Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla 1 Mayıs’ta gerçekleştirilen törende Milli Muharip Uçak, HÜRJET, ATAK 2, ANKA 3 ve ilk olarak hedef uçak olarak tasarlanan Şimşek İHA sisteminden geliştirilen Süper Şimşek İHA sistemleri tanıtıldı. TUSAŞ tarafından geliştirilen GÖKBEY, ATAK ve T-70 Helikopterleri, HÜRKUŞ Başlangıç Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı, ANKA, AKSUNGUR İHA sistemleri ve ÖZGÜR Projesi kapsamında modernize edilen F-16 BLOK 30’unda bulunduğu törende Milli Muharip Uçak ve HÜRJET’in motor çalıştırıp bir süre pistte taksi yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Muharip Uçak’ın adını ‘KAAN’ olarak duyurdu.
‘KAAN, ANKA 3 VE KIZILELMA İÇİN BİR NEVİ ÇOBANLIK YAPACAK’
KAAN, KIZILELMA ve ANKA 3’ün gelecekte iş birliği yaparak hareket edeceğini ifade eden Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, “KAAN hem hava-hava, hem de hava-yer muharebelerinin gereksinimleri için üstün kabiliyetler sağlayacak.Bununla birlikte İHA sistemlerini kontrol amaçlı kullanıldığını göreceğiz. Yani KAAN havada olduğunda kendisine verilen görev haricinde ANKA 3 veya KIZILELMA uçaklarının da kontrol görevlerini üstlenecek. KIZILELMA’ya ‘Sen benden daha ileride AESA radarınla veri topla ve gerekiyorsa hava-hava üstünlüğünü ele geçirmek için angajmana gir. ANKA 3 sen de hassas hedeflere yönel ve derin darbe saldırıları gerçekleştir’ benzeri komutlar verebilecek. Yani gelecekte sayısal olarak ANKA 3 ve KIZILELMA gibi insansız sistemlerin çoğunlukta olduğunu KAAN’ın da en basit tabiriyle bu uçaklara bir nevi ‘çobanlık’ yaptığını göreceğiz” dedi ve bu sistemlerin nasıl iş birliği yapacağını anlattı.
‘HÜRJET’İN TANITIMINDA TÜRK YILDIZLARI ÇOK ETKİLİ OLUR’
TEKNOFEST ve TUSAŞ tesislerinde düzenlenen törende HÜRJET üzerinde bulunan Kırmızı-Beyaz boyamanın Türk Yıldızlarına ‘göz kırpma’ olduğunu ifade eden Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu uçağı tanıtmamız gerek. HÜRJET’in bir havacılık fuarına gidip yerde sergilenmesi ve sonrasında tek başına havalanıp gösteri yapmasının etkisi farklı, dünya çapında ünlenmiş Türk Yıldızları gibi sayılı hava akrobasi timinin gösterilerinde uçması çok farklı bir etki yaratır. Şu anda gösteri uçuşlarında süpersonik uçaklarla görev yapan ABD ve Rusya gibi birkaç ülkeden birisiyiz. Türk Yıldızları, dünyada böyle bir formasyonda uçan nadir gösteri timlerinden biri oldukları için çok kıymetli bir yerdeler. Bu uçuşların HÜRJET’le yapılması yapılacak tanıtım çok çok etkili olacaktır.”
“Bu uçaklar zaten Türk Yıldızları’na teslim edildiklerine hemen uçmayacaklar. Gerekli eğitimlerin tamamlanması, uçaklara alışma süresi gibi etkenleri düşünürsek Türk Yıldızları’na teslim edilecek HÜRJET’ler teslimden en az bir yıl sonra gösterilerde uçmaya başlayacaklardır.” – Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan
‘ATAK 2’NİN İHRACAT PAZARINDAKİ ROLÜ ÖNEMLİ’
ATAK 2 helikopterinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “Siz T-129 ATAK’tan farklı ne istiyorsunuz?” sorusu sorularak tasarlanmış bir helikopter olduğuna dikkat çeken Kozan Selçuk Erkan, “Evet, oldukça büyük bir helikopter hatta şu anda sahip olduğu boyutlarla seri üretime girerse dünyanın en büyük ve en çok silah yükü taşıyabilen taarruz helikopteri olacak. Yine menzil anlamında da en uzun menzile sahip olacağı daha önceden belirtilmişti. Bunlarla birlikte bu kadar büyük bir helikopter olmasına rağmen manevra yeteneği bakımından da oldukça yetenekli bir helikopter istenmiş ve TUSAŞ bunun da sağlanacağını söylüyor. Aslında ATAK helikopterlerinden çok memnunuz ancak Atak’tan daha fazlasına ihtiyaç duyuyoruz. Atak çok hızlı ve çok yüksek manevra yeteneğine sahip bir helikopter. ATAK 2 ise ATAK’tan fazlasını istememiz üzerine ortaya çıkmış bir platform. ATAK’tan daha uzun menzile sahip, daha fazla silah taşıyan ve daha iyi manevra yapan bir helikopter istediğinizde karşınıza ATAK 2 çıkıyor” şeklinde konuştu ve ATAK 2 helikopterinin ortaya çıkmasında dikkate alınan hususları sıraladı.
