İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Atatürk Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı. “Balkon konuşmasında kalp yapan elleri görmemize 10 gün kaldı” diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu, “Hak yiyen gidecek Kemal amca gelecek. İlk turda bitirelim. Yedinci ok hanımcılık, güzel günler göreceğiz. Bizim sesimizi bir tek sizin yokluğunuz kısar. Sesinizi asla kıstırmayacağız. Trakya gençleri öpüyorum sizi. Her şey çok şugar olacak. Bu memleketin güzel çocukları, gençleri pırlanta delikanlıları. Bu şehrin güzel insanları, sizlerle buluştuk. Çok önemli, çok tarihi bir seçime gidiyoruz. Bu ülkenin vatanseverleri olarak bu seçimde Türkiye’nin dengesini yeniden sağlamak zorundayız hep beraber. Türkiye’nin dengesi ne yazık ki tehlikeli bir şekilde bozuldu. Ne yazık ki bunlara bıraksak, bu memleketi yere çakılmak üzere bir sürece doğru ilerliyorlar. Ülke olarak bir gün bile tahammülümüz kalmadı. Daha fazla bekleyemeyiz. Ülkenin dengesini bozanları 14 Mayıs’ta evlerine yollayacağız. 22 yıldır ülkemizin ekonomik dengesini kökünden bozanlar ne yazık ki çok kazananlara daha çok kazandırırken az kazananın elindeki bile gitti. Zengin daha çok zengin oldu, fakir daha çok fakir oldu. Gençlerimiz hak ettikleri halde kamuda iş bulamıyorlar. Hak etmeyenler mülakat marifetiyle işe yerleştiriyorlar. Biz mülakatı buruşturup çöpe atacağız. Haksız kazanç elde edenlere, devletin kapıları sonuna kadar açıldı. Adalet terazisinin dengesini yerle bir ettiler. O terazi ne yazık ki artık halktan yana değil, güçlüden yana tartmaya başladı. Adamına göre hukuk, adamına göre adalet dönemi başladı” dedi.
‘BU SEÇİM GENÇLER SİZİN SEÇİMİNİZ’
CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin birleştirici gücü olduğunu söyleyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bakın ömrünü hak, hukuk, adalet mücadelesine adamış 10’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nda Millet İttifakı’yla beraber bu işi başaracağız. Size söz, başaracağız. Sevgili kardeşlerim. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin birleştirici gücü ve bu sürecin teminatıdır. Birbirinden bu kadar farklı partiler, bu kadar farklı kesimler Sayın Kılıçdaroğlu’nun etrafında toplandık. Çünkü biz onun vicdanına, adalet duygusuna, devlet tecrübesine güveniyoruz. 13’üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu devletin aklını ve milletin vicdanını temsil ediyor. Göreceksiniz onun liderliğinde hep birlikte ülkenin dengesini bozan bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Bir kişinin, bir partinin, bir inanç ya da ideolojinin iktidarı değil bu iktidar. Ortak değerlerimizin, ortak hayallerimizin, ortak hedeflerimizin iktidarını kuruyoruz. Onun için her yerde diyorum; bu seçim gençler sizin seçiminiz gençler. Bu seçim son olacak. Bu seçim milat olacak. Artık hiç kimse milleti ayrıştırarak siyaset yapmaya cesaret edemeyecek. Onun için milleti ayrıştırıp siyaset yapanları bu seçimde acilen emekli etmeliyiz. Onları tıpış tıpış evlerine yollayacağız. Bunların aklı, geldikleri her makamı kendi tapulu malları gibi davrandılar. 15 Mayıs sabahı devletin yönetim aklı şeması düzeni yeniden çizilecek. En tepeye, bu ülkenin sahipleri yazılacak. Kim biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu ülkenin sahibi. Bakın burada bulunan herkes bu ülkenin eşit hissedarlarıdır. Bu ülkenin tapusuna hep birlikte aynı haklara sahibiz. Sırt sırta verip de kazanamayacağımız seçim yok.”
‘DEVLET, MİLLET İÇİN VAR’
“Bu dönemin bakanları, yöneticileri ne olacak biliyor musunuz?” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Vatandaşlarının önünde hadlerini bilecekler. Yönetici vatandaşların önünde haddini biliyorsa o yönetim şeklinin adı cumhuriyet. Biz vatandaşa şöyle bakacağız; bunun tersini yapan bizden değil. Biz yemin etmişiz, vatandaşın gözünün içine bakarak konuşacağız. Onunla sohbet ederken onu dinleyeceğiz. Derdine derman olmak için onun bütün derdini dinleyeceğiz güzel annem. Onu dinleyeceğiz. Onun gözünün içine bakacağız. Benim gözlerim mavi değil ama Atatürk’ün gözleri gibi bakacağız. Artık millet yüzü asık yönetici istemiyor. Millet, döver gibi, söver gibi konuşanı istemiyor. Devlet, milleti için var. Devlet, herkesin işi gücü olsun, sağlığı yerinde olsun, kazancı yerinde olsun diye var. Devlet, çocuklar, gençler mutlu olsun diye var. Devlet, kimse soğan ve patatesin fiyatını dert etsin diye değil, dert etmesin diye var. Devlet, bu ülkede tren kazalarıyla acılar yaşanmasın diye var. Devlet, adalet yerini bulsun diye var. Millet İttifakı, Türkiye’ye basit bir hükümet değişimi vaat etmiyor. Millet İttifakı, ‘Ahmet kalksın, Mehmet otursun’ diye gelmiyor, Millet İttifakı bu bozuk düzeni değiştirmeye geliyor. Devletimizin temellerini, adalet üzerine, sağlam bir biçimde oturtmaya geliyoruz. Devletin temelinde, adalet olursa, bu topraklar üzerindeki her şey sağlam olur, güzel olur, güçlü olur. Devletin temelinde adalet olursa, kardeşliğimiz, birliğimiz sağlam olur, daim olur. İnanın, bu milleti en fazla da bu birliğimiz ve beraberliğimiz üzerinden bozmaya çalışanlar var.”
‘HERKES NAMUSU İÇİN YAŞAR’
Denizli’ye giderken ‘Milleti bölene oy vermeyin’ diye asılı afişler gördüğünü söyleyen İmamoğlu, “Bu akıl ne biliyor musunuz? Bu akıl şu; bana oy verenler milli ve yerli, bana oy vermeyenler vatan haini. Hadi oradan. Herkes namusu için yaşar. Vatan namustur, bayrak namustur. Milletin onuru namustur. Bizim, birliğimiz ve dirliğimiz namustur. Bu vatandaşları, 86 milyon insanı birbirinden ayıran göz, bu millete hamilik yapamaz. Bu millete liderlik yapamaz. Bakın, ben her yerde söylüyorum; Çorlu meydanında da söyleyeceğim, bu söylediklerimi şöyle anlayın; bu söylediklerimi sanki söylüyormuşsunuz gibi düşünün. Ben size bunu söylemiyorum, siz kendi içinizden geçeni ben söylüyormuşum gibi düşünün. Benim milli duygularımı, vatanıma, milletime, bayrağıma olan tutkumu ölçecek, tartışacak kişi anasından doğmadı daha. Bu söz, herkesin sözü. 86 milyon insanın sözü. Kardeşim, bunların elinde bir cihaz var, sana tutuyor, inançlı mı inançsız mı? Utanmasalar haşa cennete mi gideceksin, cehenneme mi gideceksin? Bugünden söyleyecekler. Ne benim inancımı, siyasete alet edenle işim olur, ne de benim milli duygularımı siyasete alet edip oy pazarlığı yapanla işim olur. Hadi güle güle” ifadelerini kullandı.
‘HERKESLE AYNI MASADA ÇALIŞAĞIZ’
İstanbul’da gece gündüz çalıştıklarını söyleyen İmamoğlu, “Onların yapamadıkları metroları yaptık. Onların bitiremedikleri işleri biz bitirdik. Durdurdular. Bakın iktidar onlarda, belediye onlarda. Onların yaptığı ayrımcılığı biz yapmayacağız. Herkesle aynı masada çalışacağız. Milletle aynı masada çalışacağız. Şimdi bu güzel meydanda evdeki güzel hanımefendiler, beyefendiler siz de bize eşlik edin. Bu kalan günler içerisinde, on günümüz kaldı. Çok çalışacağız. Eşimizle, dostumuzla, akrabamızla konuşacağız. Onlara diyeceğiz ki bu iktidarın tek derdi adalet, bu yeni iktidarın Millet İttifakı iktidarının tek derdi çocuklarımız, gençlerimiz. Onların geleceği ve bu iktidarın tek derdi bu milletin birlikte olması, bir olması, iri olması, diri olması. Bu Milletin İttifakı’nın tek derdi, bu topraklardaki Hazreti Mevlana’nın, Hacı Bektaşi Veli’nin, Yunus Emre’nin o güzel felsefesinin her sathına yayılması, insanlarının birbirini sevmesi, sayması, teknolojiyi yakalayan, 21’inci yüzyılın en öndeki ülkelerinden biri olmasını sağlamak bu ittifakın tek derdi. Bunu anlatın” diyerek konuşmasını tamamladı.