30 günde 10 yıl gençleştiren otofaji! Prof. Dr. Yörükoğlu ‘Tek sırrı var’ diyerek açıkladı

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Son yıllarda ortaya çıkan ve deneyenlerin yarısından fazlasının memnun kaldığı, hem sağlıklı bir şekilde kilo verdiren hem de kronik rahatsızlıklardan kurtaran bir yöntem var. Adına ‘intermittent fasting’ yani ‘aralıklı oruç’ deniyor. Çoğunlukla 16 saat aç ve 8 saat tok kalarak uygulanan bu yöntemin sayısız versiyonu sahip olsa da en bilinen yöntem öneriliyor. Aralıklı oruç birçok sağlık sorununu geride bırakmaya yardımcı oluyor ancak bunu yaparken en büyük destekçisi pek bilinmiyor. Oldukça nadir duyulan ancak bir devrim niteliğinde olan ‘otofaji’ kavramı size vücudunuzu tanımanız için bambaşka bir kapı aralıyor.

Otofaji, birçok kişi için yeni bir kavram. Peki tam olarak ne anlama geliyor? Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, otofajiyi bir arabaya benzetti. Nasıl bir arabanın belli dönemlerde periyodik bakımlardan geçmesi ve aksaklıklarının onarılması gerekiyorsa otofajinin de insan bedeninle periyodik yenilemelere sebep olduğunu söyledi. Bu kavramı anlatırken bizleri lise yıllarımızdaki biyoloji derslerimize götüren Prof. Dr. Yörükoğlu şu bilgileri verdi:

“Lise yıllarında bizlere hücrenin içindeki organcıklar anlatılırdı. Bu organcıkların içindeki ‘lizozom’ çok önemlidir. Lizozom hücrelerimizin içindeki çöp olmuş, DNA’sı bozulmuş ve zamanla kullanılmamış organcıkları yiyerek enerji olarak kullanır ve dahası yenilerinin yapılmasını sağlar. Otofaji hücre içindeki doğal temizlik, geri dönüşüm ve gençleşme operasyonudur.”

OTOFAJİYİ CANLI TUTMANIN YOLU BİR SÜRE AÇ KALMAK

Otofajinin insan vücudu için önemi büyük, peki tam olarak nasıl işliyor? Otofaji, Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’nun ’30 Günde 10 Yıl’ kitabında da bahsettiği gibi aralıklı oruç programıyla birlikte devreye giriyor. Aralıklı oruç yapan biri kendini gereken saatlerde aç bıraktığında kandaki şeker ve aminoasit seviyesi düşünce metobolizma bunu algılayıp otofajiyi tetikliyor. Otofaji, hücre içindeki eski proteinleri yer ve enerji olarak kullanıyor, sonunda da yerine tazelerinin yapılmasını sağlıyor. Prof. Dr. Yörükoğlu, belirli süre aç kalmanın otofajiyi canlı tutmanın en önemli yolu olduğunun altını çizdi.

Peki otofajiyi tetikleyen aralıklı oruç programı herkes için uygun mu? Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’na göre bir kişinin çok ağır bir hastalığı yoksa aralıklı orucu hayatında uygulamasında hiçbir sorun yok. Üstelik Prof. Dr. Yörükoğlu’na göre obezitesi olan, insülin direncine sahip ve şeker hastası olan kişiler bu yöntemden oldukça fayda görebilir. Yörükoğlu, obezite ya da şeker gibi hastalıklara sahip kişilerin sağlıklı bir şekilde kilo vereceklerini, otofajiyle tetiklenen hücrelerin temizleneceğini ve böylece sahip oldukları hastalıkların geriye dönerek kaybolacağını da ekliyor.

‘AZ AZ SIK SIK BESLENMEK EVRİMSEL OLARAK YANLIŞ’

Elbette böylesine önemli bir yöntemin doğru bir şekilde uygulanması çok önemli. Otofajinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için yapılması gerekenler var. Yörükoğlu bu noktaya şu cümlelerle açıklık getirdi: 

“Kandaki şeker ve aminoasit seviyesi yüksek olduğunda otofaji baskılanır. Dolayısıyla birçok diyetisyenin önerdiği az az ve sık sık yeme metodu doğru değil. Çünkü bu yöntem otofajiyi baskılar. Günde 6-7 kez beslenmek tarihsel ve evrimsel sürecimize ters. 1950’li yıllara kadar günde 1 ya da 2 öğün olan beslenme şeklimiz I ve II. Dünya Savaşları’nın ardından artan bollukla 6-7 öğüne çıktı. Bu durum da beraberinde obezite, kalp damar hastalıklarının 3 ila 5 kat arasında artmasına neden oldu.”

SANDIĞIMIZDAN DAHA FAZLA ENERJİ VERİYOR

Dikkat çeken bir diğer nokta da otofajinin bir kilo verme yönteminden ziyade herkesin uygulaması gereken temel bir prensip olup olmaması. İnsanların aç kaldıklarında enerjilerinin azalacağını ve bitkin düşeceklerine inanmalarının yanlış olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, otofajinin alt gruplarının görevlerine şu sözlerle değindi:

“Lizozomların hücre içinde biriken yağ damlacıklarını yeme faaliyetine lipofaji deniyor. Otofaji ile lipofaji tetiklendiğinde kilo verme süreci hızlanıyor. Otofaji devreye girdiğinde enerji fabrikamız olan mitokondrileri de etkiliyor ve bu duruma da mitofaji deniyor. Eskimiş olan hücrelerin yenilenip enerji olarak kullanılması ve yeni mitokondrilerin enerji üretme kabiliyetleri de bize aslında sandığımızdan daha fazla enerji veriyor.”

KALP VE BEYİN HÜCRELERİNİ KORUYAN YÖNTEM

Otofajinin bir kilo verme yönteminin yanı sıra birçok hastalığı geriye döndürdüğünü ve olası hastalıkları önlediğini söylemek mümkün. Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’na göre ömrümüz boyunca sayısında hiçbir artma olmayan kalp hücrelerimiz bu noktada verilebilecek çok iyi bir örnek. Doğduğumuzda ve öldüğümüzde aynı sayıda olan kalp hücreleri ne yaparsak yapalım geri getirilemiyor. İşte otofaji bu noktada da devreye girerek kalp hücreleri üzerinde koruma sağlıyor.

Prof. Dr. Yörükoğlu’na göre aralıklı orucun faydalı olduğu bir başka organ da beynimiz. Kalp gibi beyin hücreleri de ömrümüz boyunca yenilenemiyor. Ancak aralıklı oruç esnasında salgılanan ‘beyin-türevli nörotrofik faktör’ hormonunun otofajiyi tetiklediği, beyin hücrelerinin çevresinde biriken Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara neden olan hücrelerin salgılanmasını önlediği biliniyor. Yani tüm bunlar da kısaca otofajinin hayati hastalıklardan koruduğu anlamına geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir