Mahmut Çuhadar, 2020 yılı haziran ayında vali olarak atandığı Adıyaman’daki görevinden 10 Mart’ta istifa ederek ayrıldı.
Sağlık sorunlarını gerekçe gösteren Çuhadar istifasını, şu sözlerle duyurdu:
“Hep özel bir yeri olacaktır”
Yaklaşık 3 yıldır yürütmekte olduğum Adıyaman Valiliği görevimden yaşadığım sağlık sorunları sebebi ile affımı talep etmiş bulunmaktayım. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını devlet ve millet dayanışması ile sarılacağına dair inancım tamdır. Adıyaman ve Adıyamanlı hemşehrilerimin yüreğimizde hep özel bir yeri olacaktır. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
Yardım isteyenlere sırıtarak karşılık verdi
Asrın felaketinin ikinci gününde arama kurtarma çalışması yapılmasını isteyen Adıyamanlılara sırıtan ve bu tavrı büyük tepki toplayan Mahmut Çuhadar, depremde yaşadığı hislerini kaleme aldığı bir şiir paylaştı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bir daha afet yaşanmaması temennisinde bulunan Mahmut Çuhadar’ın özellikle son dizede isyan ettiği cümlelere yer verdi.
‘Adıyaman Depremi’ şiiri
Çuhadar’ın ‘Adıyaman Depremi’ adını verdiği şiiri şöyle:
“Kara gece saat dört onyediydi
Bu vuran suskun arzın hiddetiydi
Ölüm yakın belli hüküm katiydi
Karanlıkta solup gitti ağıtlar
—
Bu uğultu dünyaya ait değil
Sanki Sur’a üflemişti İsrafil
Göçüklerden can derledi Azrail
Nur gölünde yüzüp gitti şehitler
—
Babalar ev halkına etten duvardı
Analar kundakta yavrusunu sardı
Sıcak evler o an birer mezardı
Kam almadan göçüp gitti yiğitler
—
Viran oldu Adıyaman depremde
Taze güller soldu arka bahçemde
Yanardağlar lav püskürttü çevremde
Enkazlarla göçüp gitti ahitler
—
Zelzelede saat durdu meydanda
Zaman dondu o an Adıyaman’da
Feryat figan arşa çıktı her yanda
Yürekleri delip gitti beyitler
—
Yıkanmadan uğurlandı mevtalar
Olanlara kifayetsiz güfteler
Çaresizce aktı günler haftalar
Yazılmadan uçup gitti kağıtlar
—
Zaman doldu fayları kırdı toprak
Bu devranı döndüren Cenab-ı Hak
İdrak eyle dünya kısa bir durak
Bu hiçliğe bakıp gitti meyyitler
—
Kul Mahmudum bu bir sabır sınavı
Payımıza düştü haysiyet avı
Dört bucağı gezdi iftira devi
Arkasını dönüp gitti şahitler.”