Yaşam alanlarına değer katan tasarımlara imza atarak ‘hayatın her anına dokunma’ stratejisiyle ilerleyen Koleksiyon Mobilya, 50. yılını kutluyor. Faruk Malhan tarafından kurulan ve bugün ikinci neslin yönetime geçtiği Koleksiyon Mobilya’da ikinci 50 yıl için yatırımlara hız verildi. Yüksek kaliteyi yenilikçi tasarım anlayışıyla birleştiren Koleksiyon Mobilya’nın 50. yılında Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Koray Malhan ve Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Başkanvekili Doruk Malhan, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek hedeflerini paylaştı. Şirketin ikinci nesli, yüzde 25 olan ihracat oranlarını 5 yıl içerisinde yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor.
Yurt dışı hamlesi
“İkinci 50. yılımıza girerken, Koleksiyon Mobilya’nın hem ülkemizde hem de dünyada etkinliğini daha artırmaya odaklandık” diyen Koray Malhan, “Yurtdışına ihracat yapmaya karar verdiğimizde, özellikle yakın coğrafyaya değil de rekabetçi pazarlara odaklandık. Bu zamana kadar Amerika ve Avrupa’da önemli deneyimler elde ettik. Şimdi de bu deneyimlerimizle beraber yurtdışı pazarlarında daha da büyüyeceğiz” dedi. Bu noktada Doruk Malhan ise, şunları kaydetti: “Koleksiyon Mobilya olarak biz katma değerli ihracat gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz, bu ihracatı artırmak. Şu an mobilya sektörünün gerçekleştirdiği ihracata kilo başına 2.5 dolar değer biçiliyor. Bizim bazı ürünlerimizin ihracat değeri 24 dolara kadar çıkarken, ortalama 10 – 11 dolar gerçekleştiriyoruz. ABD ve Avrupa’nın en büyük teknoloji ve finans şirketleri bizim düzenli müşterimiz.Yakın zamanda Toronto’ya açıldık. Dubai ofisimizin açılışını gerçekleştireceğiz.”
‘17 yıl kullanılıyor’
“Ortalama bir mobilya 7 yıl dayanırken, Koleksiyon mobilyaların kullanım ömrü 15 – 17 yıl. Bu noktada önemli bir fark yaratıyoruz” ifadelerini kullanan Doruk Malhan, sürdürülebilirliğe verdikleri önemle Tekirdağ’da bulunan üretim tesisinin çatısına güneş panellerinin dizilim yatırımı yapıldığını açıkladı. Malhan, “Hem binek hem ticari araçlardan oluşan tüm filomuzu elektrikli araçlara dönüştürdük. Şu anda nakliye süreçlerinde elektrikli araçları nasıl kullanabileceğimiz konusunda Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Hedefimiz 2030 yılında sadece karbon nötr olmayı başarmayı değil, pozitife de geçmeyi hedefliyoruz” dedi.
‘Açık havadaki’ ithalat azalacak
Bu yıl içerisinde Koleksiyon’un açık hava mobilya tasarımlarının kullanıcılarla buluştuğunu belirten Doruk Malhan, “Herkesin açık havada daha çok zaman geçirmek istediğini görüyoruz. Türkiye, açık hava mobilyalarında dışarıya bağımlı bir ülkeydi. Açık hava ürünlerinin çoğu Güneydoğu Asya’dan ülkemize geliyordu. Biz burada bir değer yaratmaya karar verdik. Ülkemizin bu alandaki dış ticaret açığının kapatılmasına destek olarak, Koleksiyon Mobilya tasarım çizgisine, kalitesine ve estetik algısına uygun yeni açık hava ürünlerimizle dış mekan kültürüne yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Girişime kapı açtı
Türkiye’de mobilya sektörü için yeni bir iş birliğine imza attıklarını belirten Doruk Malhan, “SUFİİ (Sustainable Furniture Innovation Investment – Sürdürülebilir Mobilya İnovasyon Yatırım) Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu kurmak için başvuru süreçlerini tamamladık. Girişim Sermayesi Yatırım Fonları pazarında yüzde 7 pazar payına sahip Letven Capital Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. ile iş birliği gerçekleştirdik. SUFİİ Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile yeşil ekonomi, yeşil sanayi, yeşil teknoloji, yenilenebilir enerji, bioteknoloji alanında sürdürülebilir materyal ve hammadde alanlarında yeni bir fikri olan girişimcilere yatırım yapmayı hedefliyoruz” dedi.
Mobilyada ‘pandemi’ değişikliği
Pandemi ile ofis mobilya tasarımlarında değişikliklere gittiklerini belirten Koray Malhan, konik şekliyle farklı mekanlar için alternatif avantajlar sağlayan modüler bir bölücü panel sistemi olan Oblivion’un tüm dünyada önemli teknoloji ve finans şirketleri tarafından istendiğini ifade etti. Pandemide ilk kez Faruk Malhan ile de ortak tasarım yaptıklarını belirten Koray Malhan, “Pandemide kurucumuz Faruk Malhan ile tasarımlar gerçekleştirdik. Yıllardır birlikte çalışıyoruz ancak pandemi sayesinde birlikte yaptığımız ilk tasarım ortaya çıktı. Dedik ki içine bitkinin girebildiği, yüzde 100 temizlenebilir bir sistem yapmak istiyoruz. Dolaplarla başladık. Dolap dediğimiz şey bir kütle ve yere oturuyor. Altını veya arkasını hiçbir zaman temizleyemeyeceğimizi biliyoruz. Bir ofiste 500 tane dolap varsa bunlar sökülüp temizlenemiyor. Bu aslında ciddi bir problem. Bir de çoğu kişi penceresi olmayan binalarda çalışıyor. Biz burada ne yapabiliriz dedik. Hava sirkülasyonu çok önemli, ışığın geçiyor olması çok önemli. Dolabın kapalı kutu olmak zorunda olmadığını düşündük. Bu düşünce ile Treshold depolama serisi ortaya çıktı.”