HANDE ATILGAN/ANKARA- Sağlık Bakanlığı, geçen yıl, yine vektör sivrisineklerle taşınan, Batı Nil Virüsü enfeksiyonu üzerine tedbir için bir rehber hazırlamıştı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Çevre Sağlığı” adlı halk sağlığı platformunda, söz konusu tedbirlerin bugünkü sivrisinek sorununda da geçerli olduğuna dikkat çekerek, bireysel önlemlere uyulması çağrısı yaptı. Bu çerçevede, vatandaşın sivrisinekten korunması için yapması gerekenler, “Mümkün olduğunca kapalı kıyafetler giyilmeli, konaklamak amacıyla kliması olan veya sineklik olan kapalı yerlerde kalınmalı, yoksa cibinlik kullanılmalı, yalnızca ruhsatlı sivrisinek kovucular kullanılmalı, bunlar da iki aydan küçük çocuklardan uzak tutulmalı, kovucular, güneş koruyucuların üzerine kullanılmalı” diye özetlendi.
Karbonatlı su
Yavuz, çocuklar ve bağışıklık sistemi bozukluğu çeken kişilerde ciddi reaksiyonlar doğurabilecek sivrisinek ısırığından kaçınılamaması durumunda da yapılacaklar için, ısırık alanının temizlenmesi, soğuk kompres, kaşıntıyı azaltmak için karbonatlı su ve bazı antihistaminik (alerjik reaksiyonların etkisini azaltan) kremlere işaret etti.
Aedes korkusu
Yavuz, son araştırmalara göre Türkiye’de 62 sivrisinek türü olduğunu belirtirken, Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi’nin paylaştığı son haritalarda tehlikeli bazı hastalıkları insanlara taşıyabilen “Aedes” türü sivrisineklerin Türkiye’nin belirli bölgelerinde yerleşik hale geldiğini aktardı. Aedes’in iki alt türünden birinin Ege, Marmara’nın bazı bölgeleri ve Doğu Karadeniz kıyı hattında, diğer türünün de Doğu Karadeniz kıyı hattı boyunca yerleşik hale geldiği bilgisini veren Yavuz, taşınma riski bulunan hastalıklar arasında dang virüsü, sarı humma virüsü, chikungunya virüsü ve zika virüsü olduğunu kaydetti.