PELİN AYKIN – 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, yabancı arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonuna yardımcı olan Uluslararası Arama ve Kurtarma Danışma Grubu’nun (INSARAG) küresel lideri Winston Chang, Milliyet’e özel açıklamalarda bulundu. Chang, INSARAG tarafından koordine edilen kurtarma operasyonları arasında yer alan 2020 Beyrut patlaması ve 2015’teki Nepal depremi dahil olmak üzere pek çok felaketle Türkiye’deki depremleri kıyasladığında “Bu kurtarma dayanışması, devasa boyutlarda bir ölçek. Hepsini geride bırakıyor” dedi. Chang sorularımızı yanıtladı:
Türkiye’deki depremlerden sonra kurtarma çalışmalarına BM ve INSARAG nasıl destek oldu?
Hükümetin, uluslararası kentsel arama ve kurtarma ekiplerinin ulusal çabaları artırması gerektiğine karar verme hızı ve devasa büyüklükte bir felaketle uğraştıklarını bilmeleri takdire şayan. Dünya, özellikle uluslararası kentsel arama ve kurtarma ekipleriyle, tarihte görülmemiş bir ölçekte ve dayanışma içinde karşılık verdi. Onlarca yıllık işbirliği ve dostluklar üzerine kurulu INSARAG ağ ortaklıklarının gücü, yetkililerin kiminle bağlantı kurduklarını bilmeleri, oluşturulan güven düzeyi ve talep edildiğinde yardımın yolda olacağına dair beklentilerin olması anlamına geliyordu. Bu süreç, desteğin yalnızca bir telefon kadar uzakta olduğu gerçeğini doğruladı. BM ve INSARAG ekibi aynı gün Ankara ve Gaziantep’e geldi ve hükümetin kurtarma çabalarına destek verdi. BM INSARAG ekipleri, havaalanları da dahil depremden etkilenen bölgelerde kurulan 10 birimiyle koordinasyonu güçlendirdi. Enkazda mahsur kalanların kurtarılması en önemli öncelikti ve ekipler profesyonel yardım ve tıbbi yardım sağlamak için hızla harekete geçti. 300 kişi kurtarıldı.
INSARAG’ın Türkiye’ye ve daha önce deprem olan diğer ülkelere sağladığı desteği değerlendirir misiniz?
Bu, özellikle INSARAG ekiplerinin yanıt verme hızı açısından, daha önce görülmemiş düzeyde bir küresel dayanışmanın güçlü bir göstergesi, ilk ekipler deprem olduğu gün Türkiye’ye gitti. 2020’de Beyrut’taki patlama, 2015’te Nepal depremi, 2010’da Haiti depremi ve 2008’de Çin’deki Wenchuan depremi sonrası yapılan müdahale ile karşılaştırıldığında, Türkiye’ye destek devasa boyutlardaydı. Türkiye’de 200’den fazla ülke ve uluslararası kuruluş, dünyanın dört bir yanından yardıma katkı sağlayan 12 bin kişi, 350 arama köpeği ve 300 kişinin enkaz altından kurtarılmasıyla sonuçlanan dayanışma diğer hepsini geride bıraktı.
INSARAG küresel lideri Winston Chang, fotoğrafta bir Alman arama kurtarma görevlisine, BM’nin sertifikasını sunarken görülüyor.
‘Hepimiz, ihtiyaç sahiplerinin daima yanında olmalıyız’
Sayın Chang, Birleşmiş Milletler’in (BM) Türkiye’deki deprem bölgesi için 1 milyar dolarlık yardım çağrısı var, bundan sonraki süreç nasıl olacak?
BM, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da binlerce arama kurtarma personelinin operasyonlarını koordine etti; insani yardım kuruluşları, hükümet liderliğindeki çalışmaları desteklemek için en çok etkilenen bölgelere yardımlarda bulundu. BM ve ortakları, ihtiyaç sahibi insanlara sıcak yemek, yiyecek, çadır, kışlık giysiler, battaniye, şilte ve mutfak eşyaları dağıttı, deprem bölgesine tıbbi malzeme ve personel yolladı. Psikososyal destek de sağlanırken, çocuk dostu alanlar ve kadınlar için güvenli alanlar da oluşturulmakta. BM’nin söz konusu yardım çağrısından sağlanan fon 5.2 milyon kişiyi hedefleyecek. Kaynaklar, yardım kuruluşlarının gıda güvenliği, korunma, eğitim, su ve barınma gibi alanlarda hükümet liderliğindeki çabaları daha fazla desteklemesini sağlayacak. En karanlık anlarda ihtiyacı olanların yanında yer alarak destek sağlamalıyız.”
‘Ev sahipleri çaylarını paylaştı’
INSARAG ekiplerinden size ulaşan depremle ilgili izlenimler nelerdi?
Şahsen bölgede bulunmadım ancak ekipler, sahadaki bu kadar çok ekip göz önüne alındığında, şaşırtıcı olmayan bir dizi karmaşık zorluğu anlattı. Bunlar arasında lojistik eksiklikler, hasarlı ve buzlu yollar nedeniyle afet bölgelerine ulaşımın zor olması gibi etkenler yer alıyor. Güvenlik hususları varken, birçok aile de kayıp sevdiklerini kurtarmak için çaresiz kaldı. Enkazda mahsur kalan babanın kurtarma ekiplerinden önce kızını kurtarmalarını istemesi ve evlerini kaybeden insanların hâlâ nazik birer ev sahibi olarak soğukta kurtarma görevlileriyle sıcak çaylarını paylaşması gibi özverili hikâyeler var. Başından beri uluslararası ekiplerin tek amacı, kurtarma çalışmalarına destek olmak ve daha fazla hayat kurtarmaktı. Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme ve Koordinasyon (UNDAC) personeli, olabildiğince çok hayat kurtarmak için zamana karşı yarışan ekipler ve deprem bölgesinin yetkilileri arasında katalizör görevi gördü. Mucize kurtarmalar gerçekleşti. Uluslararası ekipler, ulusal kurtarma ekipleriyle dayanışma içinde arama kurtarma çalışmalarını desteklediler.”