Kızamığa bağlı ölüm olmadı

ANKARA Milliyet – Bakan Koca, uzmanların son dönemde uyarılarını artırdığı kızamık vakalarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İddiaların aksine kızamığa bağlı ölüm olmadığını vurgulayan Bakan Koca, akılları karıştıran ölüm için “Kızamığa bağlı olduğu veya olabileceği iddia edilen ölümün nedeni HIV/AIDS hastalığı kaynaklı multiorgan yetmezliğidir. Hasta 2015 doğumlu, yabancı uyrukludur” bilgisi verdi. Kovid-19 pandemisinde artış gösteren aşı reddi kampanyalarına rağmen, sağlık çalışanlarının çabaları sonucunda çocuklardaki KKK aşı kapsayıcılığının yüzde 95’in üzerinde tutulduğunu bildiren Koca, “Aşılarının, aşı reddi nedeniyle yapılamadığı İzlem/Aşı Durumu Bilgilendirme Onam Formu ile bildirilen çocuk sayısının gittikçe azalması sevindiricidir. Türkiye’de bulunan yabancılar içinse aşı kapsayıcılığı (KKK aşısı için) yüzde 87 ile 92 arasında seyretmektedir” ifadelerini kullandı.

‘Durum stabil’

Ocak ayından bu yana artan vakalar sebebiyle çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını belirten Koca, tüm vakaların temaslılarının tespit edildiğini, vaka görülen yerlerde ve özellikle toplu yaşam alanlarında aktif vakaların arandığını ve bu sırada aşısız çocukların da aşılandığını, riskli bölgelerde evlere aşılama için gidildiği, sağlık kurumlarında olası vakaların hızla izole edildiğini kaydetti. Koca, “Bağışıklama Danışma Kurulu’nun bu ay içinde yaptığı son toplantıda mevcut durum değerlendirilmiş, durumun stabil olduğu tespit edilmiş, buna rağmen çalışmaların aynı ciddiyet ile devam etmesi yönünde karar alınmıştır” dedi.

‘Salgın’ demek için henüz erken

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, son dönemlerde artan kızamık vakalarının ardından ortaya çıkan “kızamık salgını” iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. “Salgın” iddialarının gerçek olmadığını belirten Prof. Dr. Şener, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarının takip edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı aşı takvimi içerisinde rutin olarak uygulanan aşılardan bir tanesinin de kızamık aşısı olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, “Çocuklarımızı mutlaka aşılatmak gerekli. Çünkü aşılanmadan kızamık hastalığı geçiren bireylerde ilerleyici nörolojik hasar da meydana gelebiliyor” dedi. Şener, “Sağlık Bakanlığı kızamıkla ilgili ‘Bir salgın var’ demeden terminolojik olarak bu terimi kullanmak çok doğru değil. Bir kümelenme olabilir, yani beklenenden daha fazla, sık görülen olgu olabilir ama buna ‘salgın’ demek için henüz erken, en azından elimizde net bir veri yok. Sağlık Bakanlığı’nın elinde Türkiye ile ilgili ne kadarı bulaşıcı döküntülü hastalık, ne kadarı kızamık, ne kadarı başka hastalıklar bunların verisi var. Her gördüğünüz döküntülü hastalığı kızamıkla da karıştırabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir