Futbolun cazibe merkezi Suudi Arabistan! Peri masalı Cristiano Ronaldo ile başladı

Suudi Arabistan futbolun küresel çekim merkezlerinden bir tanesi haline geliyor. Kulüp futbolu düzeyinde tam anlamıyla gaza basan petrol zengini ülke, saçtığı paralarla birer cazibe merkezine dönüştürdüğü takımlarına, dünya yıldızı isimleri birer birer transfer ediyor.

Cristiano Ronaldo’nun geçen senenin sonunda Al Nassr’a transfer olmasıyla başlayan furya, bu sene de bir çok önemli oyuncunun bu kervana katılmasıyla son sürat devam ediyor. Real Madrid’de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadıktan sonra, futbolun en önemli bireysel ödülü olan Ballon d’Or’a layık görülerek dünyanın en iyisi seçilen Karim Benzema ve Chelsea’den N’Golo Kante de ülkenin bir diğer önde gelen ekibi Al-Ittihad’ın yolunu tuttu.

YILDIZ YAĞMURU SÜRECEK

Bugünlerde daha nice yıldızın adları, futbol hayatını Arap ülkesinde sürdürecekler arasında zikredilmekte… Uluslararası transfer döneminin Suudi Arabistan’da eylülün üçüncü haftasına kadar süreceğini göz önünde bulundurduğumuzda, yükselen ivmeyi de hesaba katarak bu yıldız yağmurunun artarak süreceğini söylemek hiç de zor değil.

Aslında Suudilerin bu oyundaki gelişim süreci yeni başlamadı, içinde bulunduğumuz dönemde baş döndürücü bir hıza erişti sadece… Ülkenin futbol milli takımı altı kez Dünya Kupası finallerinde boy gösterdi. Asya Kupası’nı üç kez müzesine götürdü, üç kez de final oynadı. Asya Şampiyonlar Ligi’ni en çok kazanan kulüp Suudi Arabistan’ın temsilcisi… Ancak ülke hiç bir dönemde, küresel çapta bugünlerde olduğu kadar devasa bir ilginin odağı olmamıştı.

Suudilerin futbolda giriştikleri dev hamlelerin, Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nın hemen ardına denk gelmesi dikkat çekiyor. Bölgesel güç arayışlarından bağımsız değerlendirilemeyecek bu güncel durum, futbolun yalnızca futbol olmadığı yaklaşımında Ortadoğu’dan yeni bir örnek ekliyor literatürüne.

İZLENME VE TAKİPTE YÜZDE 150 ARTIŞ

Al Nassr, Cristiano Ronaldo’yu kadrosuna kattıktan bir süre sonra, bir milyonun altında olan kulübün instagramdaki takipçi sayısı on beş milyonun üzerine çıktı. Suudi Ligi’nin yayın hakları kırka yakın ülkeye satıldı. Suudi Arabistan futbol liginin izlenme oranları, geniş transfer harekatlarının etkisiyle önemli oranda arttı. Cristiano Ronaldolu ilk sezonda ligin izlenme oranı yüzde 150 oranında yükseldi.

Ligden elde edilen ticari gelir geçen sene 119 milyon dolara ulaştı. Yıllık gelirin 480 milyon dolara yükseltilmesi planlanıyor. Sporda özelleştirme politikasının da etkisiyle ligin piyasa değerinin 2030 yılına dek 800 milyon dolardan 2.1 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Devlet destekli olan ülkedeki futbola yatırım projeleri, sadece kulüplerle sınırlı değil.

DÜNYA KUPASI HAZIRLIKLARI

Çok zamandır ülkenin bir FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma amacında olduğu konuşuluyor. 2030 ya da 2034’teki dev turnuva için girişimde bulunması beklenen Arap ülkesinin, başka ülkelerle ortak ev sahipliğine soyunabileceği de değerlendiriliyor.

Suudi Arabistan’ın global ölçekte futbolun bir çekim merkezi haline gelmeye başlamasına bu açıdan da bakmak gerek. Yıldız isimlerin yeni uğrak noktası olmak, ulusal ligdeki rekabeti artırmak, kulüplerin ticari kapasitelerini çoğaltmakla bir futbol ülkesi olduklarını cümle aleme gösteren Suudiler, aynı zamanda olası adaylık sürecinde bu dünya yıldızlarını reklam yüzü olarak kullanma hakkını da saklı tutuyor.

DÖRT BÜYÜKLER ÖZELLEŞTİRİLDİ

Dünya çapında yıldız oyuncuların transferlerinin yanı sıra, Suudi Arabistan futbolunda son dönemde en dikkat çekici gelişme kulüplerin ticarileşmesi bağlamında yaşandı.

Spor Kulüpleri Yatırım ve Özelleştirme Projesi kapsamında Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, ülkenin dört büyük kulübünü bünyesine kattı.

Al-Ittihad, Al-Nassr, Al-Hilal ve Al-Ahli ekiplerinin her biri, yüzde yetmiş beş hisseleri bu fona ait olacak özel şirketler olarak yeniden yapılandırıldı. Bu hamleyle adı geçen ekiplerin birer ticari deve dönüşmelerinin önü açıldı. Ligin ticari geliri ve piyasa değerinin de daha yukarılara taşınması sağlanmış olacak.

ARAP YARIMADASININ FUTBOLDAKİ AĞIRLIĞI

Arap yarımadasının dünya futbolu üzerindeki etkisi her geçen gün artıyor. Milli takımlar düzeyinde evrendeki en büyük futbol organizasyonu olan FIFA Dünya Kupası’na son olarak Katar ev sahipliği yaptı. Kulüplerin en büyük turnuvası olarak kabul edilen UEFA Şampiyonlar Ligi, sahipleri Birleşik Arap Emirlikleri’nden olan Manchester City tarafından kazanıldı.

Dünyanın en büyük iki futbolcusundan Cristiano Ronaldo futbol hayatına Suudi Arabistan’da devam ederken, Lionel Messi Katarlıların sahibi olduğu Paris Saint Germain’de top koşturuyor. Türkiye’nin de içlerinde olduğu bir çok futbol ülkesinde Katar merkezli şirketler, ulusal liglerin yayın haklarını elinde bulunduruyor.

Yıldız transferlerinin ülke futbolunu sportif açıdan nasıl etkileyeceği, üzerinde kafa yorulan konular arasında. Uzmanlar, uzun vadede başarıyı sağlamak için yabancı oyuncuların getirilmesinin yanında, genç yeteneklere gelişme fırsatı da vererek denge kurulması gerektiğini söylüyor.

Son dönem gelişmeleriyse, yıldız oyuncu akışının başarıya katkı yaptığı yönünde gerçekleşiyor. Al Hilal takımı FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda Real Madrid ile final oynadı. Suudi Arabistan Milli Takımı, Dünya Kupası’nda yer aldı. U23 Milli Takımı, tarihinde ilk kez Asya şampiyonu oldu.

Bu başarılar, ülkeye son yıllarda artarak gelmekte olan kaliteli yabancı oyuncuların, yerli oyuncuların da üst seviyede mücadeleci bir ligde oynamaları sonucunu doğurduğuna işaret ediyor. Bu transferlerin, başarıya genel bir katkısı olduğu yorumlarını beraberinde getiriyor.

Suudi Arabistan liginde 2016-17 sezonuna kadar her takım için sadece dört yabancı oyuncuya izin verilirken, yabancı kalecilerle sözleşme imzalanması yasaktı. Sonraki yıllarda bu kota kademeli olarak artırıldı ve artık kaleciler de dahil olmak üzere takım başına sekiz yabancı oyuncuya izin veriliyor.

ABD, ÇİN’DEN ARABİSTAN’A: DEĞİŞEN ÇEKİM MERKEZLERİ

Avrupa’nın futboldaki özgül ağırlığı tartışılmaz ancak eksene yer değiştirten değişimler de olmuyor değil. Dünyanın bir o yanında bir bu yanında kendisine yeni yuva arayan da futbolun kendisi.

Futbolun popülaritesinin kişilere, kulüplere, ülkelere dünya üzerinde nasıl bir çekim merkezi olma fırsatı yarattığının herkes farkında. Bu yüzden de belli dönemlerde belli yerler, meşin yuvarlağın peşinde büyük yatırımlara girişerek kendilerini birer cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyorlar.

David Beckham’ın Los Angeles Galaxy’ye transferinin ardından bir çok önemli futbolcu Amerika Birleşik Devletleri’nin yolunu tutmaya başlamış, MLS uzunca bir süre adından söz ettirmişti. Çok değil bundan bir kaç yıl öncesine kadar bir Çin gerçeğiyle karşı karşıyaydık… Yıldız futbolcular bu sefer rotalarını Uzak Doğu’ya kırmış, Asya ülkesinde top koşturmak için adeta can atıyorlardı.

Bir çok dünya yıldızı oyuncu ve teknik adamın gidişi sayesinde Çin Ligi bir süreliğine dünyanın her yerinde izlenir hale geldi. Ancak bu furya da sona erdi ve Avrupa dışında popüler olan rotada şimdi sıra Arap yarımadasına geldi. Sıradaki durak olarak karşımıza çıkan Suudi Arabistan için bu yeni durum ne kadar sürecek, en çok merak edilen konuların başında gelmeli.

Yazılıp çizilenlere bakılırsa Suudiler ülke ligini, dünyada ilk ona sokmayı hedefliyor. Çin ve Amerika örneklerindeki, ancak birer trende tekabül edecek kısalık süresindeki popülerliğin bunu sağlamasının zor olacağı aşikar. Bu sebeple kalıcı ilgiyi sağlayacak başka yeni adımların atılması, futbolseverleri bekleyen önümüzdeki dönemin gelişmeleri arasında olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir