ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – JMO, üç ayrı deprem senaryosu ihtimalini göz önüne alarak “Türkiye’deki sağlık tesislerinin deprem riskleri” konusunda bir çalışma hazırladı. MTA’nın Diri Fay Haritası ve AFAD’ın Deprem Tehlike Haritası ile 2420 sağlık tesisi binasının mevcut lokasyonları da temel alınarak, Türkiye’nin deprem riski en yüksek alanlarında kalan sağlık tesisleri için analiz yapıldı.
En riskli il İstanbul
Hesaplamalara göre sağlık tesislerinin 616’sı, yani yüzde 25,5’i, “0.4g ve üstü ivme değerleri” ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlarda yer aldı. Bu gruptaki hastanelerin illere dağılımını gösteren grafikte, deprem riski yüksek alanda en çok hastanenin açık ara İstanbul’da olduğu görüldü. İkinci deprem senaryosunda “0.5g ve üstü ivme değerleri” ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlar incelendi ve toplam sağlık tesisi sayısının yüzde 8,1’inin, yani 196’sının deprem riski yüksek alanlar içinde kaldığı gözlendi. İkinci senaryoya göre en çok riskli hastanenin ise Kocaeli’de olduğu belirlendi. Üçüncü senaryoda “0.6g ve üstü yer ivmesi değerleri” ile karşılaşma olasılığı bulunan alanlara bakılırken, toplam sağlık tesisi sayısının yüzde 3,8’ine denk gelen 92 hastanenin deprem riski yüksek alanlarda olduğu tespit edildi. Üçüncü grupta yer alan hastaneler içinde ilk sırada Bingöl Karlıova İlçe Hastanesi yer alırken, onu Tokat Erbaa ve Tokat Niksar Devlet Hastaneleri takip etti.
4 hastane fay hattında
Raporda, Kahramanmaraş depremlerinde bazı sağlık tesislerinin yıkılması veya ağır hasar görmesi nedeniyle yaralılara gerekli sağlık hizmeti verilemediği belirtildi. Yaşanan bu acı olayların tekrarlanmaması için Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunularak, şu ifadelere yer verildi: “Sağlık Bakanlığı’nın öncelik sırasını da dikkate alarak tüm sağlık tesislerini gözden geçirmesi, fay sakınım bandı içinde (50 metrelik sakınım bandı içinde olan sağlık tesisi sayısı 4 adet) olanlar ile zayıf mühendislik özelliklerine sahip, jeolojik sakıncalı alanlar üzerine inşa edilmiş sağlık tesis binaların yıkılarak daha güvenli alanlara taşınması kararını alması, diğer alanlarda kalan binalar için ise kapsamlı deprem performans analizlerinin yapılarak yeterliliklerini gözden geçirmesi gerekmektedir.”