GÜLDEN ÇOKTAN İstanbul – Marmara Bölgesi’nde yağışların azalmasıyla İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük ikinci seviyesinde. İSKİ verilerine göre kente su sağlayan barajların doluluk oranı ise yüzde 41.89 ölçülürken bu oran geçen yıl yüzde 71.51 olarak kayıtlara geçmişti. Küresel ısınma nedeniyle son yıllarda yağış oranlarındaki düşüşler, mevcut su kaynaklarının önemini de daha da arttırdı. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Ömerli Barajı’nı örnek göstererek, dün her saat barajdan 34 bin ton suyun buharlaştığına dikkat çekti.
‘Bilim kafa yormalı’
Buharlaşmanın nasıl önlenebileceğine ilişkin Milliyet’in sorularını yanıtlayan Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, plastik küre veya güneş enerji sistemleri ile buharlaşmanın engellenebileceğini söyledi. Bu sistemlerin maliyetinin yüksek olduğuna iyaret eden Çukurçayır, şunları dedi:
“Milyonlarca plastik küreyi su yüzeyine bırakırsanız suyun direkt güneşle teması kesileceği için buharlaşmayı azaltır. Bu bir yöntem. Bir diğeri ise güneş enerjisi panelleriyle baraj göllerinin üzerlerinin kaplanması. Hem enerji üretilmesi hem de buharlaşmanın azaltılması gibi yöntemler var. Ama bu yöntemlerin sudaki yaşamı nasıl etkileyeceği bilimsel açıdan incelenmeli. Barajların çoğunda canlılar da yaşıyor. Onların güneşle olan temasını keserseniz kaş yaparken göz çıkartma ihtimali var. Bilim insanlarının kafa yorması gerekiyor.”
Zararsız yağ önerisi
Su üzerine dökülen zararsız yağlar ile buharlaşma oranının yüzde 25 azaltılabileceğini söyleyen iklim bilimci Prof. Dr. Nüzhet Dalfes de “Rezervuar alanları oluşturulurken alanın buharlaşma oranı minimum olacak şekilde seçilebilir. Zararlı ve toksik olmayan bir takım yağlar var. Suyun üzerinde yağ tabakası oluşturduğunuz zaman, su mlneküllerinin havaya kaçmasını zorlaştırıyor. Yüzde 25 buharlaşmayı azaltabiliyorsunuz” dedi.
Risk yüksek önlem alınmalı
İstanbul’da en düşük baraj seviyesinin 2014’ten sonra bu yıl yaşandığını aktaran Fırat Çukurçayır, “Türkiye son 3 yıldır meterolojik kuraklık yaşıyor. Özellikle İstanbul. La Nina olduğu zamanlarda Türkiye’de yağışlarda azalma oluyor. Ama yağışların daha düşük olacağını bilsek de İstanbul’da hiç yaşam değişmiyor. Su ile ilgili hiçbir tedbir alınmıyor. İstanbul’un Kuraklık Eylem Planı’na ihtiyacı var. Geçen yıla oranla doluluk oranlarında yüzde 35 fark var. Suyun her damlasını tasarruflu kullanmalıyız.”