya konacak olan maliyetlerle, ne yazık ki insanlarımızın toplu taşıma fiyatları da rakamları da bedelleri de değişecektir” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK FEDAKARLIKLARLA BU ALIMLARIN YAPILDIĞINI İFADE ETMEK İSTERİM”
İstanbul’da şu anda hizmet veren İETT otobüslerinin yaş ortalamasının 10 buçuk olduğunu belirten İmamoğlu, “Otobüs alımı meselesi İstanbul Büyükşehir Belediyemizin hep gündeinde oldu. Göreve geldiğimiz an itibariyle, ihtiyaç duyduğumuz otobüs alımı konusunda hızlı bir adım attık. Görüşmelerimizi yaptık ve bir uzun vadeli krediyle, hızlıca 300 otobüs alımıyla ilgili süreçleri tamamladık. Hatta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’mizden oy birliğiyle karar çıkmasına rağmen, 3 yılı aşkın süredir ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı onayı olmadığı için, o alımımızı gerçekleştiremedik. Öz kaynaklarımızla bahsettiğimiz o uzun vadeli kredi imkanı olmadan, ne yazık ki kısa vadeli ödeme koşullarını yerine getirmek zorunda kalarak, İETT filomuza otobüs katma konusunda büyük fedakarlıklar yaptık. Yıl sonundaki teslimlerle beraber 252 adet otobüsü bu süreçte İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesine katarak İstanbulluların daha genç bir filoda hizmet almalarını sağlamış olduk” dedi.
Yıl sonundaki teslimlerle beraber toplam 252 otobüsü İBB bünyesine katarak filoyu gençleştirdiklerini aktaran İmamoğlu, “Bugünkü alımla beraber bu demek oluyor ki, neredeyse 400’e yakın bir araç sağlama imkanını 4-4,5 yılda arkadaşlarım, büyük fedakarlıklarla, ülkemizin yaşadığı ekonomik zorlukları düşünürsek… Ki bu araçlar, büyük oranda ne yazık ki döviz tabanlı fiyatlarla maliyetleri hesaplanıyor ve diğer emtia rakamlarındaki artışı da düşünürsek büyük fedakarlıklarla bu alımların yapıldığını buradan ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
“YAŞANAN ZALAR BİZİM VATANDAŞA HİZMETİMİZİ ÇOK ZORLAŞTIRMAKTADIR”
İhaleyi yerli bir firmanın almasından memnuniyet duyduklarını ve araçların dönemleri bitmeden 2024 yılının Ocak-Nisan aylarında teslimi yapılacağını belirten İmamoğlu, “Türkiye’nin ekonomik süreci ne yazık ki çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Tabii bir sonucu yaşıyoruz. Yani uzun yıllardır sürdürülen yanlış ekonomik politikaların geldiği noktada alınan bir kısım tedbirlerin, milletimizi ne denli zor duruma bıraktığını ve bırakacağını şimdiden yaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde toplu taşımada bizi çok etkileyecek olan KDV ve ÖTV artışları, aynı zamanda yaptığımız bu alımlardaki dövizin etkisi ve akaryakıt başta olmak üzere yaşanan diğer zamlar, bizim vatandaşa hizmetimizi çok zorlaştırmaktadır. Bu ortaya konan KDV, ÖTV farkları, 6 yılda bütün filomuzu sıfırlayacak düzeyde bir bedele ulaşmaktadır. Toplu taşıma bizim gibi mega kentlerde önemli bir hizmettir. Ve vatandaşın hayatını en derinden etkileyecek bir sürecin parçasıdır” dedi.
“MALİYETLERLE, NE YAZIK Kİ İNSANLARIMIZIN TOPLU TAŞIMA FİYATLARI DA RAKAMLARI DA BEDELLERİ DE DEĞİŞECEKTİR”
Ekrem İmamoğlu, “Bu bağlamda böylesi toplumsal hizmetlerin en üst seviyede vergilendirilmesi, yanlış bir politikadır. Daha önce 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yaptığımız toplantılarda, ÖTV ve KDV’nin alınmaması gerektiği noktasında önerilerimizi iletmiştik hükümete. Bunu buradan tekrar yineliyorum. Ortaya konulan bu vergi yükleri zaten vatandaşımızın belini bükmektedir. Eğer bu yükler, kamu hizmetlerinde de en üst seviyeye taşındığı takdirde, ekstra bir yük olarak bunun vatandaşlarının sırtına yük olması kaçınılmazdır. Ortaya konacak olan maliyetlerle, ne yazık ki insanlarımızın toplu taşıma fiyatları da rakamları da bedelleri de değişecektir. Bu bağlamda alınan ve alınacak olan ekonomik tedbirler yürürlüğe koyulurken, yapılacak işlemlerde kamu hizmetinin en üst seviyede işletildiği mekanizmalarda, bizim gibi belediyeler başta olmak üzere, kurumların hizmetlerinde bu tarz vergilendirmelerin acilen gözden geçirilmesi şarttır. Sadece ÖTV, KDV ve otobüs alımlarında değil, metro hizmetlerinde maruz kaldığımız vergiler, elektrik tüketiminin metro başta olmak üzere en üst seviyede zamların bu hizmetlere getirmiş olduğu yük ve bunun gibi hususlarda, belediyelerle hükümetin yetkililerinin bir araya gelip, tartışarak, bunu vatandaşımızın sırtına ekstra yük olarak binmesini engellemek şarttır” ifadelerini kullandı.
“16 MİLYON VATANDAŞIMIZ ADINA HÜKÜMETTEN TALEP ETMEKTEYİZ”
İmamoğlu, “Bu noktada oluşturacağımız öneri şablonunu Türkiye’nin en büyük kamu kurumlarından birisi olarak, en büyük yerel yönetim kurumu olarak hükümetimizin ilgili yetkilileriyle bütün önerilerimizi önümüzdeki hafta bir şablon olarak bütün bakanlıklarla paylaşacağımızı da kamuoyuna duyurmak istiyorum. İstanbul’a yapılacak her türlü hizmetin, Türkiye’ye yapılan en önemli hizmetlerden olduğunu unutmamak gerekir. Bunun adı ister toplu taşımadır, ister metrodur, ister kentsel dönüşümdür, ister doğaya, çevreye veya suya yapılan yatırımlardır… Bu manada devletin hangi kurumunun önüne gelirse gelsin, bu şehre dair beklenilen ya da bekletilen kredi veya buna benzer imkanların tereddütsüz, en hızlı şekliyle onaylanmasını ve işimizin kolaylaştırılmasını, 16 milyon vatandaşımız adına hükümetten talep etmekteyiz, yetkililerden talep etmekteyiz. Bu sesimizi tekrar Cumhurbaşkanlığı makamına iletmeyi sorumluluk olarak görüyorum” dedi.