Türkiye’den bir Leylek Jonas geçti! İlk ve son kez fotoğrafladı: ‘Öldü ama hayat da verdi’

Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Leylek Jonas tam 10 yıl önce 10 Mayıs 2013’te Almanya, Buchhorst’ta dünyaya geldi. Kuş bilimcileri tarafından henüz yavru bir leylekken uydu takip cihazı takılan Jonas işte bu şekilde bilimin bir parçası oldu. ‘Animal Tracker’ adlı bir uygulamayla verici takılan kuşların göç yollarını izleyen araştırmacılar ve kuş gözlemcileri, böylece Jonas’ı günlük olarak takip ediyor ve nerelerden geçtiğini, konakladığını görebiliyordu. Yıllar sonra Jonas yetişkin bir leylek oldu ve bu kez doğduğu Buchhorst yakınlarında başka bir bölgede eş bulup yuva kurdu. Ve yıllar boyunca eşiyle her bahar o yuvada buluştu.

TÜRKİYE’DEN GEÇMEYİ İHMAL ETMEDİ

Yolculuk güzergahında Türkiye’den geçmeyi de ihmal etmedi Jonas. Hatta onu Türkiye’de gören meraklı kuşseverler görüntülerini fotoğraflıyor, sosyal medyada paylaşıyordu. Jonas böylece Türk basınının da dikkatini çekti. Jonas’ın popülerliğini, “‘Bu gece Konya’da mola verdi’ gibi konuşamalar dile geldikçe, sosyal medya da bunu diri tuttukça insanların ilgisi arttı” diyerek yorumlayan Alper Tüydeş, Jonas’la karşılaşma hikâyesini şöyle anlattı:

“Ben zaten yaban hayatı fotoğrafları çekiyorum. Adem Amca’yla Yaren Leylek hikâyemiz de var. Yaren Leylek’i bekliyorken tesadüfen Jonas’ı gördük. Hatta o an acaba ‘Yaren Leylek de burada mıdır’ diye heyecanlanmanıza sebep olmuştu. Ben fotoğraf çekerken vericili kuşların ayağında halka oluyor, o kuşlarla yakından ilgileniyordum. Avrupa’daki leyleklerin çoğu Türkiye’den geçiyor, bir kısmı Cebelitarık Boğazı’ndan geçiyor ancak Avrupa’daki göçmen kuşların çoğu Türkiye’den geçiyor. Jonas da 2021’de Bursa Karacabey’den geçiyor. Ben de bunu uygulamadan görünce fotoğraflarını çektim. ‘Bu leylek buradan 8 yıldır geçiyor’ diye hikâyesiyle birlikte paylaşınca büyük dikkat çekti. İnsanlar hikâyesini bildiği şeylere daha çok bağlanıyorlar, bu sebeple ben de paylaşınca insanlar Jonas’a daha da bağlandı.”

‘EN SON FOTOĞRAFLAYAN BİZLER OLMUŞTUK’

Türkiye’de Jonas’ın gündem olmasının ve basında ilgi görmesinin güzel bir gelişme olduğunu ve bu duruma sevindiğini söyleyen Tüydeş, “Basının bunca kötü haberin dışında Jonas’a yer vermesi, kuşların da bir paparazisi olması hoşuma gidiyor. Çünkü kuş gözlemciliğine merak salınması güzel bir şey. Mesela 2022’nin mart ayında yaşanan kar yağışı sonrası 2 hafta kadar İstanbul’da İSTAÇ’a ait tesiste konakladı Jonas. Bu yıl yine bahar göçünde İSTAÇ tesislerinde mola verince kısa sürede sosyal medyadan örgütlenip İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığımız izinle görevlilerin de eşliğiyle çöplüğe girip onu fotoğrafladı. Böylece Jonas’ı en son fotoğraflayanlar bizler olduk” ifadelerini kullandı.

Jonas, Alper Tüydeş’in onu son kez görüp fotoğraflamasının ardından 2 ay sonra kartal saldırısıyla öldü. Ölümünün böyle olmasının Jonas’ın doğadaki misyonunun tamamladığı anlamına geldiğini belirten Tüydeş, “Yani bir avcının kurşunuyla da ölebilirdi ancak o var olma sebebi olan doğanın bir parçasıydı. O da hayatta kalmak için balıkları ve yılanları öldürdü. Sonra da bir kartal onu öldürdü ve o kartal da onu yavrularına götürdü. Onu avlayan kartal da nesli tehlike altında olan bir tür aslında. Öldü ama bir başka hayvana hayat verdi. Doğanın döngüsünde bu var. Doğadaki her olayı insanî olarak değerlendirdiğimiz zaman işin içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Jonas doğadaki misyonunun her anını her aşamasına kadar değerlendirdi. 10 yılın 6 yılında üreme yaptı, yavrularını büyüttü, doğaya çeşitli yavrular bıraktı. Sonra yaşamını yitirdi” detayını paylaştı.

‘BİR YAKINIMI KAYBETMİŞ GİBİYİM’

Şu an Jonas’ın vericisinin hâlâ kartal yuvasından sinyal verdiğini ancak akkuyruklu kartalın nesli tükenmekte olduğu için sinyalin kapatıldığını belirten Tüydeş, “Aslında bu, ilginç bir durum çünkü kartallar bu kadar büyük cüsseli bir hayvanı çok nadir avlarlar. Demek ki biraz aç kalmış diye yorumluyorum” dedi. Kötü haberi 2 gün önce Almanlar tarafından aldığını söyleyen Tüydeş, Jonas’ın ölümüyle ilgili duygularını şue şekilde ifade etti:

“Türkiye’de birçok takipçisi vardı, üzülerek bu durumu seninle de paylaşmak istedik’ dediler. Açıkçası üzüldüm çünkü 10 yıldır buradan geçiyordu ve çeşitli zamanlarda yolum onunla kesişmişti. 2021 yılında ve 2023 yılında bizzat yerinde gördüm yaşarken, hatta Almanlara, ‘Denk gelirim belki’ diye haber veriyordum. Bir tanıdığımı kaybetmiş gibi oldum çünkü hikâyesini bildiğim ve yolumun kesiştiği bir kuştu. Türkiye’de de birçok insana kuşları, kuş göçünü ve doğayı sevdirmeyi başarmış bir hayvandı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir