Süper Lig ekiplerinden Hatayspor’un teknik direktörü Volkan Demirel, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinden sonra depremzedelere yardım için büyük çabası devam ediyor. Tecrübeli teknik adam, Hatay’da yaşadıklarını İngiliz basınından Daily Mail’e anlattı.
5 Şubat’ta Kasımpaşa karşısında alınan galibiyetle sözlerine başlayan Volkan Demirel, “Stadın içinde muhtemelen yüzlerce yıldır hissedilmeyen bir sevgi vardı. Ölüp mutlu olacağım bir gün olsaydı, bundan daha iyisini düşünemezdim.” diye konuştu.
Depremle ilgili, “Bina bir o yana bir bu yana sallanır” diyen genç teknik adam, “Ama bu sefer sanki alttan yukarıya geliyormuş gibi hissetmeye başladım.” sözlerini kullandı. Deprem esnasında kızları ve eşinin de Hatay’da olduğu hatırlatılan Volkan Demirel, “Benim ilk tepkim küçük kızımın üzerine atlamak oldu, böylece düşecek bir şey benim üzerime düşecekti. Eşim de büyük kızımın üzerine atladı.” dedi.
Depremde otelde yaşadıkları 100 saniyelik korku ve telaşın ardından tesislere gittiklerini belirten Volkan Demirel, normalde yolun sadece 3 dakika süreceğini ancak o gece yollara dökülen insanlar nedeniyle öyle olmadığını söyledi. Volkan Demirel, “Normalde çok sakin bir insanımdır ama o gece hayatım boyunca en çok ağladığım geceydi” ifadelerini kullandı.
Depremde kaybettikleri kulübün sportif direktörü Taner Savut ve Christian Atsu gibi isimlerin hatırlatıldığı Volkan Demirel, Kasımpaşa maçında gol atan Atsu için, “Christian kendi inisiyatifiyle şut atmaya karar verdi. Golü attıktan sonra yanına koştum ve onu kaldırdım. Onun için çok mutluydum. Ne yazık ki bunun onu tuttuğum, birlikte kutlama yaptığım ve onun yanında olduğum son an olduğunu bilmiyordum.” dedi.
Volkan Demirel, başka takımlardan teklifler aldığını ancak geri çevirdiğini söyledi. Genç teknik adam, “Onları terk etmeyeceğime ya da yüzüstü bırakmayacağıma söz verdim. Geri dönüp yardım etmek zorundaydım. Aileler konteynerlerda yaşıyor. Binalar girilemeyecek kadar kırılgan durumda. Hatayspor’un stadyumu depremzedeler için bir sığınak oldu.” sözlerini kullandı.
Volkan Demirel, son dönemde en çok zorlandığı sorunun “Nasılsın?” olduğunu belirterek, “İyi hissettiğimi söyleyemem. Çünkü insanların neler yaşadıklarını biliyorum. Ama kötü olduğumu da söyleyemem çünkü hala hayattım.” dedi.
Depremden sonra ilk birkaç saati hatırlamadığı kaydedilen Demirel, oyuncularının ve personelinin depremden sonra tesislerde toplandığını ancak 5 ismin olmadığını ve aramaya çıktıklarını söyledi. Demirel, “Şehrin içinden geçmeye çalıştık ama çok kalabalıktı. Otoyollar ve ana yollardan gitmeye çalıştık ama hepsini kapatmışlardı. Neyse ki, o uzun gece boyunca çoğu insan sayıldı ve yaklaşık 100 kişi bir araya toplandı” dedi.
“Sonraki günlerde takımı ve antrenörleri İstanbul’a getirmeye çalıştık” diyen Volkan Demirel, “Takım otobüsünü almamız gerekiyordu ama hiçbir yerde benzin bulamadık. Başka bir sorun daha vardı. Antrenörlerimden biri eşi ve bir yaşındaki bebeği gece hastanedeydi. Onları almaya gittik ama tabii ki ilaç, süt ve benzeri şeylere ihtiyacımız vardı. Neyse ki tüm bu temel ihtiyaçları ve nihayet biraz yakıt bulduk.” dedi.
Volkan Demirel’in İstanbul’a gitmesinden birkaç gün sonra Atsu ve Taner Savut’u aramaya devam etmek için Hatay’a geri döndüğü belirtildi. Volkan Demirel, “Umudunuz olduğunda devam etmek mümkün ama umudunuz olmadığında ve haberi duyduğunuzda yolun sonuna gelmiş gibi hissediyorsunuz” sözlerini sarf etti.
Volkan Demirel, depremde yaşadıklarını “Yatağa girdiğiniz her günün, başınızı yastığa koyduğunuz her günün son gününüz olabileceğini öğrendim.” diye anlattı.
Almanya’daki takımlara da yardımlarından dolayı teşekkür eden genç hoca, “Özellikle Bayern Münih, Borussia Dortmund ve Mainz yardım etmek için bir kampanya başlattı” dedi. Volkan Demirel’in, bu ekiplerden biriyle bu yaz bir dostluk maçı yapmayı umduğu belirtildi.
Depremin ardından yarım milyon Hataylı’nın Mersin’e gittiği ve Hatayspor’un da burada yeniden kurulabileceğine inandığı vurgulanan Volkan Demirel, “Hayat devam etmek zorunda. İnşallah onları iyi bir konuma getirebilir ve iyi bir şekilde hazırlayabiliriz. Çünkü insanları biraz mutlu etmek önemli. Türkiye’de futbol kültürün büyük bir parçası. İnsanlar hafta sonuna kadar maç için bekliyor. Bu haftanın en önemli olayı. Biz de tüm zorlukların ve mücadelenin ötesine geçerek insanlara mutlu etmeye devam etmek istiyoruz” açıklamalarında bulundu.