İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Marmara Denizi ile kıyısında bulunan ilçelerde ‘Tsunami Eylem Planı’ kapsamında bilgilendirme panoları bulunuyor. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi’nin yürüttüğü çalışmada, 17 ilçede 131 tsunami bilgilendirme panosu yerleştirildi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Mühendislik Fakültesi, Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Şamil Şen, “Tsunami için yapılan çalışmalar oldukça iyi. Bazı riskler için önlemler alınmış. Çeşitli bilgilendirme panoları var. Halkımızın bunlara dikkat etmesi lazım, deprem olduktan sonra sahile koşmaması gerek” dedi.
Hatay’da 6,8 ve 5,8 büyüklüğünde iki depremin ardından AFAD tarafından kıyı kesimleri için tsunami uyarısında bulunulmuştu. Olası İstanbul depreminden sonra gerçekleşmesi beklenen tsunami ise kıyı kesiminde bulunan 17 ilçeyi tehdit ediyor. İBB, tsunamiye karşı 17 farklı ilçede kıyılara, Tsunami Eylem Planı kapsamında bilgilendirme panoları yerleştirildi. Adalar, Avcılar, Bakırköy, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Fatih, Kadıköy, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Silivri, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu olmak üzere toplamda 131 bilgi panosu ile bilinçlendirme çalışmaları yapıldı.
Bilgilendirme panolarında, tsunami hakkında genel bilgilendirme, tehlike bölgeleri, toplanma noktaları ve acil durum numaraları gibi bilgiler yer alıyor. Ayrıca, 17 ilçede olası bir tsunami durumunda neler yapılması gerektiği de bilgilendirme panosunda anlatılıyor.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Mühendislik Fakültesi, Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Şamil Şen, olası İstanbul depremi sonrası küçük ölçekli tsunamiler olabileceğini belirterek, “Büyük ölçekli tsunami olacağını düşünmüyorum. Bazı düz alanlarda dalga yaptıktan sonra, dar bölgelerde, farklı etkiler yapma olasılığı var. Haliç’e girdiğinde, büyük bir su kütlesi az bir alanda çok yerlere hasarlar verebilir. Tsunami için yapılan çalışmalar oldukça iyi. Bazı riskler için önlemler alınmış. Çeşitli bilgilendirme panoları var. Halkımızın bunlara dikkat etmesi lazım, deprem olduktan sonra sahile koşmaması gerek” diye konuştu.
“TSUNAMİNİN İSTANBUL İÇİN ABARTILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Prof.Dr.Şamil Şen, tsunaminin İstanbul için abartıldığını düşündüğünü ifade ederek, “Surları aşan büyük tsunamiler, denizin içerisinde kaymalar ve bunlara bağlı göçmeler olacak gibi görüşler var. Ben bunlara saygılıyım ama, Marmara Denizi’nin büyüklüğü düşünülürse, burada deprem olduğunda, küçük ölçekli tsunamiler olabilir. Ben büyük ölçekli tsunami olacağını düşünmüyorum. Bazı düz alanlarda dalga yaptıktan sonra dar bölgelerde, farklı etkiler yapma olasılığı var. Haliç’e girdiğinde, büyük bir su kütlesi az bir alanda çok yerlere hasarlar verebilir. Tsunami için yapılan çalışmalar oldukça iyi. Bazı riskler için önlemler alınmış. Çeşitli bilgilendirme panoları var. Halkımızın bunlara dikkat etmesi lazım, deprem olduktan sonra sahile koşmaması gerek. Kurtarma ekiplerinin de buna uygun bir çalışma yapması gerekir. Kara ve denizdeki kurtarma sistemleri farklıdır” dedi.
“DEPREMLE MÜCADELEDE TEKNOLOJİYİ KULLANMAK ÖNEMLİ”
Şen, son depremlerde kurtarmada eksiklikler olduğunu dile getirerek, “Oradan iyi dersler alıp, burada önceden planlayıp yapay zeka sistemlerini kullanarak, hangi grupların nerede konaklayacakları, gelecek araçların iyi planlanması gerek. Deprem bölgesinde ne yapılmalıydı, bunları iyi tespit edip buna bağlı olarak ne yapılacağını iyi hesaplamamız gerekiyor. İstanbul’da deprem riski var. Depremin gününü ve zamanını bilemeyiz. Depremle mücadele edeceksek, güçlü bir millet olarak planlama, aklı kullanma ve teknolojiyi kullanma oldukça önemli” diye konuştu.
“TSUNAMİDEN KORUNMAK İÇİN GÜVENLİ BÖLGE BİRKAÇ 100 METREDİR”
ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ise, tsunaminin en çok tekneleri etkileyeceğini belirterek, “Tarihe baktığımızda depremler her zaman etkili olmuş, coğrafyamızda bazen tsunamilerin etkili olduğu durumlar var. Bizim yapılarımız betonarme yapılar olduğu için tsunaminin etki etmesi mümkün değildir. Tsunami tabelaları bize güvenle yardımcı olacaktır. Yapmamız gereken, depremden en az zararla kurtulmuş olmaktır daha sonra belki tsunami gelirse önce denizde bir çekilme olabilir. Daha sonra denizin ilerlemesi beklenir. Kıyılardaki tabelaların gösterdiği yöne en hızlı şekilde ulaştığımız takdirde güvenli bölgeye varırız. Bu güvenli bölgede uzak mesafede değildir, birkaç 100 metredir. O nedenle tsunaminin geleceği zamana kadar bizim güvenli bölgeye çıkmamız mümkündür” dedi.
“DERE YATAKLARI, NEHİR AĞIZLARI, LİMANLAR RİSKLİ”
Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Seferihisar depremi sonrasında Sığacık’ta tsunaminin teknelere verdiği zararı hatırlatarak, şunları söyledi: “Deprem önemlidir, tsunami ikinci derece önemlidir. Öyle bir durum olduğunda uzaksak bir şey yapmayalım kıyıya yakınsak uzaklaşalım. Kıyılarımızın hepsi tehlikeli demeyelim ama tsunaminin baskınına maruz kalabilir. Bazı yerlerde çok az bazı yerlerde birkaç 100 metre. Nehir ağızları, dere ağızları, yatakları ya da kıyıya yakın düşük kotlu alanlar, dolgu alanları, tsunaminin geldiğinde ilerleyeceği yerler olarak bilinmektedir. Deprem anında endişe etmeyelim. Binaların sağlam kalması durumuna bakalım. Kandilli Rasathanesi’ne göre, 50 santimetre mertebesinde dalga beklenebilir. Türkiye’de Kandilli Rasathanesi bu konuda gerekli altyapıya ve uluslararası düzeydeki bilgisiyle görevini yürütmektedir. Limanlarda etkili olur, tekneleri sürükler. Seferihisar depremi sonrasında Sığacık’ta teknelere verdiği zararla biliyoruz. Tekneler en çok etkilenecek ve kıyıya yakın dere ağızlarından içeriye gireceğini şu an söyleyebiliriz. Zaten tsunaminin adı liman dalgasıdır ve limanlarda etkili olur. O yüzden limanlar tehlikelidir.”
KIYI ŞERİTLERİ ETKİLENİR
Ataköy Marina’da yat sahibi olan Sait Yazıcı, tsunami tablosunun önemli olduğunu belirterek, “Avcılar, Yeşilköy, Florya gibi birçok yerde bu tabelalar var. Tsunami konusunda halkı bilinçlendiren bu tabelaların olması çok güzel. Olası bir tsunamide İstanbul’un tamamen sular altında kalacağına ben inanmıyorum. Tabi ki kıyı şeritleri etkilenecektir. Ben İstanbul doğumluyum, buraların hepsi eskiden plajdı. Ataköy Marina’nın çevresi doldu. Denizcilikte bir kanun vardır, deniz her zaman doldurulan yeri geri alır. Tsunami olsa Bağcılar’a kadar su gitmez ama kıyı şeritleri tabii ki etkilenir” ifadelerini kullandı.