İstanbul Beyoğlu’nda 11 Aralık 2022 tarihinde haklarında arama kararı bulunan 2 firari şüpheli ile polis arasında yaşanan kovalamaca sonucunda polisin şüphelilere açtığı ateşin o sırada evine yürüyen 18 yaşındaki Zuhal Ebrar Yıldız’a isabet etmesi sonucu genç kız hayatını kaybetti. Polis memuru A.D. hakkında “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Açılan davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmada tutuklu sanık A.D hazır edildi. Zuhal Ebrar Yıldız’ın annesi ve babası da avukatlarıyla birlikte duruşmaya katıldı.
“DUR İKAZINDA BULUNMADI”
Tanık dinlenmesi yapılan duruşmada ilk olarak olay günü polisten kaçan ve sonrasında gasp suçundan tutuklanan Hüseyin Yetkin dinlendi. Olay günü Selçuk Çubukel’e verdiği parayı almak için buluştuğunu anlatan Yetkin, “Ben siyah renkli motorumla Selçuk da beyaz renkli motoruyla gittik. O sırada merdivenlerde birisi belirdi. Motorun üzerinde ayağa kalktım. Selam verdi bize biz de selam verdik. Ben hasım sahibiyim. Gasp olayı ile ilgili aracın sahibi geldi sandım. Merdivenden inen şahıs polis olduğunu söylemedi. Doğrudan elini beline götürdü. Silahı çıkarıp bize doğrultunca biz de motorlarımızla sola doğru manevra yaptık. Polis ‘dur’ diye kesinlikle ikazda bulunmadı” dedi.
“AH DİYEREK BİRİNİN YERE DÜŞTÜĞÜNÜ DUYDUM”
Üzerlerinde silah olmadığını söyleyen Yetkin, “Güneş batmıştı. Sokak lambaları yanıyordu. Merdivenlerin önü aydınlıktı. 10-13 mermi sıkıldı arkamızdan. Uyarı ateşi değildi. Bizim canımıza kast etmek için açılan bir ateşti. Zuhal Ebrar kardeşimiz bizim mahallenin kızıdır. Abilerini tanıyorum. Olay sırasında oradan birinin geçtiğini gördüm. Kim olduğuna dikkat etmedim. Ben giderken kimseye çarpmadım. Ama ‘Ahh’ diyerek birinin yere düştüğünü duydum” dedi.
“POLİSİ HASIMLARIMDAN BİRİ SANDIĞIM İÇİN KAÇTIM”
Yetkin’in ardından diğer tanık Selçuk Çubukel dinlendi. Merdivenlerden inen sivil kişinin elini beline attığını gördüğünü söyleyen Çubukel, “Ben hasım sahibi bir insanım daha önce de vuruldum. Bu kişiyi hasımlarımdan birini sandığım için motosikletle kaçmaya başladım. Biz otururken merdivenlerin önünden kapalı bir bayanın geçtiğini gördüm. Aynı bayanın biz kaçarken yerde yattığını gördüm” dedi.
“SOKAK LAMBALARI YANMIYORDU”
Havanın kararmaya başladığını ancak merdivenlerin önünün aydınlık olduğunu söyleyen tanık, “Kaçış istikametimiz karanlıktı. Sokak lambaları yanmıyordu. Yerde gördüğüm bayanın vefat ettiğini öğrenince ertesi gün gidip polise teslim oldum” dedi.
“SANIK PİŞMANLIK GÖSTERSEYDİ ŞİKAYETİMİZDEN VAZGEÇECEKTİK”
Tanık beyanlarının ardından söz verilen anne Dilek Yıldız sanığın ağır ceza mahkemesinde yargılanmasını istediğini söyleyerek, “Kızımı kasten ve bilerek vurduklarını düşünüyorum. Bu adam hiç pişman değil. Polis polisi tutuyor. Kimse benim kızımın ölümünü konuşmuyor. Hepsi sanığı korumaya çalışıyor” dedi. Baba Zekeriya Yıldız ise, “Sanık eğer biraz pişmanlık belirtisi gösterse biz eşimle şikayetimizden vazgeçecektik. Ancak pişmanlık göstermiyor. Ağır ceza mahkemesinde yargılanmasını istiyoruz” dedi.
POLİS MEMURUNA TAHLİYE
Alınan beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme tutuklu polis memurunun tahliyesine karar verdi. Karara tepki gösteren anne Dilek Yıldız sanığın üzerine yürüyerek, “Ben de şimdi bunu öldüreceğim o zaman” dedi. Tahliye kararı sonrası duruşma salonunun önünde bekleyen Zuhal Ebrar Yıldız’ın yakınları da güvenlik için bekleyen polislere tepki gösterdi.