Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Doğma, büyüme Kırklarelili olan Seda Kaçan’ın annesi ilkokul öğretmeni, babası ise asker. Evde oldukça idealist bir ortam olduğunu dile getiren Seda, küçüklüğünden beri aklına koyduğunu yapan bir çocuk olarak büyüdüğü için ailesi de isteklerinin karşısında durmak yerine mantıklı bir şekilde ona açıklamaya çalışan taraf olmuşlar. Yarış pilotu olacağını söylediğinde oldukça endişelenen aile, kızlarını pistte gördüklerinde ise gözyaşlarını tutamamış.
‘BACAK BOYUM YETTİĞİNDE DAYIMIN ARABASINI ÇALMAYA ÇALIŞTIM’
Bitmeyen enerjisinde Trakyalı olmasının büyük payı olduğunu düşünen ve Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Seda Kaçan, şimdilerde özel bir şirkette yönetici olarak çalışıyor. İnsanların hangi yaşta ya da cinsiyette olursa olsun tutkularının peşinden gitmeleri gerektiğini söyleyen Seda, bu yüzden de kurumsal kariyerine ek olarak kendi tutkusu olan motor sporlarının peşinden son hız koşuyor.
Seda’nın ailesinde ya da çevresinde bu sporla ilgilenen kimse yok. Kırklareli’nde go-kart bile görmeden büyüyen Seda, ilkokulda eve ilk bilgisayar alındığında oyun satan bir dükkana gidip araba yarışı oyunu istedi, bacak boyu yettiğinde de dayısının arabasını çaldı, Formula 1’i duyduğu andan beri hiçbir yarışı kaçırmadan izledi. “Heyecanım tamamen içten yanmalı. Sanırım bunu tutku yapan da bu” diyen Seda Kaçan, “Araba kullanmak benim için terapi gibi, kendimi bulduğum bir yer. Ancakbir spor olarak yapabileceğimi fark etmem çok geç oldu. Maalesef küçüklüğümden beri içimde olan tutkumu hayata geçirme fırsatı bulduğumda yaşım 27’ydi. Dolayısıyla 3 yıldır profesyonel olarak motor sporlarındayım” bilgisini paylaştı.
‘YAŞIN GEÇTİ, KADINLAR İÇİN ÇOK ZOR, ERKEK SPORU’
Hem bir beyaz yakalı hem de yarış pilotu olmanın zorluklarını sorduğumuz Seda, “Hiç zor olmuyor dersem yalan olur. Günün 24 saatinin yetmediği çok zaman oluyor” deyip ekledi:
“Hem kurumsal kariyerime hem de yarış kariyerime gerekli zamanı ayırdığımda aileme, arkadaşlarıma, kendime ayıracak vaktim kalmayabiliyor. Fakat hayatta önemli olan hiçbir şeyin yorulmadan olmadığını biliyorum. Tutkumu gerçekleştirebilmenin verdiği enerji hayatımdaki her şey için büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Şirketimin ve yakın çevremin bu konudaki desteği de bunları başarabilmem için büyük öneme sahip.”
‘Ben yarış pilotu olmak istiyorum’ dediğinde hemen hemen herkesin ‘yapmazsın’ dediğini dile getiren Seda Kaçan, “Kimse bu tutkumu mantıklı bulmadı. ‘Yaşın geçti’, ‘Kadınlar için çok zor’, ‘Erkek sporu’, ‘hem çalışıp hem nasıl yarışacaksın, gerçekçi bir hedef değil’, ‘Paran yetmez’ gibi cümleler duydum” ifadelerine yer verdi.
‘YARIŞLARDA EN BÜYÜK TARAFTAR KİTLESİ BANA AİT’
Yeni tanıştığı insanlara yarış pilotu olduğunu söylediğinde biraz şaşkınlıkla beraber büyük bir merak uyandırdığına değinen Seda Kaçan, “Nasıl başladım, nerede yarışıyorum, Türkiye’de bunun mümkün olup olmadığını merak ediyorlar. Ancak genelde ilk cümleleri ‘Ralli mi yapıyorsun?’ oluyor. Popülerliğinden dolayı genelde sadece ralli branşı biliniyor. Ben de hep motor sporlarında karting, ralli, pist, offroad, drift, tırmanma gibi branşların olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Ne kadar çok insanı bilgilendirebilirsem bu spora o kadar çok katkım olur” açıklamasında bulundu.
“İnsanın bazen kendini sorguladığı, olmayacak herhalde diye düşündüğü anlar olabiliyor. Bazen yoğunluktan arkadaşlarıma zaman ayıramasam da onlar bu süreçteki en büyük psikolojik destekçilerim. Ufacık bir şüphem olduğunda birlikte çözüm yolu buluyoruz. Mümkün olan tüm yarışlarıma da gelmeye çalışıyorlar. Yarışlarda genelde en büyük taraftar kitlesi bana ait oluyor.”
‘CİNSİYETİNDEN DOLAYI BİR SPORCUYU KÜÇÜMSEMEMELİLER’
Türkiye Pist Şampiyonası’nda 30 yıl sonra ilk kadın olarak piste çıktığında tüm takımların ve rakiplerinin gelip ‘Biz seni tutuyoruz’ dediğini anlatan Seda, “Bu bir bakıma çok güzel bir yaklaşım olsa da bir bakıma kuvvetli bir rakip görmediklerini hissettirdi bana. İlk podyum derecemi aldıktan sonra herkes çok gurur duydu ve bir daha ‘seni tutuyoruz’ diye gelen olmadı. Sanırım o andan itibaren gerçek bir rakip olarak görmeye başladılar. Bu sporun gelişmesini istiyorlarsa sporda çeşitliliğe ve başarının cinsiyetten bağımsız olduğuna daha çok inanmaları ve destek vermeleri gerekir. Asla cinsiyetinden dolayı bir sporcuyu küçümsememeliler. Yapacakları en büyük strateji hatası bu olur” şeklinde konuştu.
Seda Kaçan motor sporları kariyerine bu sporun anaokulu olan kartingle başladı. “Ancak en büyük hayalim ve hedefim otomobille pist yarışına katılmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirmenin verdiği heyecan ve mutluluğa ek olarak bir de böyle önemli bir ilke imza atacak olmak aslında büyük gurur ve sorumluktu” diyen Seda Kaçan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sporu kadınların da yapabileceğine ve hatta büyük başarılar elde edebileceğini göstermem gerekiyordu. Heyecandan elimin, ayağımın titrediğini, yarışta start için ışıklar söndüğünde bir an için neredeyse kalbimin durduğunu hatırlıyorum. Sanırım o anı ömür boyu unutamayacağım.”
‘KÜÇÜK BÜYÜK DEMEDEN BİR ADIM ATIN’
Seda Kaçan, “Ne mutlu bana ki Türkiye’de bu sporda kadının temsiliyeti adına çok önemli ilklere ve başarılara imza atmayı başarabildim. Şu anda bir sonraki hedefim bunu yurt dışına taşıyabilmekte. Umuyorum ki yurt dışında da bazı ilklere imza atmayı başarabileceğim” deyip kendisi gibi bu spora gönül vermek isteyen kadınlara şunları söyledi:
“Yapamazsın diyenleri dinlemesinler, denesinler. Asla hayallerinden vazgeçmesinler. T’utkularının peşinden gitsinler’ diyeceğim ama bu cümlenin çok yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Hayalleri gerçekleştirmek hayatta yaptığımız her şeyi bir kenara bırakıp sadece hayallerin peşinden koşmak demek değil bence. Hayalleri hayatın bir parçası yapabilmek aslında kilit nokta. Örneğin şimdiden sporcuların yaşamlarını incelesinler, bu sporun teknik gerekliliklerini okuyup öğrensinler, spor yaparak fiziksel olarak kendilerini hazırlasınlar. Hedefe giden yolda engellerin olduğunu düşündüklerini biliyorum, gerçekten de var. Ancak bazıları da aslında istekle ve azimle benim de hikâyemde olduğu gibi kırılabiliyor. Yeter ki hayallerini gerçekleştirmek için küçük ya da büyük bir adım atsınlar. Çünkü siz hedefine doğru bir adım attığınızda, inanın hiç beklemediğiniz yerlerden de size adımlar atan olacaktır.”