Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise açılışa hazır

İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, “Kilisemizi neredeyse tamamlamış durumdayız, ince işçilikler de tamamlanmış vaziyette, açılışa hazırız. Cumhurbaşkanımız, 2019 yılında temel atılması törenine katılmışlardı, Bu bizler için büyük bir onur. Açılışa lütfederse minnettar olacağız, haber bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle 2019 yılında temeli atılan ve Cumhuriyet Tarihinde inşa edilen ilk kilise olma özelliğini taşıyan ‘Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nde açılış için tüm hazırlıklar tamamlandı. Yeşilköy’de bulunan ve 5 kattan oluşan kilisede, ibadet alanlarının yanı sıra, cemaatin; vaftiz, düğün, taziye ve benzeri törenleri için bir araya gelebileceği kültür salonu, iki katlı otopark, metropolitlik alanı, misafir odaları ve çan kulesinin de yer aldığı Marmara Denizi’ni gören bir teras bulunuyor. İç yapısının büyük bir kısmında mermer kullanılan yapının, pencerelerinde işlemeli camlar, kapılarında ise, Hristiyan motiflerinin de yer aldığı ahşap oymalar kullanıldı. Girişte bulunan geniş salonun, sunak bölümü paralelinde ise Süryani azizler, ‘Mor Efrem’ ve ‘Suruçlu Mor Yakup’un resimlerinin de yer aldığı işlemeli cam pencereler bulunuyor. Yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik arsa içerisinde 700 metrekare alana inşa edilen yapı, 700 kişilik oturma bölümü, toplamda ise yaklaşık bin 500 kişilik cemaatin ibadet edebileceği bölümleri barındırıyor.

1/11

2/11

3/11

4/11

5/11

6/11

7/11

8/11

9/11

10/11

11/11

‘AÇILIŞA HAZIR DURUMDA’

İbadethanenin inşaat faaliyetlerinde sona gelindiğini belirten İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, “Biz kilisemizi neredeyse tamamlamış durumdayız. İnce işçilikler de tamamlanmış vaziyette, açılışa hazır durumda. İnce işçilikler dediğimizde, bizim Süryani kiliselerimizin özellikleri vardır; kiliselerimizde heykel olmaz, fazla resim bulunmaz. Kiliselerimizin özelliği taş işçiliğidir. Süryaniler arasında da taş işçiliği konusunda büyük ustalar vardır. Tabi burada, Güneydoğu ve Ortadoğu’da kullanılan yumuşak taşı kullanabilmemiz söz konusu değildi. Burada gördüğünüz gibi sade bir ortam var, sadece birkaç azizimizin resimleri var. Aynı zamanda kiliseye adını veren ‘Mor Efrem’ azizimizin resmi var. Bütün Hristiyan mezheplerinin kabul ettiği, 3.yy’da yaşamış ve sayısız eser bırakmış, Süryaniler ve tarihi için önemli bir yeri bulunan bir azizdir. Aynı şekilde ‘Mor Yakup’, bu iki azizimizin resmi kilisemizde bulunuyor” dedi.

‘DOĞU, BATI, ESKİ VE YENİYİ GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA UYARLAYAN BİR KONSEPT’

Kilisenin yapısal özellikleri hakkında bilgi veren Susin, “Bizim manastır ve kiliselerimizin büyük çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, tabi bunların çoğu 500 yıllık, bin yıllık kiliseler. Burada 2 bin yıl öncesinin kilisesini inşa etmek olmazdı, günümüzden etkilenerek ve Süryani kiliselerinin özelliklerini yansıtan bir kilise olsun istedik. Bunu yansıtması için gördüğünüz gibi üç sunak olması, perde bulunması Süryani kiliselerinin daha doğrusu doğu kiliselerinin ortak özelliklerindendir. Hem doğuyu hem batıyı, hem eski hem yeni kiliseleri, günümüz şartlarına uyarlayarak bir konsept oluşturduk. Kendine has özellikleri var. Tek bir yere bakarak, bir kiliseyi örnek alarak, yapmadık. Burası bizim her ihtiyacımızı karşılayacak durumda, 700 metrekare alan üzerine kurulu bir kilise, toplamda ise 2 bin 500 metrekarelik bir arsada. Burası daha önceden bir mezarlıktı, ön tarafta mezarlar vardı, mezarlığın boş olan kısmına inşa edildi. Bütün mezarların da hepsi korunmuş oldu, hepsi tescil edildi. Eski bir şapel de vardı burada, onun da restorasyonu yapıldı. İki bodrum otopark katımız var, bir kat üstünde kültür salonumuz, girişte kilise salonumuz ve en üst kısımlarda terasımız ve sekreteryamız ve misafir odalarımız var. Terasımız da Atatürk Havalimanı ve Marmara Denizi’ni görüyor” şeklinde konuştu.

‘İSTANBUL’DA YAŞAYAN YAKLAŞIK 17 BİN SÜRYANİ İBADET EDEBİLECEK’

Sait Susin, “Burada sadece Metropolitimiz (Ortodoks mezhebinde bölgesel yetkili din adamı) ve rahibimiz bulunacak. Metropolitimiz İstanbul, İzmir ve Ankara Metropoliti olarak geçiyor, ‘Mor Filüksinos’ Yusuf Çetin. O sürekli burada kalmış olacak, Beyoğlu, Tarlabaşı’ndaki merkezimiz de mevcut haliyle varlığını sürdürecek. Türkiye’de 25 bin Süryani Ortodoks yaşıyor. Bunların yaklaşık 17 bin kişilik kısmı İstanbul’da ve Yeşilköy-Bakırköy-Florya bölgesinde yaşıyor. Burada senelerdir kardeş kilise ve cemaatlerin kiliselerini kullanıyorsak olsak da kendimize ait bir kilisemiz olması gerekiyordu. Bizim kiliselerimizin kendine has özellikleri olması ve kardeş kiliselerin ritüel farkı ve kapasite açısından bize yetmemesi durumu söz konusuydu” dedi. 

‘CUMHURBAŞKANIMIZIN İRADESİ OLMAMIŞ OLSAYDI BU KİLİSEYİ YAPMAMIZ ZOR OLURDU’ 

“Dönemin Başbakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımıza durumumuzu arz edip, bizlere bir yer tahsis etmesini istemiştik” ifadelerini kullanan Susin, “O da merhum Kadir Topbaş Başkanımıza talimat vermişti. 10 yıllık uzun bir sürecin sonunda, deprem dönemine denk gelmesiyle, buruk bir mutluluğa ermiş oluyoruz. Oradaki insanları düşündükçe sevincimiz ister istemez buruk bir sevince dönüşüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız lütfettiler, 2019’da temel atılması töreninde bulundular. Açılışa da katılacaklardı. Bu bizler için büyük bir onur. Cumhurbaşkanımızın iradesi olmamış olsaydı, bu kiliseyi yapmamız biraz zor olurdu. Bizler de haber bekliyoruz, Cumhurbaşkanımız açılışa lütfederse minnettar olacağız” şeklinde konuştu.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir