Çiğdem Yılmaz – Dokuz güne çıkarılan Kurban Bayramı tatilinde şehir dışına çıkmayıp da İstanbul’da kalanlar, vapurların da ücretsiz olmasını fırsat bilerek gezmek ve denize girmek için sabahın erken saatlerinden itibaren Adalar’a gitmek üzere Kabataş ve Eminönü vapur iskelelerinde uzun kuyruklar oluşturdu. Adalılar ise bayram tatillerinde kalabalık nedeniyle evlerine hapsolduklarını söylüyor.
İzdiham, çöpler, kirlilik
Adalar’a gitmek için dün Kabataş’taki vapur iskelesine gitti. Vapuruna binmek için bekleyenler iskele önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Bu kalabalık vapura bindiğinde de izdiham yol açtı. Sırada bekleyenler vapur kapıları açılır açılmaz birbirlerini iterek ve ayaklarına basarak vapura koşmaya başladı. Hınca hınç dolan vapurda oturacak yer kalmayınca insanlar yerlere oturarak seyahat etti. Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada’ya gitmek isteyenlerin çoğu günübirlikçi tercihini Büyükada’dan yana koydu. Büyükada’nın çarşı ve sokakları birlikte seyahat ettiğimiz vatandaşların da gelmesiyle oldukça kalabalıktı. Adaya gelenler, adayı gezmek için kiralayacakları elektrikli araç kiralama noktalarında da uzun kuyruklar oluşturdu. Büyükada’da plajlarda tıka basa doldu. Hafta sonları özellikle bayram tatili döneminde günübirlik Adalar’a gidenlerden esnaf mutlu olsa da ada sakinleri şikâyetçi. Adalı 74 yaşındaki Bedros Manas, bayramda dışarı çıkamadıklarını belirtip, şunları dedi: “Rahatsız edici bir kalabalık var. Özellikle hafta sonları dış kapıyı zincirliyorum. Evden de akşam 9’dan önce çıkmıyorum. Bir de gelen bu insanlar çöplerini yere atıyor ve arkalarından biz toplamak zorunda kalıyoruz.”
Başka bir ada sakini olan İhsan Eker (68) de “Kalabalıktan yürünmüyor. Her yerde yabancı var. Gelenlerin yüzde 20’si Türk ise yüzde 80’i yabancı” diyerek yoğunluktan şikâyetçi oldu. Esnaflar ise adaya gelenlerden mennun olduklarını söyledi.
‘Milli Park olmalı’
Ada Dostları Derneği’nin Başkanı avukat İbrahim Aycan, “İstanbul’un dört yanı deniz, ortası Boğaz ama denize girecek yer neredeyse kalmadı. Bu da Adalar’a akına yol açıyor. Kazanç işletmeciye, çöp ve pislik ise belediyeye ve Ada halkına kalıyor. Adalar’a gelen herkes belli bir para ödeyerek ilçeye girebilmeli, toplanan para belediye bütçesine aktarılarak sorunların çözümü için harcanmalıdır. İstanbul’un çeperlerindeki yerli halkın yanı sıra Asya ve Afrika’nın derinliklerinden İstanbul’a sığınmış, atölyelerde, şurada burada gün yüzü görmeden çalışan, yaşayan çoğu genç insan da Adalar’a koşuyor. ‘Adalar’ın Milli Park ilan edilmesi’ önerisi bir an önce uygulamaya konmalı.“
‘Tatil çok pahalı’
Büyükada’ya 2 çocuğu ve eşiyle gelen Nur Çakmak sabah çok erken saatte kalktıklarını belirterek, neden burayı tercih ettiklerini “Dört kişilik bir aileyiz. Tatiller çok pahalı. Tatile gidemeyince biz de çocukları Büyükada’ya götürülelim dedik. En azından adada bugün denize girerler diye düşündük. Denize girmek için adayı tercih ettik” dedi. Mehmet Yola da eşi ve oğluyla Büyükada’ya gitmek için Kabataş İskelesi’nde kuyruktaydı. Bu yıl memleketine de gitmediğini söyleyen Yola, “Oğluma değişiklik olsun diye adaya gitmeye karar verdik” dedi. Hilal İskender ise Samsun’dan geldiğini belirtip, “Kız arkadaşımın yanına geldim, gelmişken İstanbul’da gitmediğim her yere gitmeye çalıştım. Bugünü de Adalar’a aradık” dedi. Merve Yıldırım da yurt dışına gitmek için para biriktirdiğini, vapurların ücretsiz olmasını fırsat bilerek Adalar’a gitmeye karar verdiğini söyledi.