Plastik kirliliğine çözüm aranıyor

EĞİTİM SERVİSİ – Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 1972’de aldığı kararla 5 Haziran “Dünya Çevre Günü” olarak kutlanıyor. Bu yıl tema plastik kirliliğine çözüm. Fildişi Sahili’nin ev sahipliği yaptığı bu yılki etkinliğin odak noktası, plastik kirliliği ve plastiğin ülkeler, kişiler ve kurumlarca sürdürülebilir kullanılması olacak. UNEP raporları plastik kirliliğini önlemek için 3 aşamalı plan öneriliyor. İlk aşamada, plastiğin tekrar kullanılması teşvik edilerek 2040’a kadar kirliliğin yüzde 30 azaltılması öngörülüyor. İkinci aşamada, geri dönüşümün kârlı ve uygulanabilir hale gelmesi durumunda geri dönüştürülebilir plastik oranının yüzde 21’den yüzde 50’ye çıkartılabileceği vurgulanıyor. Son aşamada ise plastik ambalaj gibi ürünlerin yerine kâğıt ya da geri dönüştürülebilir materyaller kullanılarak plastik kirliliğinde yüzde 17’lik bir ilave düşüş sağlanabileceği vurgulanıyor.

Üç katına çıkacak

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği, çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği temel sorunların çözümü için
plastik kirliliğini yenme vakti geldiğini bildirdi. Dernek açıklamasında “Ulusal servetimiz atık plastikle istihdam ve gelir yaratalım. Atmayalım, yakmayalım,
ayrı toplayalım” dendi.

Dünya Çevre Günü kapsamında atık plastiğe döngüsel ekonomide değer katmanın istihdam ile gelir yaratmadaki mühim yerini vurgulayan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, plastiği keşfeden, sağladığı kolaylık ve çözümlerle yaşayan insanın en iyi atık plastik yönetimini de başarması gerektiğinin altını çizdi. BM’ye göre, verisine göre her yıl yarısı tek kullanımlık 400 milyon tondan fazla plastik üretilirken, bu miktarın yüzde 10’undan azının geri dönüştürüldüğünü belirten Karaosmanoğlu, “Her dakika bir çöp kamyonu kadar, yılda 19-23 milyon ton diğer deyişle 2200 Eyfel Kulesi ağırlığı kadar atık plastiğin göllere, nehirlere ve denizlere karıştığı tahmin ediliyor. Bu miktarın 2040’a kadar üç katına çıkacağı öngörülüyor” dedi.

Yüzde 85’i plastik

Deniz çöpünün yüzde 85’ten fazlasının en kalıcı ve zararlı kısmının plastik olduğuna dikkat çeken Karaosmanoğlu, “800’den fazla deniz ve kıyı türü bu kirlilikten etkileniyor. Çapı 5 mm’den küçük mikroplastikler gıda, su ve havaya karışıyor. Her birimiz yılda 50 binden fazla mikroplastiği tüketiyoruz” diye konuştu. Karaosmanoğlu, plastik döngüsel ekonomisine geçip 2040’a kadar denize giren atık plastiğin yüzde 80 oranında azaltılırsa, böylece petrol ve doğal gazdan plastik eldesi yüzde 55 düşürülerek 70 milyar dolar tasarruf sağlanabileceğini, iklim değişikliği sebebi sera gazı salımlarının yüzde 25 azaltılabileceğini ve 700 bin ek iş yaratmanın mümkün olacağını kaydediyor.

Çözüm için…

Öncelikle tek kullanımlık plastik tüketiminin her yerde azaltılması gerektiğini dile getiren Karaosmanoğlu, bu konuda önerileri şöyle:

Uzun ömürlü, dayanıklı plastik ürünleri satın alalım.

Ambalajına tekrar doldurarak ürün satın alma seçeneklerini göz önüne alalım.

Evde, okulda, işte, yolda, tarlada, ormanda atık plastik çıktığında, nefes alalım. Düşünelim. Atık plastiğin toprak, su ve havaya karışmasına sebep olmayalım.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir