Farklı ihtiyaçları iş fikrine çevirdiler

Hanife BAŞ- Kadın kurucusu olan startup girişimleri her alanda var. Oyun, yazılım, atıştırmalık gıda, biyoteknoloji gibi bütün sektörlerde kendilerini gösteriyorlar. Gelişen teknoloji ve yeni trendler insanlarda farklı ihtiyaçları beraberinde getiriyor. Bu alanlardaki açıkları gören kadın girişimciler öne çıkmayı başarıyor. Bugün, yazı dizimizin konukları; dünyada bile olmayan, oyuncular için bilgisayar paylaşımı uygulamasını iş fikrine çeviren BRB kurucusu Pelin Kumcular, raflarda eksiğini gördüğü sağlıklı atıştırmalıkları üreten Malty’den Elif Özcü ve biyoteknoloji ihracatına başlayan Buse Berber Örçen…

OYUN BİLGİSAYARININ AİRBNB’Sİ!

Oyun, Türkiye’de patlama yapan bir sektör. Ülkemizde oyun oynama oranları da çok yüksek. Ancak oyun oynamak isteyen gençler, çocuklar ve yetişkinler istedikleri donanımda bilgisayara her zaman sahip olamıyor. BeRightBack’in kısaltmasıyla BRB’nin kurucuları bu ihtiyaçtan yola çıktı. Oyuncularla bilgisayarları buluşturan bir girişim kuruldu. Kurucu ortak olan Pelin Kumcular, kendilerini oyun bilgisayarlarının Airbnb’si olarak tanımlıyor. P2P bağlantı kurarak oyuncuların istedikleri oyunu sahip oldukları cihazlardan oynayabilmesini, iyi bilgisayar sahiplerinin de cihazlarını paylaşıma açarak ek gelir elde etmesini sağlıyor.

Pelin KUMCULAR

Kumcular, Türkiye’de oyun dünyasına yenilik getirmek istediklerini belirterek, “Ayrıca dünyaya bilgisayar paylaşım ekonomisi platformumuzu tanıtmak istiyoruz. Dünyanın geleceği için sürdürülebilir iş modelleri ve çözümlerini benimsemek artık bir seçenek değil, zorunluluk. Global bir teknoloji platformu olarak değer üretmek için ekipçe büyük bir motivasyonla çalışıyoruz” diyor.

DONANIM İHTİYACI

Peki, böyle bir girişim fikri nasıl oluştu? Kumcular, bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Oyun geçen yıl en çok yatırım yapılan sektörlerden biri oldu. 2020 Türkiye oyun raporuna göre Türkiye’de 36 milyon oyuncu, 7 milyar TL’nin üzerinde harcama yapmış. Ama bilgisayar oyuncularının yaklaşık yüzde 60’ı ihtiyacı olan donanıma sahip değil. Ben ve ortaklarım da bu sorunu yaşayan oyuncu grubunun bir parçasıyız aslında. Ortağım Onur Can Kılıç’ın ilginç bir hikayesi de var. Mac’ler oyun oynamak için üretilmedi. Ailesi de bunu bilerek oyun oynamaması ve üniversitede derslerine konsantre olabilmesi için o dönem kendisine bir Mac bilgisayar almış. Haliyle Onur Can istediği çoğu oyunu bilgisayarından oynayamadığı bir dönem yaşamış. Bu sıradan hikaye bizim de girişimimizin ilk temellerini attı. Aslında Onur Can yalnız değildi, bizim gibi ekran kartından ya da işletim sisteminden dolayı bilgisayarlarından istediği oyunu oynayamayan birçok kişinin olduğunu fark ettik. Bunun yanında iyi bilgisayarlara sahip kişilerin de bilgisayarlarını her zaman kullanmadığını gördük.

Pazar araştırması da yaptık. Oyuncular BRB’de oyun oynamak, iyi bilgisayar sahipleri de cihazlarını paylaşıma açarak gelir elde etmek için sistemimize kaydoldu. Bu çalışmanın sonunda pazarda büyük bir ihtiyacın olduğunu gördük ve çözümümüzü geliştirmeye odaklandık. Nisan 2021’de Zorlu Grubu hissedarları, üst yönetimi ve TİKO CEO’su ve Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra’dan oluşan jüriye fikrimizi sunduk. Sürecin sonunda Zorlu Grubu’nun yatırım şirketi Vestel Ventures’tan tohum öncesi yatırımımızı aldık ve Ekim 2021’de şirketimizi kurduk.”

Pelin Kumcular, bulut oyunla ilgili de, “Bulut oyun (cloud gaming) Türkiye’de yeni yaygınlaşmaya başladı. 1.5 milyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaştı. Herkes gibi biz de bu pazarın daha da büyüyeceğini öngörebiliyoruz, çünkü oyuncuların yüzde 70’i cloud gaming’i denemek istiyor. Bu deneyimi gerçek bilgisayar kullanarak sağlıyoruz. Bu şekilde paylaşım ekonomisi yaratan bir alternatifimiz yok” diyor.

FARK YARATMAK

Kumcular, fen lisesi mezunu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü derece ile kazandı. Kendini, “Fark yaratmak, değer üretmek için çalışan, dünyadaki değişim ve dönüşüme hızlıca uyum sağlayan biri. Yeniliklere açık bir kişiliğe sahibim, Her deneyim benim için yeni bir öğrenme fırsatı. Birlikte yola çıktığım ortaklarım beni ‘keşifsever’ olarak tanımlıyor” diyor.

BİYOTEKNOLOJİ İHRACATINA BAŞLIYOR

Biyoteknoloji alanında başarılara imza atan bir isim, Buse Berber Örçen. Mikrokapsül doğal koruyucular geliştiren Nanomik Biyoteknoloji’nin kurucusu ve CEO’su. Nanomik, mikroorganizmalara yönelik engelleyici ürünler geliştiren bir girişim. Geliştirdiği ve kendi adını taşıyan doğal gıda koruyucusuyla öne çıkıyor. Nanomik’te molekülleri kimyasal koruyucular kadar dayanıklı hale getiren patentli bir mikroenkapsülasyon sistemi var. Geliştirdikleri doğal koruyucular başta tarım ve gıda olmak üzere yapı sektörü, kozmetik, sağlık gibi pek çok sektörde kullanılıyor.

Buse BERBER ÖRÇEN

ÖĞRENCİYKEN KURDU

Örçen, Marmara Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünde lisans, Mikrobiyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde doktora öğrencisi, aynı zamanda Galatasaray Üniversitesi’nde MBA programına devam ediyor. Buse Berber Örçen, Nanomik kurulduğunda lisans öğrencisi olduğunu belirterek şunları anlatıyor: “Lisans programında öğrenimime devam ederken ikinci sınıftan itibaren farklı bölümlerde staj yapmaya başlamıştım. Bu dönemde sentetik koruyucuların doğal alternatiflerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaya başladım. Lisans 4. sınıfta ekmek küflenmesini engellemek üzerine yaptığım proje TÜBİTAK tarafından desteklenince aklımda kurguladığım projeyi de hayata geçirme fırsatı buldum. Aldığım küçük hibeyle şu anki Nanomik’in ön çalışmalarını yürüttüm ve umut vadeden sonuçlar alınca teknogirişim desteği ile Nanomik’i kurdum. Nanomik kurulduktan kısa bir süre sonra da o zamanlar farklı bir girişim şirketi olan ortağım Arda Örçen ve ekibi Nanomik’e katıldı. Arda ve ekibi katılana kadar Nanomik bitkisel molekülleri mikrokapsüle eden bir girişimdi. Yeni gelen ekibin yenilikçi moleküller geliştirebilme altyapısı sayesinde iki farklı derin teknoloji alanını birleştirerek Nanomik’i iki güçlü temel üzerine inşa ettik.”

YURTDIŞI HEDEFİ BÜYÜK

Buse Berber Örçen’e, yurtdışına açılma planlarını da soruyoruz: “Ürünlerimizin MENA (Akdeniz ve Kuzey Afrika) ülkelerinde satışı için gerekli ruhsatlar tamamlandı. Bu yıl Amerika ve Avrupa için gerekli ruhsat çalışmalarımız başladı. Globalde stratejik partnerliklerle yürümeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda da şu anda Almanya, İspanya, İtalya, Yunanistan, Çin ve Amerika’da ürünlerimizin saha çalışmaları devam ediyor. 2024 yılında Amerika, 2026 yılında da Avrupa’da distribütörlüklerimizi başlatmış olacağız.”

SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIKLA GELEN BAŞARI

Elif Özcü, Merve Yetiş ve Berkan Mifleh; Malty’nin, Amerika merkezli Upcycled Food Association’ın Türkiye’den ilk üyesi olduğunu belirttiler.

Marketlerde ve diğer gıda satıcılarının raflarında her türlü atıştırmalık var ancak çoğu sağlıksız… Bu gerçekten yola çıkan Elif Özcü, sağlıklı atıştırmalık üretmek için kolları sıvadı. Malty’yi kurdu. Daha kariyerinin başındayken girişimciliğe soyundu. 2018’de, İTÜ Gıda Mühendisliği’nden mezun oldu. Öğrenciliğinde de inovatif ve sorumlu ürünler geliştirme ve girişimcilik üzerine birçok projede yer aldı. Anadolu Efes’teki yolculuğu yine öğrenciliğinde stajyer olarak başladı. Mezun olduktan sonra da devam etti. Henüz iş hayatının ikinci yılında ve kurumsal hayatın içindeyken yolu girişimcilikle kesişti.

O, bir Anadolu Efes çalışanıydı. Onun fikri, Anadolu Efes Girişim Atölyesi’nde 111 fikir arasından seçildi. 1.5 yıl içinde kurum içi girişimcilik süreçlerini başarıyla tamamladı. 2’si kadın 3 kurucu ortak olarak 2021 yılı sonunda Anadolu Efes’teki görevlerinden ayrıldılar. Girişimlerini şirketleştirerek kendi kanatlarıyla uçmaya başladılar. Anadolu Efes’te spin-off olan ilk girişim olmayı da başardılar.

Özcü, ”Gıda raflarında her gün yeni ürünlerle karşılaşıyoruz ancak sağlıklı ürünlerde çok kısıtlı seçenekler olduğunu gördük. Oysa daha besleyici ve sağlıklı ürünlere ihtiyaç da var. Malty, hammaddesinin maltlanmış tahıllarla zenginleştirilmesi, yüksek lif ve protein değerleriyle besleyici, doyurucu ve pazardaki ilk ve tek malt bazlı sağlıklı atıştırmalık bar olmasıyla öne çıkıyor. 4 farklı çeşidiyle raflarda yerini alan doğal, vegan ve besleyici yeni nesil atıştırmalık Malty barlarımız bine yakın satış noktası ve online kanallarda yer alıyor” diye anlatıyor.

Özcü, ürünlerini çeşitlendirmeye ve genişletmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor: Çok yakında sadece maltlanmış tahılları değil, kullanılmış maltları da gıda kullanımına geri kazandırmak ve Türkiye gıda pazarında ileri dönüşüm gıdayla yeni bir bakış açısında ürünler yaratabilmeyi ve döngüsel gıda ekonomisi oluşturmayı amaçlıyoruz” bilgisini veriyor.

HEDEF YURTDIŞI PAZARLARA AÇILMAK

Malty olarak inovatif ve fonksiyonel içerikler geliştirerek tüketicilere besleyici ve sorumlu gıdalar sunmayı amaçlıyor. Elif Özcü, bu konuda şunları söylüyor: “Sağlıklı ve iyi yaşamak herkesin hakkı, sürdürülebilir bir gelecek ise hepimizin sorunu. Hem kendimiz hem de gezegenimiz için iyi olacak gıdaların mümkün olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda yeni gıda kaynakları yaratmak üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu inovatif ve besleyici kaynakları tüketicilerin günlük koşuşturmacalarında yer edinecek hem kendileri hem de dünya için faydalı olacak ürünlere dönüştürmeyi amaçlıyoruz.” Malty’yi globale açma hedefleri de var. Amerika’da ileri dönüşüm gıdalar üzerine çalışan şirketler topluluğu olan Upcycled Food Association’ın Türkiye’den ilk üyesi oldu. Avusturya, İngiltere ve Hollanda için görüşmelere başladı.

Yarın: Yeni nesil buluşlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir