Türk savunma sanayisindeki gelişmeler hız kesmeden devam ediyor

Türkiye son zamanlarda gerçekleştirmiş olduğu savunma sanayi hamleleriyle birlikte Avrupa’da ve bölgesinde parmakla gösterilir hale geldi.

Hız verilen çeşitli çalışmalarla birlikte Türkiye’nin dışa bağımlılığı büyük ölçüde azaltıldı.

Gökbey’in iki motorunda olgunlaştırma testleri tamamlandı

Türkiye’nin savunma sanayiinde ihtiyacı olan, aralarında genel maksat helikopteri ile insansız hava aracının (İHA) da bulunduğu araçların motor üretimini Eskişehir tesislerinde gerçekleştiren TEI’nin Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Akşit, TEI-TS1400 motorunun, Gökbey ile ilk insanlı uçuş öncesi tüm olgunlaşma testlerini tamamladığını söyledi.

Helikopterin ilk insanlı uçuş için hazırlanan ilk 2 motorun ay sonunda teslim edileceğini belirten Akşit şöyle söyledi:

“TUSAŞ’ın bizden istediği bütün testleri tamamladık”

“Geçen sene içinde 1572 beygire kadar motor gücünü çıkardığımızı duyurmuştuk. Tabii ki olgunlaştırma testleri tam gaz devam etti. Geldiğimiz an itibarı ile insanlı uçuş öncesi TUSAŞ’ın bizden istediği bütün testleri tamamladık. TUSAŞ tarafında da bir uçuş emniyet denetleme komitesi var, onun onayını bekliyoruz. Nasip olursa bu ayın sonunda kurul toplanıyor ve onay çıkar, diye bekliyoruz. İnşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde Gökbey helikopterimizi kendi motorumuzla, tamamen yerli ve milli olarak gökyüzünde görmeyi umut ediyoruz”

“Devasa yapıda bir altyapımız zaten vardı”

Gökbey genel maksat helikopterine güç verecek olan TEI-TS1400 motorunun yerli ve milli imkanlarla olgunlaşma testlerine tabi tutulduğunu belirten Prof. Dr. Akşit şöyle konuştu:

“Projeye başlarken TEI’nin altyapısı olarak kurulduğunda da 100 bin libre itkiye kadar motor test edecek devasa yapıda bir altyapımız zaten vardı ama helikopter motorunda daha sınırlıydı. Bir tane motor test alanımız (bremze) vardı, buna 5 tane daha ekledik. Bunun sadece 1 tanesi ithal. Diğer hepsini kendimiz geliştirip yaptık. Şu anda motor geliştirme ve olgunlaştırma testlerimizi de bu yeni yaptığımız milli bremzelerimizde yapıyoruz. Yani aldığımız datanın, verinin her şeyinden eminiz”

Milli muharip uçağı hangardan çıktı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen ve Türkiye’nin en önemli teknoloji geliştirme projesi olan Milli Muharip Uçak, motor çalıştırarak hangardan çıktı. Milli Muharip Uçak’ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu yıllardan itibaren kademeli devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alması bekleniyor.

Milli Muharip Uçak’ın yerli ve milli bir motorla uçabilmesi için TEI’de bir ekip kurulduğunu anlatan TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Akşit, sadece mühendis sayısının 300’e kadar çıktığını söyledi. Prototip, imalat mühendisleri, test ve kalite grubuyla birlikte Milli Muharip Uçak’ın motoru için bini geçen ciddi bir personel gücüne sahip olduklarını kaydeden Akşit, şunları söyledi:

“Sanayi Başkanlığımızın bir yıl kadar önce açtığı ihalenin sonuçları daha açıklanmadı ama biz TEI olarak bu motorlarda en büyük, en güçlü ekiplerden biriyiz. TR Motor firması ile beraber çalışmalara başladık. Şu anda Milli Muharip Uçak’ın motoru için çalışan mühendis sayımız 200-300 arası bir sayıya ulaştı. Prototip ekibimiz, imalat mühendislerimiz, test grubumuz, kalite grubumuz da var. Bunların verdikleri desteği de düşünürseniz aslında bini geçen ciddi bir personel gücümüz var ve hızlıca büyüyor. Şampiyonlar ligine gerçek manada ilk türbinli jet motorumuzu yaparak ve prototipini teslim ederek çıkmıştık. Bunu ilk uçuşla beraber tescillemiş olacağız. Artık şampiyonlar ligine çıktığımızı Türkiye’nin de TEI vasıtası ile bu zor teknolojiye artık dünyada sahip olan 4-5 ülkeden birisi olduğunu tescillemiş ve dünyaya da göstermiş olacağız.”

“Sonbahar gibi ilk motorumuz bitmiş olacak”

Bu yıl içindeki en büyük hedeflerinin, Gökbey helikopterinin kendi motoruyla uçurmak olduğunu ifade eden Akşit, şöyle devam etti:

“Sertifikasyon ile ilgili uzun testlerimiz olacak. Bunlar TUSAŞ’ın bizden uçuş öncesi istediği son testler. Bundan sonra da tamamen güvenli olduğundan emin olmak için araçla birlikte de uzun bir sertifikasyon süreci var. İkinci büyük hedefimiz, 2023 yılında TEI-TF6000 motorumuzun ilk prototipini çalıştırmak. Ufak tefek gecikmeler oluyor ama bu yıl için hedefimiz devam ediyor. İnşallah sonbahar gibi ilk motorumuz bitmiş olacak. TEI olarak biz son 10 yılda özellikle devletimizin ihtiyacı olan bu havacılık motorlarında gerçekten iyi yola kat ettik. Şu anda binlerle ifade edilen güzel bir mühendislik ekibi kurduk ve kendi gençlerimizi yetiştirdik. Artık kalıcı bir şekilde bu teknolojiyi TEI olarak ülkemize kazandırdığımızı düşünüyorum. Bizim birinci önceliğimiz milli ihtiyaçları karşılamak. Devletimizin bir hayli ihtiyacı var yani, helikopter motoru bitince milli muharip uçak var. HÜRJET’in motoru ithal, HÜRKUŞ’un motoru ithal, gemilerimizin motoru var. Bunları tedarik edip takabiliyorsak tabii ki bir sorun yok ama zaman içinde yavaş yavaş yeni geliştirdiğimiz savunma sistemlerinin artık bizim burada geliştireceğimiz milli motorlarla uçması, çalışması, yüzmesi en büyük hedefimiz.”

Azab, yakın zamanda patlatma testlerine girecek

Diğer bir gelişme de kamikaze insansız hava aracı “Azab”ta gerçekleşti.

Robit Teknoloji, delta kanat yapısına sahip çok maksatlı kamikaze Azab’ı geliştirip, uçuş testlerini gerçekleştirdi. Uzun menzil ve yüksek faydalı yük taşıma kapasitesine sahip Azab ile yakın zamanda patlatma testleri yapılması planlanıyor.

“Harp başlığını istediğimiz şekilde değiştirip entegre edebiliyoruz”

Robit Teknoloji İnsansız Hava Araçları Direktörü Selçuk Fırat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 yıllık geçmişe sahip şirketin ağırlıklı olarak bilişim ve bilişim güvenliği alanlarında faaliyet gösterdiğini, son 2 yıldır da savunma sanayisi alanında çözümler geliştirdiklerini söyledi.

“Azab” ismini verdikleri ürünün çok maksatlı kamikaze İHA olduğunu ifade eden Fırat, “Harp başlığını istediğimiz şekilde değiştirip entegre edebiliyoruz. Envanterdeki mevcut harp başlıklarını kullanabiliyoruz.” dedi.

“150’lik Azab 7 kilogram ağırlığında ve 3 kilogram mühimmat taşıyabiliyor”

Azab’ın 2 versiyonu bulunduğunu belirten Fırat, şunları kaydetti:

“Azab’ın, kanat açıklığı 150 ve 200 santimetre olan iki versiyonu var. 200’lük Azab,15 kilograma kadar faydalı yük taşıyabiliyor, 50 kilogramla kalkış sağlıyor. 150’lik Azab ise 7 kilogram ağırlığında ve 3 kilogram mühimmat taşıyabiliyor. Çok maksatlı olması kapsamında isterseniz at unut, isterseniz serbest dolaşım, isterseniz bir operatör yardımıyla 200 kilometre görüş hattından Azab’ı kamerasıyla yönlendirip hedefe kendiniz götürebiliyorsunuz. Aynı zamanda verdiğiniz GPS koordinatlarıyla direkt kendisi hedefine ulaşıp imha edebiliyor. Azab’ın kendine has sensörleri var. Ukrayna ve Azerbaycan savaşlarında da gördüğümüz gibi bu tür kamikaze İHA’lara karşı önlemler alıyorlar. Bu önlemlerin önüne geçmek için de birkaç özellik var. Her ne olursa olsun Azab, hedefin üzerine geldiğinde kendini imha edebilecek güçte. Azab T200 modelimizi iki operatörüyle çok rahat şekilde kurabiliyorsunuz. Aynı zamanda 8, 16’lı podlarda taşınabiliyor. Kurulumu 5 dakika sürüyor. Önceden isterseniz görevini yükleyebiliyorsunuz. İstenirse operatör bilgisayarını açıp kumandasıyla beraber hedefine direkt gönderilebiliyor. Ufak Azab’ı tek operatörle, normal bir sivil araçla, isterseniz askeri araçla taşıyabilirsiniz. Kurulumu yine 5 dakika. İlk kurulumu yaptıktan sonra art arda 5-10 adet Azab atabiliyorsunuz. Onun testlerini henüz yapmadık.”

“Üretime hazırız”

Azab’ın geldiği aşamaya ilişkin de bilgiler veren Fırat şöyle konuştu:

“Azab uçuyor, hedefine dalış gerçekleştiriyor. Bütün uçuş testlerini gerçekleştirdik. Mühimmatlı testlere geçiyoruz. Önümüzdeki aylarda da mühimmatlı testlerini yapacağız. Şu anda tetikleme mekanizmasını test ediyoruz Aynı zamanda hedefe geldiğinde otopilotunu uyarıp ‘Ben artık kendimi imha ettireceğim’ demesi kısmındayız. Mühimmat testlerinin senenin ortasında ya da yılın üçüncü çeyreğinde bitmesini bekliyoruz. Üretime hazırız. Gelecek siparişleri karşılayabilecek düzeyde olacağız.”

Havanlar, tank topları ve RPG mühimmatı Azab’a entegre edilebilir

Azab’a özel mühimmat üretilebileceği gibi güvenlik güçlerinin elindeki harp başlıklarının da kullanılabileceğine işaret eden Selçuk Fırat, havanlar, tank topları ve RPG mühimmatının çok kolay bir şekilde Azab’a entegre edilebildiğini bildirdi.

Azab’ın bir platform olduğunu ve istenildiği gibi şekillendirilip kullanılabileceğini vurgulayan Fırat, bu konuda herhangi bir sınırlamanın olmadığını, Azab’ın amaca göre parça tesirli, yangın, parça tesirli mühimmatlarla görev yapabileceğini kaydetti.

Farklı ihtiyaçlar için 2 farklı çözüm

Azab T150’yi fırlatmak için 3 metrelik elektrikli bir katapult geliştirdiklerini anlatan Fırat, Azab T200’ün ise 6 metrelik bir katapultu bulunduğunu, ayrıca çalışmaları süren roketli sistem tamamlandığından kamyondan ya da konteynerden atılabileceğini söyledi.

Azab’ı Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına sunduklarını ve olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade eden Fırat şu ifadeleri kullandı:

“Bu özelliklerde bir İHA’nın uçar hale gelmesi ve ulaştığı yük, mesafe henüz Türkiye’de gelinmiş bir nokta değil. Azab, mevcut kamikaze İHA’larla karşılaştırıldığında şu anda sınıfında Türkiye’de tek. Aynı zamanda yurt dışında da çok büyük ilgi görüyoruz. Bu hafta iki ülkeyle temasımız oldu. Hem ihracatımız hem de ordumuz için güzel bir ürün olacak.”

“500 kilometre mesafesi var, 200 kilometreye kadar kontrol edebiliyorsunuz”

Selçuk Fırat, Azap versiyonlarının ihtiyaçlara göre şekillendirildiğine işaret ederek, kullanım konseptlerine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Azab T150’yi operasyonel taşıma amacıyla geliştirdik. Bir timin elinde en az 3 tane, arabanın arkasına atıp götürüp 100 kilometre mesafede herhangi bir hedefi kamerayla vurabileceği şekilde yaptık. Azab T200 ise uzun mesafede, ülke sınırlarını koruması amacıyla caydırıcı bir unsur olarak yapıldı. 500 kilometre mesafesi var, 200 kilometreye kadar kontrol edebiliyorsunuz. Sonrasında hedefine kadar ilerliyor. Hedefe geldiğinizde istediğiniz şekilde dalışını gerçekleştiriyor. İsterseniz dik, isterseniz açılı dalış yapabiliyor. Hedefine ulaştığında ya da görev sonlandırıldığında kendini imha edebiliyor. Ele geçirilirse patlamadan ki biraz zor, hiçbir parçasını bulamazlar.”

“Radara yakalanma olasılığı çok az”

Azab’ı benzer ürünlerden ayıran en temel farkın faydalı yük taşıma kapasitesi olduğuna işaret eden Fırat, şöyle devam etti:

“Şu anda bu kapasitelerde faydalı yük taşıyan bir kamikaze İHA yok ülkemizde. Bir diğer önemli özelliği de kullanıcı tarafından yönlendirilebilir ve çok kolay kurulabilir olması. Ayrıca geliştirilebilir bir platform. Azab’ı sadece kamikaze İHA olarak da düşünmeyin. Farklı faydalı yükler de entegre ederek kullanılabilir halde. İsterseniz 50 kilogramlık yük de taşıyabilir Azab. Platformu 3,5 metre kanat açıklığına çıkartabiliyoruz, gövdesini istediğimiz şekilde dizayn edebiliriz. Radar kesit alanı ve kompozit gövdesi sayesinde radara yakalanma olasılığı çok az olan bir ürün. Testlerimizde genelde 50-100 metre arasında uçuyor, minimum irtifası bu seviyelerde. Azab saatte 278 kilometre hıza ulaşabiliyor, çok süratli gidiyor. Operatör 200 kilometre menzile kadar Azab’ı kumanda edebiliyor. T200 ile 500 kilometre menzile ulaşmak mümkün.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir