Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşı Türk ordusunun kendinden çok daha donanımlı kuvvetlere karşı verdiği mücadelelerin başarıyla sonuçlandığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda kazanılan en anlamlı zaferlerden biri olarak görülüyor. Bugün 108. yılını kutladığımız Çanakkale Zaferi için kurulan cepheler; Gelibolu Yarımadası’nı savunacak olan 5. Ordu’ya bağlı 5., 7. ve 9. Tümenler’den kurulu 3. Kolordu, Boğaz’ın batı yakası ile Kumkale, Beşiğe bölgelerini savunacak olan 3. ve 11. Tümenler’den Kurulu 15. Kolordu ve Bigali bölgesinden 5. Ordu’yu teşkil eden Yarbay Mustafa Kemal’in komutasındaki 19. Tümen’den oluşuyordu.
Çanakkale muharebeleri sırasında Kemalyeri yakınında, tahminen Mayıs ayında, korunaklı bir noktada çekilmiş tarihî fotoğraf, 9. Tümen Komutanı Albay Hans Kannengiesser’in arşivinden. Ortada en önde Kolordu Komutanı Esat Paşa. Bize göre sağında Albay Kannengiesser. Onun sağında da 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal. (Kaynak: Haluk Oral)
ORTADA 19. TÜMEN DAHİ YOKTU
Mustafa Kemal’in kendi isteği üzerine yeni kurulmakta olan 19. Tümen’e ataması kısa zamanda yapılmış, emri alır almaz derhal İstanbul’a hareket etmişti. İlk işi silah arkadaşlarını görmek olmuş komuta edeceği tümen hakkında bilgi toplamak istemişti. Ancak bir süre işler Mustafa Kemal’in tahmin ettiği gibi olmadı çünkü tümen hakkında en küçük bir bilgi bile alamamıştı. Çünkü 19. Tümen diye bir birim yoktu. Halihazırda olmayan 19. Tümen yeni kurulmaya karar verilmişti ve kuruluş yeri olarak da Tekirdağ seçilmişti. Haliyle yeni toplanacak olan tümenin eksiklikleri fazlaydı. Her ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmayan Mustafa Kemal büyük bir heyecanla en kısa zamanda bu tümeni savaşa hazır duruma getirmeyi başarmıştı.
FAHRETTİN ALTAY SEBEP OLDU
23 Ocak 1925 tarihli bir emirle Mustafa Kemal 19. Tümen komutanı olarak atanmıştı. Mustafa Kemal komutasındaki 19. Tümen’in hareket merkezi 165 Rakımlı Tepe bölgesi olmuştu. Mustafa Kemal 26 Nisan günü gelerek emrine giren Şefik Bey ile görüşüp durumu incelemiş, muharebe alanının her tarafını gören bu noktayı da kendine karargâh olarak seçmişti. Sıcak muharebe alanının hemen yanıbaşındaki bu mevki, yine muharebelerin ilk aylarında Kemalyeri olarak anılmaya başlayacaktı.
Çanakkale Zaferi için unutulmaz bir öneme sahip olan Kemalyeri adının koyulmasına ise 3. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Altay vesile oldu. Muharebe alanının her tarafını gören bu yerin isminin ‘Kemalyeri’ olarak tarihe geçmesini ise tarihçi-yazar Prof. Dr. Haluk Oral belgeleriyle birlikte şöyle anlattı:
‘MESELA KEMALYERİ OLUR’
19. Tümen Karargahı’nın bulunduğu yere ziyaretini anılarında anlatan Fahrettin Altay, yolda makineli tüfek ateşi altında kaldıktan sonra engebeli arazide kendine yol gösteren bir erin yardımıyla karargahı bulmuştu. Mustafa Kemal ve Kurmay Subayı Binbaşı İzzettin (Çalışlar), bir sel yarıntısında ayaklı bir dürbünle düşmanı gözetlemekteydiler. Kucaklaşıp öpüştüler. Fahrettin Bey gazalarını tebrik edip ihtiyaçlarını sordu. Aralarında geçen konuşmayı ise Fahrettin Altay anılarında şöyle kaleme almıştı:
“Fahrettin Altay: Karargâhınız hep burada mı kalacaktır? Buranın ismi nedir?
Mustafa Kemal biraz düşündü: Evet, burada kalacağız ama sel yarıntılarının (dere yatağının) ismi mi olur? (Bunları söylerken gülümsüyordu.)
Fahrettin Altay: Olur… Olur… Mesela KEMALYERİ olur” dedim. Hoşlandı. Karargaha dönünce Kolordu Komutanının muvaffakiyeti alınarak bu isim konuldu.
3 gün arayla 2 belgedeki isimler Mustafa Kemal imzalı iki belge. İlkinin tarihi 21.2.331 (4 Mayıs 1915); yazıldığı yer 19. Fırka Karargahı. İkincisinin ise 24.2.331 (6 Mayıs 1915); yazıldığı yer Kemalyeri! Bu durumda “Kemalyeri” adının 5/6 Mayıs’ta kullanılmaya başlandığı ortaya çıkıyor (üstte). (Kaynak: Haluk Oral)
‘KEMALYERİ ADI KULLANILMAYA MAYIS’TA BAŞLANDI’
Elinde Mustafa Kemal tarafından yazılmış iki belge olduğunu dile getiren Haluk Oral, ilkinin tarihinin Miladi takvime göre 4 Mayıs 1915 olduğunu ve belgenin yazıldığı yerin ’19. Fırka Karargahı’ olarak belirtildiğini söylüyor. Diğer belgenin tarihinin ise Miladi Takvime göre 6 Mayıs 1915 olduğunu söyleyen Oral, belgenin yazılış yerinin ‘Kemalyeri’ olduğunu ekledi. Oral, “Bu durumda Kemalyeri adının kullanılışının 5/6 Mayıs’ta başladığı anlaşılıyor. Mustafa Kemal’in Kurmay Başkanı İzzettin Bey’in günlüğünde de Kemalyeri ismi ilk kez 11 Mayıs’ta görülür” diye konuştu.
İzzettin Bey’in günlüğünde ismin verilmesiyle ilgili bir bilgi olmadığını fakat Esat Paşa’nın anılarında, bu ismi kendisine Fahrettin Bey’in önerdiğini ve kendisinin de kabul ederek günlük emirle duyuru ve haritalara yazılmasını emrettiğini söyleyen Haluk Oral, Kemalyeri’nin kendisi için ayrı bir önemi olduğuna da değindi.
Kemalyeri ve Kanlısırt’ın günümüzdeki görünümü
‘TEPELERİN İSMİ SAVAŞTA VERİLDİ’
Fahrettin Altay’ın önerisiyle 19. Tümen’in karargahına Kemalyeri ismi verdildiğini söyleyen Haluk Oral, yerin öneminden itibaren orada savaşan insanların, savaş sırasında verdikleri kararların çok önemli rol oynadığını söyledi. Çanakkale Savaşı’nın olduğu yerlerin insanların yaşadığı yerler olmadığını belirten Haluk Oral, bu sebeple çok az yerin ismi olduğunu söyledi. Pek çok yerin isminin savaş sırasında verildiğine dikkat çeken Oral, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Kanlısırt, Kırmızısırt, Cesarettepe gibi isimler hep savaşta yaşananlarla ilgili sonradan verilen isimlerdi. Mesela savaşta düşmanın eline geçen tepeye ‘Haintepe’ ismi verildi. Yani yerlerin pek çoğunun ismi savaş sırasına verildi. Mesela Mayıs’ta yapılan bir Osmanlı haritası vardır, orada çoğu yerin ismi yoktur. Ancak daha sonra savaş devam ettikçe, yer isimleri verildikçe o yerdeki isimler Osmanlı subayları tarafından elle yazılmıştır.”