Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkez’inde düzenlenen İş Dünyası ile Buluşma Toplantısı’na Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yanı sıra Denizli Vali Vekili Mehmet Okur, AK Parti Denizli milletvekilleri Şahin Tin, Cahit Özkan, Nilgün Ök ve Ahmet Yıldız, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, MHP Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, sivil toplum kuruluşu başkanları ile iş insanları katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Nebati, depremler ve yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenler nedeniyle ramazan ayını buruk duygularla idrak ettiklerini söyledi.
Bakan Nebati, tüm bu afetlerin açtığı yaraların en hızlı şekilde beraberce sarılacağını, oluşan maddi kayıpların çok daha iyileriyle telafi edileceğini, bunun için deprem ve sel felaketlerinin yaşandığı ilk günden bu yana tüm kabine olarak bizzat sahada ve milletle birlik içinde çalışmalarını sürdüklerini kaydetti.
“Bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evinin yapımını tamamlayacağız”
Şimdiye kadar AFAD’a yaklaşık 40 milyar lira nakit aktarımı yapıldığını belirten Bakan Nebati şöyle konuştu:
Depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına nakdi yardımlarda bulunuyoruz. Hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Ayrıca, hane başı 15 bin lira Afetzede Taşınma Destek Ödemesi gerçekleştirdik. DASK kapsamında bugüne kadar başvuruların büyük kısmını tamamlayarak toplamda 14,4 milyar lira hasar ödemesinde bulunduk. İnşallah bu ayın sonuna kadar da tazminat ödemelerinin tamamını bitireceğiz. Afet bölgesinin yeniden imar ve ihyasını sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evinin yapımını tamamlayacağız. Toplamda da 650 bin konut inşa edeceğiz. Yani adeta orta büyüklükteki bir ülkeyi sıfırdan inşa edecek boyutta bir süreç işletiyoruz. Ülkemiz genelinde yapımına başlanan konut, iş yeri, köy evi ve hastane sayısı 56 bini geçmiştir.
“Türkiye Ekonomi Modeli’ni hayata geçirdik”
Küresel ekonominin son birkaç yılda geçmişle kıyaslanamayacak büyüklük ve sıklıkta şokları peş peşe yaşamaya devam ettiğine dikkati çeken Nebati, şöyle devam etti:
Salgından savaşa, sellerden kuraklığa, enerjiden gıdaya kadar birçok krizler ve afetlerle eş zamanlı şekilde mücadele ederken konvansiyonel yöntemler artık yetersiz kalıyor. Nitekim enflasyon ile mücadelede gelişmiş ekonomilerin uyguladığı sıkı para politikalarının, dünyayı hızla resesyona ve finansal krizlere doğru sürüklediği, işsizliği körüklediği apaçık ortadadır. İşte bu zorlu süreçte bizler, küresel düzenin işaret ettiği yöne değil, ülkemizin ihtiyaç ve hedeflerine odaklanarak, kapsayıcı büyümeyi ve en önemlisi de insanı merkeze alan Türkiye Ekonomi Modeli’ni hayata geçirdik. Model sayesinde uluslararası kuruluşlar, küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellerken, ülkemize yönelik büyüme tahminlerini artırmaya devam ediyorlar. Buna en güncel örnek; asrın felaketi olarak nitelendirilen depremleri yaşamamıza rağmen, daha iki gün evvel Dünya Bankası’nın ülkemize yönelik büyüme beklentisini yukarı yönde güncellemiş olmasıdır. Modelimizi devreye aldığımızdan bu yana tüm küresel olumsuzluklara rağmen ekonomimizin makro göstergelerde sergilediği yüksek performans, ülkemizde kötümser tahminler yapmaktan başka hiçbir şey bilmeyenlerin nasıl da yanıldığını kanıtlar niteliktedir.
“En temel meselemiz enflasyon”
Şu anda en temel meselelerinin enflasyon olduğunu ifade eden Bakan Nebati şöyle konuştu:
Enflasyonda da 2022 yılı kasım ayından bu yana düşüş trendine girdik ve 2023 yılı mart ayı itibarıyla yıllık yüzde 50,5 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Mevcut muhalefetin bize yapamazsınız dediği hangi iş, hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür hepsini tek tek yapmayı başardık. Daha nicelerini de yapacağız. Şimdi enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımları da hızla atıyoruz. Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah 20 Nisan’da devreye alacağız. Ülkemizin ve Denizli ile birlikte tüm şehirlerimizin, son 21 yılda kat ettiği mesafe adeta asırlık bir mesafedir. Bu 21 senenin istisnasız her günü, yurdumuzun dört bir köşesinde milletimize art arda kazandırdığımız sayısız eser ve hizmetlerimizle doludur. Bugün, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının arifesinde Türkiye yeni bir eşiğe gelmiş durumdadır. Bir yandan küresel sarsıntılar yaşanırken ülkemiz ya 90’lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gel- gitlerine tekrar teslim olacak ya da cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’na adım atacaktır. Bizler, Türkiye Yüzyılında, ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alması için durmadan ve yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. İşte Türkiye Ekonomi Modelimiz de esasen bu büyük vizyonumuzun sağlam bir teminatıdır. Türkiye’nin bu şahlanış döneminde de ülkemiz için beraberce üretmeye, gereken her gayreti birlikte göstermeye devam edeceğiz.
Muhalefeti eleştirdi
Türkiye Ekonomi Modeli’ni devreye alarak, küresel sarsıntıları birer fırsata çevirmek için gece gündüz çalışarak, başardıklarını belirten Bakan Nebati konuşmasını şöyle tamamladı.
Şimdi tabii ki Atlantik ötesindeki danışmanlardan reçete almaya çalışanlar bizim iktisadi alanda verdiğimiz milli mücadeleyi de ne yazık ki bir türlü idrak edemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye’de ekonomi hep taşıma suyla dönsün, işler ithal formüllerle idare edilsin. Bugün 7’li masa ekonomi alanında her biri 7 ayrı telden çalıp oynamaya devam ediyor. Biri sıkı para politikasından bahsediyor, öteki de çıkmış pembe çiçekler eşliğinde hayalinde bol kepçeden piyasaya para dağıtıyor. Sizin ekonomi politikanız hangisi? Sadece tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayallerden mi ibaret? Adeta bir ipe 7 kişi çıkmış hepsi birden ipin üstünde oynamaya çalışıyor. Daha önce birkaç defa bu 7’li masaya sordum, henüz bir cevap alamadım. Tabii cevabı aralarından kim verecek bu da şüpheli. Şimdi buradan bir kez daha soruyorum. Lafı hiç dolandırmadan şu iki soruma net bir cevap verin; birincisi, ‘Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz?’ İkincisi ise ‘Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız?’ Altı boş ancak çok süslü vaatlerinizi bir kenara bırakın. Açık, net cevaplar verin.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.