ATAK 2’nin ihraç pazarında önemli bir ürün olacağını düşündüğünü dile getiren Erkan, “Bu noktada ilk önce ‘Türkiye ihraç pazarında neyi amaçlıyor?’ sorusunu cevaplamak gerekiyor. AH-64 APACHE müşterisini amaçlamıyoruz. Çünkü APACHE alabilecek parası olan ülke gidip APACHE alıyor. Önümüzdeki zamanda Rus silah sistemleri hem düşük kalitelerinden dolayı hem de dünya genelinde Rusya’ya karşı oluşan antipati sebebiyle rağbet görmemeye başlayacak. Yani müttefikleri bile bu silah sistemlerini satın almak istemeyecekler” diyerek şunları ekledi:
“Bu noktada zaten ABD’den de alım yapamayacaklar, ABD de onlara kolay kolay böyle bir satış yapmaz. Bu senaryoda en uygun alternatif Ukrayna motorları kullanan ve batı standartlarında yüksek teknoloji barındıran sistemlere sahip, batı standartlarında bir teknolojiyle üretilmiş olan ATAK 2 olacak. Çünkü mevcut Rus helikopterlerinde de Ukrayna menşeli motorlar bulunuyor. Rusya’dan MI-24 almış ve yedek parça temini konusunda sıkıntı yaşayan bir ülkeye ‘Ben sana o motorun gelişmiş versiyonunu yanında batılıların kullandığı NATO standartlarında mühimmatlarla sunuyorum’ derseniz o ülke Rus helikopteri de almak istemiyorsa APACHE mi almak ister yoksa ATAK veya ATAK 2 mi almak ister? Dünyada yeni teknolojiye sahip taarruz helikopteri sayısı azaldı. Rus helikopteri almak istemeyen ve ABD helikopterlerini de alamayan ülkeler için gerek ATAK gerek ATAK 2 ile pazarda önemli bir alternatif haline gelmiş durumdayız.”
‘HELİKOPTERCİLİKTE İYİ BİR NOKTADAYIZ’
Geçtiğimiz günlerde Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) orman yangınlarıyla mücadele kapsamında, yangın söndürme filosuna yeni hava araçları kattığı törende yerli ve milli ATAK 2 helikopterinden dönüştürülerek üretilecek olan ve 4 ton su atma kapasitesine sahip 10 adet helikopter için de TUSAŞ ile 208 milyon dolarlık sözleşme imzalandığı açıklanmıştı. Söz konusu anlaşmadaki helikopterin TUSAŞ tarafından üretilmesi planlanan T-925 Genel Maksat Helikopteri olduğunu düşündüğünü belirten Erkan, “Bizim helikopter geliştirme, üretme ve kullanma konusundaki becerimiz ve bilgimiz, uçak imalatında olduğundan çok çok daha iyi durumda. 18 ay gibi bir süre içerisinde ATAK 2 gibi bir platform ortaya çıktı. ATAK 2 ile aynı transmisyona sahip olan, aynı kuyruk ve aynı alt gövdeyi kullanıp sadece iç hacim olarak biraz daha genişletilmiş ve 10 ton yük taşıma kapasitesine sahip bir helikopter düşünün. Bu helikopter yangın sepetine ciddi miktarda su alarak çalışacak ve yangınlara müdahale edecek” şeklinde konuştu.
“OGM bünyesinde T-70 helikopterleri de görev yapmaya başladı. OGM şu anda BLACKHAWK helikopterlerini de işletiyor. Bunlar hem pahalı hem de zahmetli helikopterler. Bu helikopterlerin Türkiye’de parça üretimi yapılıyor ama TUSAŞ tarafından üretilen bir helikoptere sahip olduğunda parçasına hemen ulaşabilirsiniz. Bu çok büyük bir artı. Ayrıca T-925 bu tarz işleri yapabilecek çok güçlü bir helikopter ve TUSAŞ bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor.” Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan
‘TF-6000 MOTORU İHA SİSTEMLERİNİN KABİLİYETİNİ ARTIRACAK’
Türkiye’nin insansız hava araçları için güçlü ve çok adetli üretilebilir motorlar sorununu çözmesi gerektiğini dile getiren Kozan Selçuk Erkan, “TF-6000 motorunun şu anda seri üretime girecek kadar bitmiş olması gerekiyor. Yerli motor güçlü olduğu için hizmete alındığında İHA sistemlerimizin kabiliyetleri hem artacak hem de bir standarta sahip olacak. TF-6000 ile uçan bir ANKA 3 belki de çok daha fazla yakıtla havalanıp bir tanker uçak görevi görecek. TF-6000 kullanan bir Kızılelma belki çok daha etkin hale gelecek ve AESA radarı daha fazla enerji kullanabileceği için daha verimli çalışmaya başlayacak. Güçlü motorları hizmete aldığımızda ciddi bir mesafe kat edilmiş olacak çünkü firmalarımız çok hızlı çalışıp kapasite artırabiliyorlar. Benim beklentim KIZILELMA tıpkı bir F-16 gibi çok maksatlı bir uçak olacağı. ANKA 3 ise tıpkı bir B-2 gibi görünmeden hareket ederek derin darbe görevlerinde kullanılacak. TF-6000 motorlarının seri üretime geçmesiyle birlikte mevcut prototiplerimiz kendileri için belirlenen görevlerden çok daha fazlasını yapabilecek duruma gelecekler ve becerilerinin üstüne çıkacaklar. Çünkü yerli motorumuz daha fazla elektrik üretebilecek ve bu duruma örmek vermek gerekirse bu sayede ANKA 3 üzerindeki elektronik harp sistemleri daha güçlü çalışacak” bilgisini paylaştı.
Türkiye’nin elektronik sistemlerde önemli mesafeleri aştığını hatırlatan Kozan Selçuk Erkan, “Motor teknolojilerini çözdüğümüz takdirde firmalarımız eldeki mevcut prototipleri daha da geliştirmek için hızlıca adım atabilecekler” diyerek sözlerini noktaladı.