Ferit ZENGİN- Dolandırıcılık olaylarında başı çeken internet ve telefon dolandırıcılığı olaylarından sonra en sık rastlanan dolandırıcılık yöntemlerinden biri de tatil dolandırıcılığı. Yaz mevsiminin başlamasıyla daha da yoğunlaşan bu dolandırıcılık yöntemi, ünlü ve ciddi tatil organizasyonu kurumları ile otel işletmelerinin web sitelerini taklit ederek yapılıyor. Bu şirketlerin simlerini ve logolarını kopyalayıp, ucuz ve uygun tatil fırsatı içerikleriyle kısa mesaj ya da e-posta göndererek tatilcileri hedef alan şebekeleri faaliyetleri 3 ana alanda gerçekleşiyor.
Devre mülk kiralama yöntemi: Tatil dolandırıcılığının bir türü olan devre mülk dolandırıcılığı son dönemlerde en sık yaşanan yöntemlerden biri. “Anket” adı altında veya telefonla aranarak “tatil çekilişi” yaptıklarını söyleyen dolandırıcılar, sahte anketlerle ücretsiz bir tatil kazanacaklarını söyleyerek, hedef alınan şahıstan “indirimli ücret” adı altında para tahsilatı yapıyor.
Devre mülk satışı yöntemi: Satılık devre mülk yönteminde satış ofisine çağrılan vatandaşlara sözleşme imzalatılıyor ve sözleşme bedeli alınıyor. Sözleşme imzalanmasının ardından vadettiği teslimleri yerine getirmeyen dolandırıcılık şebekesi, sözleşme iptali isteyen mağdur insanlara ise aldığı sözleşme bedelini de geri ödemiyor.
Paket turla dolandırıcılık: Paket turla dolandırıcılık yönteminde ise birkaç günlük tatil turlarıyla ücreti olduğundan az göstererek tur esnasında birçok masraf adı altında vatandaştan para alınıyor. İnternet alışverişinin yaygınlaşmasını fırsat bilen dolandırıcılar, gösterişli web siteleri ile sahte tatil paketlerini satarak bu amaçlarına ulaşabiliyor ya da yine bir paket tur sözleşmesi düzenleyerek vatandaştan başka para tahsil etme yöntemlerine gidebiliyor.
MUTLAKA SORGULAYIN
Yaz sezonunun başlaması, Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle harekete geçebileceği değerlendirilen bu şebekelere karşı vatandaşları bir kez daha uyaran Ticaret Bakanlığı yetkilileri, vatandaşın alması gereken önlemleri şöyle açıklıyor:
* Sosyal medya, kısa mesaj veya e-posta gibi iletişim kanalları üzerinden gelen teklifin içeriğinde yer alan tesis resimlerinin, kurumsal logo ve işaretlerin doğruluğu sorgulanmalı. Bu konudaki sorgulamalar, seyahat acentalarının ve turizm tesislerinin belgeli olup olmadığı ve turizm tesislerinin kaç yıldıza sahip olduğu www.kulturturizm.gov.tr ve www.tursab.org.tr adresleri üzerinden yapılabilir.
* Özellikle mesafeli yolla imzalanan sözleşmelerde, seyahat acentasının veya turizm tesisinin internet sitelerinde adres, unvan ve iletişim bilgilerine yer verildiğinin ve ayrıca internet sitelerinin ETBİS’e (elektronik ticaret bilgi sistemi) kayıtlı olduğunun kontrol edilmesi gerekiyor.
* Sosyal medya üzerinden yapılan satış yerine seyahat acentalarının kendi internet sitesinin tercih edilmesi, ödemeler gibi hususlara dikkat edilmesi gerekiyor.
* Reklam ve tanıtımı ile karşılaşılan paket tur ya da konaklama faaliyetinin tüketicileri aldatıcı, yanıltıcı nitelikte olduğu değerlendiriliyor ise; ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları denetlemekle görevli Reklam Kurulu Başkanlığı’na başvurulması gerekiyor.
* Yapılacak şikâyetin Reklam Kurulu Başkanlığı’nca değerlendirilmesi için şikayete konu reklamların hangi mecralarda ve hangi tarihlerde yayınlandığı bilgisinin, varsa reklam görsellerinin ve şikayet konusu hususla ilgili ispat niteliğindeki diğer bilgi ve belgelerin yazılı olarak veya elektronik ortamda yapılacak başvuruda iletilmesi gerekmekte.
* Şayet bu nitelikte bir satın alma yapılır ve sonrasında tüketiciler mağduriyet yaşar ise, bu noktada mağduriyetin giderilmesi için yapılacak başvuru merci uyuşmazlık tutarına göre Tüketici Hakem Heyetleri veya Tüketici Mahkemeleri olacaktır.
* Kayıpların tazmin edilmesi amacıyla değeri 15 bin 430 liranın (2022 yılı için) altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine, değeri 15 bin 430 lira ve üzeri olan uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemesine başvurabilmektedirler.
* Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi uyarınca dava şartı olarak Tüketici Mahkemelerinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmekte.
* İndirimli satışlarda geçerli olan genel kurala göre indirimden önceki fiyat, indirimli satışın başlangıç ve bitiş tarihleri ile indirimli satışa sunulan mal veya hizmetin miktarının açık ve anlaşılır bir biçimde belirtilme zorunluluğu var. Burada bahsi geçen indirimden önceki fiyattan anlaşılması gereken, o mal veya hizmete fiyat indiriminin uygulanmasından önceki 30 gün içindeki en düşük fiyattır.
* Bu noktada tüketiciler, herhangi bir konaklama ya da paket tur tanıtımına ilişkin olarak gördükleri indirim tutarlarının, şayet bilgileri dahilinde ise indirimden önceki fiyat ile kıyaslamasını yaparak, yapılan reklamın bu anlamda bir yanıltıcılığa sahip olup olmadığını kontrol edebilirler. Örneğin, erken rezervasyon kampanyası kapsamında ileriki bir tarihte sunulacak bir konaklama hizmetine ilişkin rezervasyon fiyatının, 10 bin liradan 5 bin liraya indirildiğinin duyurulması halinde üzerinden indirim uygulanan 10 bin liralık rezervasyon bedelinin, kampanyanın duyurulduğu tarihten önceki 30 gün içindeki en düşük fiyat olması gerekmekte.