Milli Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir Türkiye’nin uzay projesi kapsamında Kırklareli İğneada’da Uydu Fırlatma Uçuş Merkezi’nin inşaat halinde olduğunu söyledi ve tesisin roketi fırlatmak için artık son hazırlıkları yaptığını ifade etti. Demir’in açıklamaları şöyle:
HÜRJET BEKLENİLENDEN HIZLI İLERLEDİ KAAN’DA DA BUNU BEKLİYOR MUSUNUZ?
Hürjet’in fikri Kaan’a giden yolda biz ara basamak gerekli olduğunu düşündük. TUSAŞ’ın yaptığı tek uçak Hürkuş’tu. Beklenilenden uzun sürdü.
Kaan 5’nci nesil savaş uçağı üzerinde çok yeni sistemler var. Kaan’ı Hürjet’ten bir tık yapalım dediğiniz zaman bir dizi sistemi olgunlaşması gereken seviyenin altında koymanız gerekir. Ondansa biz sistemler olgunlaştıktan sonra kendi iç gönül rahatlığımızda uçacak seviyede arada çöpe gidecek ürün yapmadan, nihai hedefimizdeki ürünlerin testi geçmiş olmasını bekliyoruz.
Orada gaza bastık, uçuş emniyeti konusunda taviz vermeden 5’inci nesil savaş uçağının gerektirdiği parametrelerden taviz vermeden bu alt sistemleri geliştirmelerini istiyoruz.
Birçok alt sistem yüklenicimiz birçok işi ilk defa yapıyorlar. Tabi ne zaman yaparsanız yapın da demiyoruz kendi içimizde koyduğumuz hedefler var. Kamuoyuna açıkladığımızda açıkladığımız şeyin noktasal olarak doğru olması bizim hedefimiz, var gücümüzle çalışırken planlananın da önünde bir hızla gitmek hedefimiz.
Tarih verme konusunda meseleler biraz olgunlaşsın ondan sonra tarihi net verelim. Hürjet daha kolay bir uçak, daha önceden yol haritası belli olan bir uçak olduğu için, Milli Muharip Uçak fikri çok daha önce vardı asıl olarak masaya gelmesi Hürjet’ten bir adım sonra oldu.
İLK UÇUŞ NE ZAMAN?
En iyi ihtimalle 2024’ün içinde.
TB-3 HAKKINDA
TB-3 özelinde TB-2’den TB-3’e geçiş Anadolu Gemisine iniş kalkış yapacağı nitelikler olsun diye düşünüldü.
TB-3 ANADOLU GEMİSİNE İNİŞ KALKIŞI NE ZAMAN YAPACAK?
TB-3’ün iniş kalkış denemeleri yakında başlar. TB-3 çok rahat şekilde bu yıl içinde o görevi yapacak hale gelir, KIZILELMA ve Hürjet’te 2024’te uçak üzerinde modifikasyonları başlanır.”
‘UÇAKTAN MİLLİ MÜHİMMAT ATILACAK’
Proje kapsamında milli mühimmat ve füzelerin de milli görev bilgisayarı ve milli radar ile beraber uçaklardan atılabileceği vurgulanarak, “Bu kapsamda, ilk aşama olan Milli Görev Bilgisayarı geliştirilmesi aşaması tamamlanmış olup ikinci aşamada; Milli AESA Burun Radarı, Milli Elektronik Harp Süiti, F-16 Radar Kesit Alanı Azaltım Projesi, Milli Atalatsel Navigasyon Cihazı, Milli Çok Bantlı Sayısal Telsiz, Milli Data Link, Milli Dost Düşman Tanıma Sistemi, Kaska Monteli Gösterge Sistemi, Milli Uçuş Kontrol Bilgisayarı Geliştirme Projesi kabiliyetleri de uçaklarımıza entegre edilecektir. Aviyonik kabiliyetlerin yanı sıra uçaklarımıza Milli Görev Bilgisayarı sayesinde milli mühimmat ve füzelerimiz doğrudan entegre edilebilecektir. Yurt dışından çeşitli nedenlerle tedarik edilemeyen veya tedariklerin sorun çıkarılan füze ve mühimmatları, bugün savunma sanayimizde üretebildiğimiz gibi geliştirdiğimiz yazılımlar ile F-16’larımıza da entegre edebilmekteyiz. Gökdoğan, Bozdoğan, Gökhan, Akbaba, SOM, TEBER-82, Gezgin, Atmaca, Akbaba, Hassas Güdüm Kiti/Kanatlı Güdüm Kiti/Lazer Güdüm Kiti, Minyatür Bomba tüm bu mühimmat ve füzelere ilave olarak milli olarak geliştirilen harici podlarımızı da uçaklarımıza entegre edebilmekteyiz” ifadelerine yer verildi.
‘ÇOK DAHA İLERİ KABİLİYETLERE SAHİP’
Ayrıca F-16 uçaklarının milli haberleşme sistemleri ile; İHA’lar, SİHA’lar, diğer uçaklar ile kara ve deniz platform ve unsurları ile iletişim kurabileceği belirtilerek, şöyle denildi:
“Milli AESA Radar ve Milli Dost Düşman Tanıma sistemi ile uçaklarımızın harekat sahasında üstünlük elde edeceği aşikardır. Türkiye’nin ithal etmekte zorlandığı ve ambargo uygulanacağı belirtilen kritik alt sistemlerden bir tanesi olan ‘ortak açıklıklı hedefleme sistemi CATS’ tasarım ve geliştirmesi ülke kaynaklarımızla gerçekleştirilerek yerlileştirilmiştir. CATS, İHA, helikopterler ve uçaklar dahil sabit kanatlı veya döner kanatlı hava platformları için geliştirilmiş olan, yüksek performanslı bir elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemidir. Özellikle son yıllarda yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler, uçaklarımızda yurt dışına bağımlı olmamamız gerektiğinin önemini kat ve kat artırmıştır. Bu açıdan Özgür Projesi’ni bir modernizasyon projesinden çok bir zorunluluk olarak değerlendirmek uygun olacaktır. Bundan sonra F-16’larımız çok daha ileri kabiliyetlere sahip, modernize olmuş şekilde Hava Kuvvetleri’mizin hizmetine devam edecekler.”