MÜJDE IŞIL- Aynı gece Nuri Bilge Ceylan’ın “Kasaba”, “Mayıs Sıkıntısı” ve “Uzak” filmlerinden seçilmiş 11 sahne üzerine bestelenen caz parçalarından oluşan “Taşra Üçlemesi Caz Projesi” de dünya prömiyerini yaptı. Kadın sinema yazarlarının öncüsü, meslek büyüğümüz Sevin Okyay, Vecdi Sayar moderatörlüğünde ve müzik yazarı Murat Meriç ile birlikte “Sinemada Müziğin İşlevi” başlıklı söyleşide konuştu. Bu söyleşide her filmde mutlaka müzik olmalı mı, müziksiz film yapmak risk taşıyor mu gibi önemli konular konuşuldu. Okyay, “Bazen senaryoyu hiç görmeden müzik yapılıyor. Bence bu tamamen yanlış bir şey. Filmin müziğini yapacak kişi sinopsisi de okumalı, film bittikten sonra da filmi izlemeli ki o arada hikâyenin akışına göre bir şeyler yaratsın. Kurgucu ya da yönetmenle birlikte çalışmalı ve ortak bir şey çıkmalı” dedi.
Geçen sene hem ulusal yarışma hem de gösterim programında yeni yapımların eksikliği göze çarpıyordu. Bu sene daha zengin bir program hazırlanmış. Fatih Akın’ın henüz vizyona çıkmamış filmi “Ren Altını” başta olmak üzere geniş yelpazede birçok film seyirciyle buluşuyor. Yıllarca yasaklı kalan ve bu sene İstanbul Film Festivali’nde uzunca bir süre sonra seyirciyle buluşan Korhan Yurtsever’in “Kara Kafa”sı da İzmir’de gösterilen yapımlar arasında dikkat çekiyor. Bu filmin dahil olduğu İki Arada Bir Derede Bölümü zaten güncel meselelerimizden göç ve göçmen sorununa odaklanıyor.
Ulusal Yarışma’da ilk defa seyirciyle buluşacak bir yapım var: Kazım Öz’ün “Bir Kar Tanesinin Ömrü”. Hatırlanacağı gibi Öz, geçen sene bu filmi de dahil olmak üzere bugüne dek altı filminin Adana Altın Koza Film Festivali’ne kabul edilmediğine dikkat çekerek festivalin ön seçim kriterlerini sorgulayan bir itiraz yazısı yayınlamıştı.
Bu sene film gösterim salonları da gösterilen film sayısı da artmış durumda. Elhamra Sahnesi, Karaca Sineması, İzmir Fransız Kültür Merkezi ve İzmir Sanat haricinde İstinyePark Teras Renk Sinemaları’nın iki salonu da festival gösterimlerine ev sahipliği yapıyor. Yeni açılan AVM’deki sinema, projeksiyon kalitesi ve oturma konforu açısından seyirciyi memnun etmiş görünüyor. Her ulusal festivalde olduğu gibi yerli yapımlar ve Ulusal Yarışma filmlerinin gösterimleri hayli yoğun katılımlı gerçekleşiyor. Her sene gelişmeye devam eden festival, İzmir’in kültür sanat kimliğinin önemli bir parçası olarak gelenekselleşme yolunda emin adımlarla ilerliyor.