Eşme’de 25 Ocak 2021’de, Harlequin tipi iktiyozis hastalığıyla dünyaya gelen Gökdeniz bebeğin annesi Ela Fidan (28) ile babası Musa T., doğumdan 3 ay önce boşanmak için Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Gökdeniz bebek doğduktan sonra ise baba Musa T., aynı mahkemede soybağının reddi davası açtı. Musa.T, bebeğin babasının kendisi olamayacağı iddiasıyla çocuğun soybağının nesebinin tespit edilmesini istedi. Bunun üzerine anne Ela Fidan, daha önce Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde ‘Çift DNA’ davasını çözen avukat Zeynep Avcı’ya başvurdu. Avukatlar Zeynep Avcı ve Ahmet Ocak, Ela Fidan’ın avukatlığını üstlenirken; 18 Nisan 2022’de, mahkemeye verdikleri dilekçede, DNA testi talebinde bulundu.
ADLİ TIP RAPORUNDA ‘YÜZDE 99 BEBEĞİN BİYOLOJİK BABASI’ DENİLDİ
İzmir Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi, Gökdeniz bebek ile anne ve babasından alınan örnekler üzerinde DNA incelemesi gerçekleştirdi. Mahkemeye gönderilen 29 Haziran 2022 tarihli Adli Tıp Raporu sonucuna göre, Musa T.’nin yüzde 99 oranında bebeğin biyolojik babası olabileceği tespitine yer verildi. Ancak babanın avukatları, DNA testine itiraz etti.
DEDESİ KAYUM OLARAK ATANDI
Ayrıca Gökdeniz bebeğin anne ve babasının Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen boşanma davaları, 9 Haziran 2022’de karara bağlandı. Çift boşanırken, mahkeme 19 Ekim 2022 tarihinde Gökdeniz bebeğe annesinin babası olan dedesi Sait Fidan’ı kayyum olarak atadı. Kayyum kararında, Gökdeniz bebeğin yasal temsilcileri arasında menfaat çatışması çıktığı için bebeği soybağı davasında temsil edecek kayyuma ihtiyaç olduğu belirtildi. Mahkeme, bebeğin dedesi Sait Fidan’ı kayyum olarak uygun gördü. Musa T., bebeğe dedesinin kayyum olarak atanmasına itiraz etti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozdu. Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi ise bunun üzerine bu kez çocuğa kayyum olarak Uşak Barosu’ndan bir avukatı kayyum olarak atadı. Gökdeniz bebeğin soybağına ilişkin davada karar, 14 Haziran’da çıktı. Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına annesin avukatları Ahmet Ocak, Zeynep Avcı ve Ali Arık katıldı. Hakim, Musa T.’nin çocuğun babası olmadığı yönünde açtığı davanın reddine karar verdi.
‘BİZİ İŞ GİBİ GÖRMEYİP DAVAYI SAHİPLENMESİ BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI’
Ela Fidan, “Babasının bu davayı açmasıyla, namusum ve gururumu ayaklar altına alındı. Fakat endişelenmem gereken asıl konu bu değildi. Her ne kadar bu durum canımı yaksa da beni korkutan tek şey oğlumdan alınacak kan örneğiydi. Ben Gökdeniz’in cildi kanamasın diye saat başı kremleme işlemi yaparken, babasının acımasızca davranması çok yüreğimi yaktı. Avukat Zeynep Hanımla iletişime geçtim. Bu süreçte bizi iş gibi görmeyip davayı sahiplenmesi beni çok duygulandırdı. Ayrıca endişelerimi ortadan kaldırdı. Sadece avukatım değil, elim, kolum, ayağım, dilim oldu” dedi.
‘ELA OĞLU İÇİN SAVAŞÇIYA DÖNÜŞMÜŞ ÇOK GÜÇLÜ, ÇOK ZEKİ BİR KADIN’
Avukat Zeynep Avcı, “Ela’ya hayranım. Ela gibi annelerimizi her konuda sarıp, sarmalamalıyız. Ela oğlu için savaşçıya dönüşmüş çok güçlü, çok zeki bir kadın. Muhteşem bir anne. Bunlar, kadın çocuk namus ile ilgili davalar. Hatta namus cinayetlerinin hala işlendiği de düşünüldüğünde yaşam hakkı ile ilgili konular. Adalet kavramı taviz verilebilecek, geciktirilecek bir konu değil. Kararda her zaman hukuki bilgi ve yeterlilik şart ama bir o kadar da vicdan olması gerekiyor. Her davanın olmazsa olmazı bu koşullar. Bu tür davalarda ayrıca öncelikli ve şart. Bu nedenle bununla ilgili kamuoyu spotları oluşturulmalı, yeni yasal düzenlemeler yapılmalı, toplumun gündemine bu tür konuların alınması öncelikli olmalıdır” diye konuştu.