DUYGU ERDOĞAN – Türkiye’de üreticiler özellikle buğday, arpa ve mercimek ekim döneminde karşı karşıya kaldığı yoğun kuraklıkla, bu ürünlerde geç ekim yapabilmişti. Ekim-kasım-aralık döneminde yaşanan yağış azlığı ile bazı bölgelerde ürün ekimine zor imkan veren koşullar oluşmuştu. Ardından kısa süreli bir yağışlı dönem yaşansa da bölgelerdeki meteorolojik kuraklık kış sürecinde tarımsal kuraklık halini almaya başladı.
İlkbahar yağışı şart
Çimlenen tohumlar bu süreçten sonra yağış almadığı için büyüyemedi. Bazı şehirlerde kar yağışının etkisiyle daha iyi bir gelişim kaydedilse de, bazı şehirlerde tohum ve bitki zarar gördü. Başta Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere kuraklık hemen her şehirde etkisini gösteriyor. Deprem nedeniyle zor günler yaşayan üreticiler bile şu anda en büyük sorun olarak kuraklığa dikkat çekiyor. Hatay’da üreticiler, kuraklığı ‘tarımın depremi’ olarak tanımlıyor.
Kuraklığın pek çok zararı var. Öncelikle bitkilerde gelişim geriliğine paralel olarak kalite ve verim düşüklüğüne neden oluyor. Ayrıca kuraklık nedeniyle bitkilerdeki hastalıklar, zararlılar artıyor. Çevre kirliliği oldukça yükseliyor. Bitkilerin gelişimi için ilkbahar yağışları oldukça önemli. Özellikle mart sonu ve nisan süresince düzenli yağışlarla zararların bir miktar toparlanabileceği ifade ediliyor.
Türkiye’nin en yağışlı bölgesi Karadeniz de şiddetli kuraklık riskiyle karşı karşıya. Bölgedeki ani ve lokal yağışlar bitkiyi besleyemiyor. Ege Bölgesi’ndeki şehirlerde kuraklık nedeniyle üreticilere sulama sınırı getirildi. Trakya’da bitkilerde gelişim geriliği ve hastalık risklerine dikkat çekiliyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde daha önce kar yağışı etkili olmasına rağmen şimdi yağışsız sürece vurgu yapılıyor.
Barajlar boşalıyor
Kuraklık nedeniyle tarımsal sulamada önlemler alınıyor. Bu kapsamda Aydın ve Denizli Valiliği 2023 yılı için sınırlı sulama imkânı verecek. Özellikle Aydın’da önemli bir baraj olan Kemer’de yüzde 27 su kaldığı belirtildi. Çine Adnan Menderes Barajı’ndaki miktarın ise daha az olduğu kaydedildi.
Aydın Ticaret Borsası Başkanı Fevzi Çondur, kuraklığın bölgede yoğun hissedildiğini söyledi. Çiftçinin özellikle daha suya dayanıklı ürün ve türlerini ekmeye meyilli olduğunu ifade eden Çondur, “Bölgemizin önemli bir üretici olduğu pamukta daha Güneydoğu Anadolu iklimine uygun türler tercih edilecektir. Bu biraz kaliteyi düşürebilir ama suya dayanıklıdır. Eğer ilkbahar yağışları alırsak belki kararlar yenilenebilir. Su kısıtından dolayı mısır ekiminde de düşüş yaşanır. Onun yerine de pamuk ekilir” dedi.
Depremzede çiftçi yağış istiyor
Deprem felaketlerinin yaşandığı şehirlerde de üretici için kuraklık sorunu öne çıkmaya başladı. Bölgede görece daha iyi durumda olan Şanlıurfa’nın Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, yaralarını sarmaya çalıştıkları bu dönemde en büyük sorunlarının kuraklık olduğunu söyledi.
Kaya, “Kuraklık tehlikesi şu anda en büyük sorun. Çiftçimiz mevcut ürünlerin gelişimi ve yeni ürünlerin ekim hazırlığı için yağışı beklemek durumunda kalıyor” dedi.
Hatay’da depremden büyük yara alan ve ziraat odası yıkılan Hatay Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çelik, araziler ve hayvan varlığında büyük bir kayıp olmadığını ancak en büyük sorunun yağış azlığı olduğunu söyledi. Çelik, barajların boşaldığına, yer altı sularının ise fay hatlarından zarar gördüğüne dikkat çekti.
Son 90 yılın en sıcak ve kurak dönemini yaşayan Trakya’da çiftçinin gözü yağmur bulutlarında. Buğday filizlerinin çimen boyunda kaldığı Trakya’da çiftçiler, yağışların gerçekleşmemesinden endişe ediyor.
‘Hayvanlar otlayamayacak’
Türkiye’nin önemli bir üretici olduğu buğday, arpa, mercimek gibi ürünlerde ekim-aralık dönemi ürünlerin ekiliş zamanıydı. Bu süre içinde yağış almayan bazı şehirlerde ürünler geç ekildi, bazılarında ise ürünler gelişemedi. Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, “Ekim döneminde de Milliyet ile konuşmuştuk. Son yılların en kurak kışı geçti. Arazide kuraklıktan dolayı tarla sürülemeyecek kadar zor bir süreç var. Bu yıl sonuçlarını hissedeceğiz. Kuraklıktan dolayı yetkililer bir çalışma yapmalı ve dayanıklı türlerin ekilmesini sağlamalı. Örneğin çiftçimiz yine en fazla mısır ve şekerpancarı ekecek. Ama bunlar en fazla su isteyen bitkiler” dedi.
Kuraklığın üreticileri tedirgin ettiğini anlatan ve riskin arttığını ifade eden Siirt Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Günbat ise, ilkbahar yağışlarının toparlanma sağlayabileceğini dile getirdi. Günbat, “Şu ana kadar yağmur yağmadı ama bundan sonra yağarsa hem hububatta hem de meralarda faydalı olur. Yağmur yağmazsa hayvanlar da otlamaz. Ot olmadığı zaman hayvanlar beslenmez. Onun için düzenli yağış bekliyoruz” diye konuştu.