Beşiktaş-Galatasaray derbisi sonrası Fernando Muslera hedef tahtasında: Bu bir tesadüf mü bilemem!


Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 32’nci haftasında Galatasaray’ı 3-1’lik skorla devirdi. Heyecan dolu dev derbiyi spor yazarları kaleme aldı. Galatasaray’ın mağlup olduğu karşılaşmada 2’nci goldeki hata spor yazarlarının dikkatini çekti.

Galatasaray’ın Uruguaylı kalecisi Muslera, yaptığı hatanın ardından sert bir dille eleştirildi.

İşte Beşiktaş – Galatasaray derbisinin ardından yapılan değerlendirmeler…

ADRENALİN YÜKSELİYOR / BİLAL MEŞE

Derbinin ilk yarısını kantara koyacak olursak, Galatasaray’ın daha organize olduğunu gözlemledik… Buna karşın Icardi’nin attığı gol dışında pozisyonları yoktu. Yani kaleyi bulan tek şut gole dönüştü! 
Peki, rakibin en etkili gol ayağı Icardi değil mi? Onu gözden kaçırdığınız anda, başınıza iş alırsınız arkadaş! Colley acemi bir stoper değil, bulunduğu konum kritik, yani hata payı yok, kredisi de! Ne var ki Icardi’nin golünde hatası büyük… 
Kişisel olarak kantarım doğru tartar, neyse onu söyleriz, öyle fanatizm yoktur lugatımda! Taraftar desteğini Beşiktaş bu yarıda iyi kullandı dersek, ayıp olur. Kartal, hucüma çıkarken fena değildi, gelin görün ki üretim anlamında pek işe yaramadı. İlk yarıda Saiss’in golü dışında en net diyebileceğimiz Cenk Tosun’un kafa şutu var, hepsi o kadar. Gedson iyi boğuştu, toplar kaptı, sahanın her yerine destek verdi. Redmond o bitirici driplingleri yapacak boş alan bulamadı, Aboubakar etkili olacağı paslara hasret kaldı!
Hakem Ali Şansalan’ın bu yarıda öyle aman aman büyük bir hatası olmadı, sadece 1-2 sarı kartı atladı, örneğin Oliveira, bu yarıda sararmalıydı, yanılıyor muyum Şansalan?

Ve Kartal ikinci yarıya başlarken biraz olsun gerçek kimliğine büründü, baskıyı artırdı, pozisyon üstüne pozisyon üretti. Gelin görün ki, tam tamına üç pozisyonu Aboubakar (2) ve Cenk cömertçe harcadı! Biri gole dönüşse, Kartal oyunu daha erken koparırdı. 
Neyse ki Kartal’ın bir golcüsü var Aboubakar, 90+3’te sahne aldı, öyle bir gol attı ki, adeta topu iğne deliğinden geçirdi, Aslan’ın fişini çekti! O kadar pozisyonu acemice harcayan Kamerunlu maça noktayı koyan isim oldu. 
Bak Oliveira, oynadığı takım şampiyonluğa gidiyor, senin gibi buram buram tecrübe kokan bir oyuncu o hatayı nasıl yapar? 58’de ayağındaki topu gelir Hadziahmetovic kapar, gider topu kaleye bırakır. Sen de kulübeye gidersin, bilet sana kesilir!

Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş… Kartal’ın futbolu belki sizleri tatmin etmemiş olabilir, ancak böylesi derbilerde ben skor tabelasındaki rakamlara bakarım. Kimi işaret ediyor Kartal’ı, gerisi detaydır, iyi oyunmuş, kötü oyunmuş, zerre kadar beni ilgilendirmiyor. 
Evet, Beşiktaş çok istedi ve zirveye tutunma adına önemli bir galibiyet daha aldı, Aslan’ın da hesaplarını alt üst etti. Görünen o ki, önümüzdeki haftalarda zirve yarışı çok şeylere gebe. Evdeki hesap bu oyunda çarşıya pek uymaz. Heyecanlı ve de adrenalini yüksek maçlar bizi bekliyor, hadi bakalım kolay gelsin.

GALATASARAY SALLANIYOR / OSMAN ŞENHER

Final haftaları yaklaştıkça Galatasaray’da sebebini bilemedeğimiz bir dağınıklık ve hatalar görünüyor. Deplasmanda oynuyorsun, rakip Beşiktaş… Süper Lig’in üçüncü büyüğü…
Çok da iyi bir takım olmuşlar. Golü de buluyorsun ama orta sahada maalesef topu tutamayınca, siyah-beyazlıların sağdan soldan gelen bütün atakları Cim-Bom’un kalesinde gol tehlikesi oldu. Ve nitekim ilk gole de, yine kanattan gelen ortaya Saiss’in müthiş kafa vuruşuyla ulaşıldı.
İkinci golde ise Muslera topu, önündeki Oliveira’ya verdi. O da uyuyunca Hadziahmetovic topu kaparak fileleri havalandırdı.

Galatasaray defansına övgüler yağdırıyoruz. Orta saha için Avrupa kalitesinde diyoruz. Maalesef bu futbolcular büyük bir form düşüklüğü yaşıyor. Beşiktaş’ta Gedson ve Salih oyuna ağırlığını koyarken, sarı-kırmızılılarda Mertens ve Oliveira resmen sallandılar, takımlarına en ufak bir katkı veremediler.
Benim anlayamadığım, Icardi gibi çok büyük bir golcüye sahipsin ama bu çocuğu topla buluşturamıyorsun. Koca maç boyu Rashica’dan bir kez top aldı, harika bir vuruşla gol yaptı. Bir top daha geldi, o da arkasında kaldı. Düşünebiliyor musunuz yıldız bir santrfor, şampiyonluğa oynayan takımın gol yollarındaki en etkili silahı skoru değiştirmek için topla buluşamıyor. Bana saçma sapan geliyor.

‘ŞENOL GÜNEŞ, REDMOND VE ROSIER’İ İYİ KULLANDI’

Yerli statüsünde oynayan sol bek Sam Adekugbe bir topu kesemedi, resmen sallandı. Şenol Güneş bunu bildiği için Redmond’u ve Rosier’i iyi kullanarak Galatasaray defansının sol tarafını resmen çökertti. Fazla bir şey konuşmaya gerek yok. Beşiktaş maçı kazanmayı daha çok istedi, daha çok mücadele etti, bir çok da gol pozisyonuna girdi. Aboubakar net durumda üç tane kaçırdı ama dördüncüde takımının üçüncü golünü attı.

Beşiktaş’ın galibiyeti hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Muslera, Karagümrük maçında çok hata yaptı. Takımına iki tane de gol yedirdi. Dün gece ise ikinci golde Oliveira kadar Muslera da suçlu. Neden topla degaj yapmıyor? Önünde kötü gününde olan Oliveira’ya vermeye çalışıyor. Aboubakar’ın attığı üçüncü goldeyse Muslera kalitesindeki bir kalecinin kapadığı köşeden topa geçit vermemesi, bu pozisyonu savuşturması gerekirdi.

‘TEHLİKE ÇANLARI ÇALMAYA BAŞLADI’

Evet Galatasaray’ın Fenerbahçe ile arasındaki üç puanlık fark devam ediyor. Ne var ki tehlike çanları çalmaya başladı. Süper Lig’de kolay maç yok. Bu tempoyla sarı-kırmızılılar her maçta zorlanır, benden söylemesi.
Maçın hakemi Ali Şansalan ise iyi niyetle maçı yönetti, ufak tefek hataları olsa da bunlar masumdu.

KALECİ ALINMALI / LEVENT TÜZEMEN (SABAH)

Bu bir tesadüf mü bilemem ama Vodafone Park açıldığından beri her Beşiktaş maçında Muslera sürekli hata yaptı. Bir yazımda, “G.Saray’da herkes gider Muslera kalır” demiştim. Artık bu sözümün arkasında değilim. Eğer Muslera yaptığı hatalarda ısrar ediyor ve Galatasaray puanlar kaybediyorsa yönetim, kaleci arayışlarına girmelidir. Fizik olarak ağırlaşan ve çabukluğunu kaybeden Muslera Beşiktaş’ın ilk golünde topa çıkmadı. İkinci golde baskı altındaki Oliveira’ya yine pas atarak golü yedirdi ve takımının direncini kırdı. Okan Buruk, Karagümrük maçından sonra Beşiktaş maçında da oyuna müdahale etmede zayıf kaldı. Neden mi? İcardi’nin attığı gole kadar G.Saray daha iyi pas yaptı, Beşiktaş’ı sahasında tuttu. Ancak Saiss’ın golünden sonra oyunun hakimi, Şenol Hoca’nın öğrencileri oldu. Müthiş koşan, ikili mücadeleleri kazanan ve Beşiktaş’ı öne taşıyan Fernandes adeta 3 kişilik oynadı ve Okan Hoca önlem almadı. İkinci yarıda öncelikle sıfır katkıyla oynayan Mertens erken çıkmalıydı. Ayrıca bir oyuncunun çıkması için devre mi beklenmeli? Biz Mertens’in kötü oynadığını gördük, Okan hoca göremedi. Oliveira kötüydü ama “Golün sebebi sensin” dercesine oyundan almak hataydı. Midtsjö çok erken girmeliydi. Bu takımın kaptanı Kerem saha içinde kafasına göre oynamamalı. Attığı kötü paslardan sonra arkadaşlarına el-kol hareketi yapmamalı. İcardi attığı müthiş gole rağmen saha içinde “Yalnız adam” durumundaydı. Eğer Kerem ayağındaki topları doğru kullansaydı, İcardi daha fazla pozisyon bulurdu. 3 puanlık avantajı olan G.Saray için ipler hâlâ elinde. Yönetim derbi yenilgisinin travmaya dönüşmemesi için acilen moral toplantıları yapmalı. Sadece yürekten oynadığı için Torreira’yı kutluyorum.

GERİLİM FİLMİ ŞİMDİ BAŞLIYOR / BURCU KAPU

Uzun haftalardır liderlik koltuğunda oturan Galatasaray’ın son haftalara girerken üzerindeki stres iyiden iyiye ortaya çıktı. Önce, geçtiğimiz hafta kaybedilen iki puan, ardından zor geçeceği belli Beşiktaş derbisinden puansız çıkış… Hem de en yakın takipçisi Fenerbahçe, fikstürde maçlarını önce oynamaya başlamış ve bu haftayı kazanarak kapatmışken… 
Dengede başlayan maçta ilk golü güzel bir organizasyonla bulan taraf sarı-kırmızılılar oldu. Deplasmanda, rakip taraftarların muhteşem baskısına rağmen ilk golü bulan taraf olmak, herkesin aklına Okan Hoca’nın yine iyi bir planla maça çıktığını düşündürdü. Ne de olsa sezon boyu derbi performansı üst düzeydi.
Ama erken öne geçmek sarı-kırmızılılara yaramadı. Gole kadar savunma çizgisini çok öne çıkarmış, oyuna daha hakim bir Galatasaray varken, golden sonra kontrollü oynayacağım diye geride çok geniş alanda oyunu oynayınca pozisyon olgunlaştırmayan dolayısıyla Mertens’ten de faydalanamayan bir Galatasaray izledik.

‘İNTİHAR GİBİ BİR ŞEY’

Mertens’in eksik kaldığı her pozisyon Kerem-Rashica-Icardi üçlüsünün bağlantısının da kopması demek. Duran top canavarı Beşiktaş’ın kazandığı korner ile birlikte Galatasaray için de tehlike çanları çalmaya başladı ve kötü değil berbat bir eşleşmeyle rakibine golü ikram etti. Hem alan hem adam savunayım demek, 1.66’lık Torreira’yı 1.90’lık Colley ile eşlemek, savunması zayıf Oliveria’ya rakip takımın en riskli adamını savundurtmak intihar gibi bir şey oldu. 

İlk yarı Galatasaray adına bas bas bağıran durum, Adekugbe – Oliveria ve Mertens’in silik performansı iken Torreira’nın merkezde tek başına mücadelesi sonucu sürmenaj olmadan soyunma odasına girmiş olması mucize. Her yerde basıyor, her pozisyonu kesiyor. Sergio’nun tüm eksiklerini kapatmaya çalışıyor, yetmiyor bir de hücumun da temelini atıyor, ilk golde olduğu gibi. Takımın en büyük “emekçisi”. Galatasaray tarihindeki hatırlanan isimlerden biri olarak gelecekte adı geçecek besbelli. 
Ve şimdi gidelim ikinci yarıya… Galatasaray taraftarları. Okan Buruk, orta sahada verimsiz Oliveria ve Mertens’den birini ne zaman oyundan alacak diye bekledi, bekledi, bekledi. Değişiklik gelmedi ama Oliveria’nın hatasıyla Beşiktaş’ın golü geldi. O noktadan sonra da sarı-kırmızılıların stres seviyesi iyice yükseldi.

‘GERİLİM FİLMİNE DÖNÜŞTÜ’

Bundan sonra kalan maçlarda Okan Hoca’nın daha çok özeleştiri yapıp, ince işçiliğini göstermesine mutlaka ihtiyaç var. Çünkü Galatasaray için macera filmi olarak başlayan sezon, son düzlükte artık IMDB puanı 9.9 olan gerilim filmine dönüştü. Filmlerde hep kahramanı zor duruma düşüren bir arkadaşı olur ya hani, işte Adekugbe de o role soyunmuş durumda. Yolun buradan sonrasına Okan Hoca’nın önceliği sol bek konusuna çözüm üretmek olmalı. Orta sahadaki sorunlar çözülür ama arkasında Adekugbe ile oynamak Kerem’in de tüm verimliliğini aşağı çekiyor.
Puanlar kazanılır, maçlar kaybedilir, sezon biter, yenisi başlar. Hepsi seyirlik, eğlencelik, yaşamayı keyifli kılan detaylar sadece. Asıl önemli olan için; daha adil bir dünya için, emek veren herkesin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir