Cem Kılıç’ın bugünkü yazısı şöyle; Hafta tatili işçinin haftada bir en az yirmi dört saat dinlendirilmesini amaçlayan düzenlemedir. Dinlenme hakkının çeşitli görünümlerinden birini oluşturur. Bu nedenle özel bir korumaya kavuşturulmuştur. Değişen çalışma ilişkileri ile hafta tatilinin günü değişse de kullandırılması zorunlu olup ücret ile telafi edilemez. İş sağlığı ve güvenliği önlemi olarak tarafların isteklerinden bağımsızdır.
Hafta tatilinin devamlı şekilde aynı günde kullandırılması zorunlu olmadığı gibi pazar günü kullandırılması da kural olarak zorunlu değildir. İşveren işin gereğine göre hafta tatilinin günü değiştirme hakkına sahiptir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, iki hafta tatili arasında en fazla altı gün olmasıdır. Dolayısıyla, değişiklik yapılırken hafta tatilinin öne çekilerek değiştirilmesi gerekmektedir.
ÇALIŞMA ONAYI GEÇERSİZ
İşçilerin hafta tatilinde çalışmayı kabul ettiklerine dair onaylar gerek iş sözleşmeleri ile gerekse diğer iç hukuk kaynakları ile zaman zaman işverenlerce alınmaktadır. Fakat dinlenme hakkı işçinin onayıyla dahi vazgeçemeyeceği bir hak olup, işverenin bu yönde aldığı onaylar geçerlilik taşımamaktadır. Dolayısıyla, işçinin onay vermiş olması hafta tatilinin kullandırılmaması için bir gerekçe olmayacaktır.
Bu kadar katı bir hak olmasına rağmen birçok işçinin hafta tatilinde çalıştığı bilinen bir gerçek. Yargıtay da bu gerçekten hareketle hafta tatilinde çalıştırmanın yasak olduğunu belirttikten sonra işçinin çalışmasının karşılıksız kalmaması gerektiğini vurguluyor. Hafta tatilinde çalışan işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanacağını belirtiyor.
TOPTAN KULLANIM OLMAZ
Kanun yedi günlük bir zaman diliminde en az yirmi dört saat dinlenmeyi aradığından, iki hafta tatili arasında yedi veya daha uzun bir sürenin olması, hafta tatilinin kullandırılmadığı anlamına gelecektir. Konuyla bağlantılı bir Yargıtay kararında, çalışana hafta tatili karşılığında ilerleyen günlerde izin verilmesinin hafta tatilinin kullandırıldığı anlamına gelmeyeceği açıkça vurgulanmıştır. Yargıtay yakın tarihli bir kararında ise, “Hafta tatili izinlerinin işçinin dinlenme hakkına ilişkin olması sebebiyle, hafta tatili izninin yasal düzenlemenin amacına aykırı şekilde toplu olarak kullandırılamayacağına” hükmetmiştir. Fakat kararın ilerleyen bölümünde, toplu olarak kullandırılan iznin ücretinin hafta tatilinde yapılan çalışmanın ücretinin üçte ikisini karşıladığı, üçte birlik bölümün hafta tatilinde çalışma ücreti olarak belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu şekilde Yargıtay hafta tatilinde çalışmaya karşılık işçiye ödenecek fazla çalışma ücretinin bir günlük kısmının verilen izinle karşılandığını, sadece geriye kalan 0.5’lik bölümün ödenmesi gerektiğine karar vermiştir.
BELGELER ÖNCELİKLİ
Yargıtay’a göre, hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir.
İşçinin hafta tatilinde dinlendirilmesi ve çalışmaksızın ücrete hak kazanması gerekmektedir. Bu nedenle hafta tatilinde çalışmayan işçiye çalışmaksızın ücret ödenmesi zorunludur. Hafta tatili ücreti işçinin çıplak bir günlük ücretidir. İşçi saat ücretiyle çalışıyorsa hafta tatili ücreti işçinin 7.5 saatlik ücreti kadardır. Fakat işçinin ücreti aylık maktu bir tutar olarak belirlenmişse, işçinin hafta tatili ücreti bu ücretin içinde yer aldığından ayrıca hesaplanarak işçiye ödenmemektedir. İşçinin raporlu olması halinde hafta tatili ücreti Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmektedir.
CEM KILIÇ’IN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