Hataylı depremzede çift çadır kentte evlendi


İHA

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 il içinde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi.

Yerleşim alanlarının harabe haline döndüğü Kırıkhan ilçesinde vatandaşlar, yaşanan olumsuzluklara rağmen hayatlarını sürdürmeye devam ediyor.

Depremin ilk gününden itibaren Kırıkhan mesire alanı içerisinde bulunan çadır kentte yaşamaya başlayan 22 yaşındaki Emrah Kozkıran ve aynı yaştaki Sabah Ekhel’in yollarıysa bu çadır kentte kesişti.

Genç çift, yaklaşık 4 ay süren birbirini tanıma sürecinin ardından tüm olumsuzluklara rağmen başlayan aşklarını ailelerinin destekleriyle çadır kentte düzenlenen düğün ile birleştirdi.

Genç çiftin yeni yuvalarıysa, Kozkıran Ailesi’nin çadırı oldu. Yeni gelin Sabah, eşiyle balayına çıkarak mutlu olmanın hayalini kuruyor.

“Bizimle çadırda kalıyorlar”

Damadın annesi Esin Kozkıran, genç çiftin kendileriyle birlikte çadırda yaşadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

4 çocuğum var, Emrah ile gelinim çadır kentte tanıştılar. Burada birbirlerini sevdiler ve isteme oldu. İki aile de çadırda olduğu için bir gün gittik tatlılarını yedik, bir gün arayla kendilerine düğün yaptık. Ama yapacak hiçbir şeyimiz yok. Normal hayatımız olsaydı, daha bir başka olurdu. Hiç yoktan bir şeyler yapmaya çalıştık. O yüzden böyle devam ediyoruz. Çadır kentte düğünümüz oldu. Gelin ve damat bizimle birlikte çadırda kalıyorlar. Kalacak yerimiz yok. Kiracıydık, ev sahibi evden çıkarttı. O yüzden yapacak bir şey yok, en azından genç çiftimize 1 konteyner yardımı yapsalar mutlu oluruz. Biz istemiyoruz, biz gene çadırda kalalım. 2 çocuğuma istiyorum.

Çadır kentte başlayan aşklarını zorluklarla sürdürdüklerini ifade eden Emrah Kozkıran, düğün sonrası aynı çadırda 7 kişi yaşamaya başladıklarını belirtti.

“Önümden geçti hoşuma gitti”

Damat Kozkıran, şu ifadeleri kullandı:

Depremin ilk günlerinde normal bir şekilde oturuyorduk. Kendisi arkadaşlarıyla birlikte buradan geçti, güzeldi ve hoşuma gitti. Beğendim, araya aile büyüklerimizi soktuk. İlk başta biraz zorluk yaşadık, sonradan kabul ettiler. Bizim mutlu olmamıza izin verdiler ama böyle bir yerde nasıl mutlu olacağımızı bilmiyoruz ve şu an çadırda yaşıyoruz. Sonra evlenmeye karar verdik, şu an iyi gidiyor. Deprem sonrası bu süreçler çok zordu, oturacak bir kafe ve kalacak bir yerimiz bile yoktu. Her şey bitmiş bir haldeydi, çaresizdik. Kendi çabamızla elimizden ne geliyorsa onları yapmaya çalıştık. Çadır kentte isteme yaptık önce ardından nişan yaptık. Dün de çadır kentte düğünümüzü yaptık. Şu anda ailemle birlikte çadırda kalıyoruz. Benim ailem zaten 6 kişi, eşimle beraber 7 kişi olduk. Başka kalacak yerimiz yok. Çadırda kalıyoruz. Çok isterdik, dayalı döşeli bir evimiz olmasını, böyle olaylar olmasa elimizden geldiği kadar olurdu.

“Balayı teklifi gelirse mutlu oluruz”

Sevdiği kadınla hayatını birleştirmenin kendisini güçlü kıldığını ve eşinin mutluluğunun kendisi için önemli olduğunu söyleyen Kozkıran, şunları söyledi:

Çok hayal kurduk, ama elimizden gelen bir şey yok. Düşündüğümüz şeyler hayalde kaldı. Düzeldiğimizde bir şeyler yapmak istiyoruz. Gözümüzde kalmasın diye bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Balayı teklifi gelirse bizi mutlu etmiş olurlar, eşim de ben de seviniriz. Eşimin de gözünde kalmamış olur. Benim için önemli olan eşimin mutluluğu. O mutlu olsun ben mutlu olmasam da olur. Bana en azından kalacak bir yer olsun yeter, konteyner olsa daha iyi olur. Evde ister istemez bir korkuyla yaşıyoruz. Böyle bir hayal olmaz, aklıma bile gelmezdi. Yine de şükürler olsun sevdiğim yanımda. Ne olursa olsun zorlukları aşmaya çalışıyoruz.

“Evim olsun isterdim”

Eşinin ailesiyle birlikte çadırda yaşamaya başladıklarını ve ev olarak nitelendirdiği konteynerlerinin olmasını istediğini dile getiren gelin Sabah Ekhel de, şu ifadeleri kullandı:

Şu an çadırda yaşıyorum, ne yapalım. Ev yok, bir şey yok. Bir evim olsun isterdim. Biz eşimin ailesiyle hep beraber burada oturuyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir