Erman Öner yazdı: Giro d’Italia’nın kökleri

Bisiklet sporu artık bilimle iç içe geçmiş bir dal. Yarışlar boyunca her bir sporcunun ne yiyeceği saat kaçta uyuyacağı üç hafta boyunca alanında uzman kişiler tarafından belirleniyor. Etap sonu bisiklet bilgisayarından antrenörlerin önüne düşen son model kask, mayo ve gözlükleri ile havalı bir portre çizen yarışçıların verileri ise detaylıca analiz edildi ve bu doğrultuda takımlara yeni taktikler çizildi.

Gelişen yayın teknolojisi de artık Giro d’Italia’nın her bir kilometresini canlı takip etmemizi mümkün kılıyor. Kaçış grubunun oluşumundan tutun da 200 kilometre boyunca yarış içerisindeki en ufak bir ayrıntı dahi ekranlara anında yansıyor. Ancak bu satırlarda sizleri çok az insanın şahit olduğu bir Giro d’Italia yarışına götürmek istiyoruz. Zira bazen bugünü anlamak için en başa dönmek gerekir.

1903’teki ilk Giro

1903’te ilki düzenlenen Fransa Turu’nun yakalamış olduğu başarı İtalya’da birçok organizasyon firmasının gözlerini bisiklet yarışlarına çevirmesini sağlamıştı. Turistler için yürüyüş, kayak ve bisiklet etkinlikleri düzenleyen Italian Touring Club tıpkı Milan merkezli günlük gazete Corriele della Sera gibi İtalya’yı dolaşacak bir bisiklet turu düzenlenmesine destek vermeye sıcak bakıyordu. Ancak ilk Giro d’Italia’nın altında La Gazzetta dello Sport’ın imzası olacaktı.

1986’da Milan’da kurulan spor gazetesi La Gazetta dello Sport’un o dönemki idari müdürü ve Fransa Turu’nu iki kez yerinden takip eden Armando Cougnet ilk Giro’nun da ardındaki beyindi.

Fransa Turu ziyareti sırasında Cougnet ve arkadaşları neredeyse bir aya uzanan bir bisiklet yarışının bir gazetenin tirajını artırmada ne denli etkili olabileceğini birinci elden görmüştü. Nitekim, Giro’ya hayat veren La Gazzetta dello Sport o zamanlar derin bir finansal krizin içerisindeydi ve fazla vakit kaybetmek istemeyen Cougnet önderliğinde 1908’de yapılan bir duyuru ile gazetenin ilk Giro’yu şekilde gelecek yıl organize edeceği anons edildi.

O günden sonra pembe sayfalı spor gazetesi ile Giro d’Italia ayrılmaz bir bütün haline geldi.

Zorlu başlangıç

Tarih 13 Mayıs 1909, saat sabaha karşı 2.53’tü, ilk Giro Milan’dan başladığında. Bisikletlerin tamamı vitessizdi ve yokuş aşağı da olsa yarışçılar pedal çevirmeyi kesemezdi. Başlangıç çizgisinde 127 bisikletçi vardı ama bitiş çizgisine yalnızca 49’u ulaşabildi. Bir gerçek vardı ki ilk Giro yarışçılar için kolay lokma değildi.

İlk sekiz etabın her birinin uzunluğu yaklaşık 400 kilometreleri buluyordu. Sekiz günün ardından bir sonraki etaptan önce yarışçılara iki dinlenme günü verilmişti.

Yarış insan limitlerini sonuna kadar zorlayınca elbette hileye başvuranlar ya da görünmez kazalar da kaçınılmaz olmuştu.

Yarışçılardan biri parkuru trenle geçtiği gerekçesiyle suçlu bulundu; bir diğeri ise tavuk butu yerken düşerek yarış dışı kaldı.

Zafer Luigi Ganna’nın

18 günün sonunda Milan’da zaferi göğüsleyen Luigi Ganna’ydı. Ganna ilk Giro şampiyonluğunu puan sistemine borçluydu, zira şimdiki zaman tutma olsaydı ilk Giro’yu yalnızca üçüncü sırada bitirebilirdi. Ganna kariyerinde her ne kadar ikinci bir Giro zaferiyle daha taçlandıramasa da İtalyan halkının gözünde o artık bir yıldızdı. Zira, Milan’a girdiğinde binlerce taraftar onu karşıladı. Yoğun ilgi de gösteriyordu ki Giro umulanın üzerinde bir başarı yakalamıştı.

Tıpkı La Gazzetta dello Sport gibi Ganna’nın da ismi yarışla birlikte sonsuza kadar günümüzde de anılmaya devam ediyor.

Bu satırlar kaleme alındığında Ineos Grenadiers’den Britanyalı Geraint Thomas ile Team Jumbo-Visma’dan Sloven Primoz Roglic’i yalnızca 26 saniye ayırıyordu. Genel klasmanın üçüncü basamağında ise UAE Team Emirates’in Portekizli tırmanışçısı João Almeida 59 saniye fark ile oturuyordu.

İlk Giro’nun aksine bugün sporcular takımlarından ve takım arkadaşlarından diledikleri gibi destek alabiliyorlar. Şekil olarak kullanılan bisikletler bugün hala geçmiştekine benzese de bisiklet sporu ilerleyen teknoloji ile eskide olduğundan tamamen farklı bir forma büründü.

İlkinden 114 yıl sonra, Roma’da son bulacak 106’ncı Giro d’Italia’yı kazanabilmek için kıyasıya bir rekabet söz konusu. İşte her şey o ilk Giro’nun büyüsünde saklı.

Covid’in dönüşü

Her ne kadar Covid artık birçok ülkenin ana gündem maddesi olmaktan çıksa da Giro d’Italia henüz daha ilk günden Covid vakaları ile çalkalandı. Yarışçılar arasında artarn vakalar sonucu yarış direktörü Mauro Vegni yaptığı açıklamada, bisikletçilerle temasa geçen Giro d’Italia taraftarlarının maske takmaları gerekeceğini söyledi.

Lider mayo üzerindeyken testi pozitif çıkan Belçikalı Evenepoel, Kolombiyalı Rigoberto Uran ve İtalyan Filippo Ganna Covid nedeniyle yarışı bırakmak zorunda kalan onlarca isimden bazılarıydı.

Yoğun yağış altında Giro

Bisiklet dünyanın en çevreci aracı olsa da sporu iklim krizinden belki de en fazla etkilenen branş. Ve Giro d’Italia da bir istisna değildi. İtalya’nın Emilia Romagna bölgesinde geçen hafta yoğun yağışlar neticesinde yaşanan sel felaketi birçok can kaybına neden olurken, Giro d’Italia pelotonu da aşırı yağışlardan nasibini aldı. Öyle ki 15 etap geride kaldığında bisikletçilerin ıslanmadığı gün sayısı yalnızca dörttü.

Bir efsaneye veda

Mark Cavendish, sezon sonunda profesyonel bisiklet kariyerine nokta koyacağını açıkladı. Duyuru, Giro D’Italia’nın son dinlenme gününde geldi.

Cavendish, sprint finişlerindeki yeteneği sebebilye “Manx Füzesi” olarak biliniyordu. Gücü ve korkusuzluğu ona 2005’ten bu yana 161 zaferin yanı sıra Tour de France’da iki puan mayosu, Rio 2016 Olimpiyatlarında gümüş madalya ve 2011 yol dünya şampiyonasında gökkuşağı mayoyu kazandırdı. 34 etap zaferiyle Eddy Merckx’le birlikte en fazla Tour de France etap galibiyeti kazanan bisikletçi olan Mark Cavendish, 11 birincilikle Türkiye Turu’nda da zirveyi Alman sprinter Andre Greipel ile paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir