Gıda Laboratuvarları ve Gıda Denetçileri Derneği (GLADER) Başkan Yardımcısı Selman Bahadır Orhan, 40 liranın altında satılan lahmacunun hileli olduğunu ileri sürerek, “Yaptığımız çalışmalarda, aldığımız numunelerde, lahmacunun her türlü hileye açık olduğunu gördük. Soya fasulyesinden bitkisel proteinlere, kamufle edilmiş et tadı veren tuzlara, sakatat ürünlerinden tavuk ürünlerine, her şeyin katılabildiğini görebiliyorsunuz” dedi. Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise fiyat farkının hem kaliteden hem de restoranın bulunduğu lokasyondan kaynaklı olduğunu belirtti.
Et fiyatlarında yüzde 50’ye varan artış, et ürünlerinden lahmacunun fiyatının da artmasına neden oluyor. Ancak lahmacunda her ilçeye hatta semte göre değişen fiyatların nedenleri tartışılıyor. Esenyurt’ta 20 liradan satılan lahmacunun fiyatı Başakşehir’de 85 lirayı buluyor. Lahmacunun fiyatı Güngören’de 30, Bağcılar’da 35, Fatih Sultanahmet’te aynı sokakta bulunan bir restoranda 50, diğerinde ise 30 lira. Esnaf değişken fiyatlarla ilgili ‘Kira ve giderlerden kaynaklanıyor’ açıklaması yaparken, uzmanlar lahmacunlarda kullanılan malzemeye işaret ediyor. GLADER Başkan Yardımcısı Selman Bahadır Orhan, 40 liranın altında satılan lahmacunun içerisinde et olmadığını ifade etti. Lahmacunun hileye çok açık olduğunu belirten Orhan, laboratuvarda inceledikleri lahmacunların içerisinde et yerine soya fasulyesi, bitkisel proteinler, kamufle edilmiş et tadı içeren tuzlar, sakatat ürünleri, tavuk ürünleri görüldüğünü açıkladı.
“40 LİRADAN AŞAĞISININ LAHMACUN OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Klasik lahmacunda 50 gramdan az et kullanılamayacağını belirten Orhan, “Bu durumda 20 lira standart maaliyeti olur. Üzerine kar marjını koyduğunuz zaman para kazanmadan o iş yürütülemez. Sadece fiyat endeksli bakacaksanız 40 liradan aşağı lahmacun satılıyorsa içinde et olan bir lahmacun olması mümkün değil. Atalar demiş ucuz etin yahnisi kara olur. Sağlıklı lahmacun tüketilmesi için bunlara bakılması gerek. Bugünkü şartlarda 20 liraya lahmacun satıyorsa ya kanatları kırılmış bir melektir ya da kendince çok iyi gizlendiğini sanan arkadaşımızdır. Bu şartlarda bunun olması mümkün değil. Laboratuvar incelemesini yaptığınız zaman öyle kamufle edilebilen suiistimaller görüyoruz ki, siz çok profesyonel bir göz de olsanız fark edemeyebilirsiniz. Bize et diye verilen şeylerin ot olduğunu görüyoruz” dedi.
“SAKATAT, TAVUK, SOYA FASÜLYESİ”
Orhan, lahmacunun her türlü hileye açık olduğunu ifade ederek, “Daha önce İstanbul’da yaptığımız çalışmalarda aldığımız numunelerde bu durumu görmüştük. Lahmacun her türlü hileye açık. İçerisinde soya fasulyesinden bitkisel proteinlere, kamufle edilmiş et tadı verilen tuzlara, sakatat, tavuk ürünlerinden, havucuna varana kadar her şeyin katılabildiğini görebiliyorsunuz. Lahmacunumuza dokundurtmamak lazım. Vatandaşlarımız şüphelendiğinde ilçe tarım müdürlüklerini arayıp bilgi verebilirler. Lahmacunda hile yaptığınızda kamufle edebilecek çok iyi baharatlar var. Çok lezzetli dediğiniz lahmacunu analize gönderdiğimizde içinde hayvansal proteinin sıfır olduğunu gördük” diye konuştu.
“BİZİM RESTORANIMIZDA 85 LİRA KULLANDIĞI MALZEME ÇOK ÖNEMLİ”
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise, aradaki fiyat farkının hem kaliteden hem de semt değişikliğinden olabileceğini dile getirerek, “Lahmacun fiyatları 100 liraya kadar da gidiyor, 20 liraya kadar da düşüyor. Burada kararı verecek olan müşteri. Güngören’deki dükkan kirası giderleri ile Nişantaşı’ndaki yerin kirası aynı değil. Kullandığı malzeme çok önemli. Et fiyatı 300 liraya da var, 200 liraya da var. Çalıştırdığı personel sayısı çok önemli. Bizim restoranımızda lahmacun 85 lira ama içerisinde kullandığımız malzeme, marka bilinirliği, dükkanın lokasyonu hepsi etkiliyor. Meslektaşlarım için kötü diyemem, bunun kararını müşteri verir ama mutlaka ürün kalitesinde bir şey vardır. Benim 80 liraya da 30 liraya da lahmacun satan üyem var. Et konusu biraz karışık ama yine kendi parametre değerlerinde yaparsa, 30 liraya nasıl oluyor bilmiyorum” dedi.
“ŞU AN LAHMACUN 20 LİRA”
Esenyurt’ta 39 yıldır esnaf olan Ömer Polat, “Şu an lahmacun fiyatı 20 lira. Semt konusu önemli. Buranın kirası 10 bin lirayken başka yerlerde kira 100 bin lira olabiliyor. Et konusunda hepsi aynı. Yıllardır bu işin içerisindeyim. Herkes dana boşluk koyuyor” dedi.
“ETİMİZİ GÖSTEREBİLİRİZ”
Güngören’de başka bir restoranın işletmecisi Tuncay Güren ise, “30 liraya bizi kurtarıyor. İnsanları fazla sıkmaya gerek yok. Dananın hepsi aynı, ne farkı var. Kasabımız belli gelip baksınlar. Etimizi gösterebiliriz, 30 lira fazla bile” dedi. Bağcılar’da lahmacunun fiyatı 35 TL olan işletmenin sahibi Seyit Hacıoğulları da “Biz burada 20 bin TL kira veriyoruz, diğeri 200 bin lira veriyor. Kalite farkına inanmıyorum” dedi.
“85 TL PAHALI AMA TEMİZ OLDUĞUNA İNANIYORUM, DEĞER
Başakşehir’e bağlı Bahçeşehir’de 85 liraya lahmacun yiyen Selin Uzun, “Sadece bir yerde lahmacun yiyorum, her yere güvenmiyorum. Fiyat aralığı da önemli. 85 lira pahalı ama temiz olduğuna inandığım için değdiğini düşünüyorum. 30 liralık lahmacunu tercih etmem” diye konuştu.
DÜKKANLAR KARŞI KARŞIYA AMA FİYATLAR FARKLI
Fatih Sultanahmet’te ise karşı karşıya olan dükkanların da fiyatları farklı. Sultanahmet’te işletmede çalışan Erhan Pekken, “Sultanahmet’te esnafa 30 liraya satıyoruz. Lahmacunun fazla bir maliyeti yok, bizi bu şekilde kurtarıyor” diye konuşurken, karşısında bulunan işletmenin çalışanı Gökhan Demir, “Lahmacun 50 lira. Biz zam yapmıyoruz bazıları 150 liraya satıyor. Herkes aynı eti kullanıyor. Sadece turistlik bölge olduğu için fazla ücret alıyorlar. Biz turist menüsü değiliz. Lahmacun maliyeti ne kadar olabilir? Et fazla gidiyor deyip fazla para alıyorlar” dedi.