Türkiye deprem felaketinin yaralarını sarıyor.
Bu kapsamda kültür varlıklarının durumu da raporlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası tüm müze ve ören yerlerine yönelik çalışma başlattı.
Müzelerde tamamen yıkım yaşanmadı
Depremlerden etkilenen illerde bulunan 29 müzede küçük hasarlar olmakla birlikte tamamen fiziki bir yıkım tespit edilmedi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, depremin ardından Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün acil durum eylem planının başarılı bir şekilde uygulandığını belirterek, “Deprem bölgesindeki müzelerimizin farklı illerde kardeş müzeleri var. Depremin gerçekleştiği anda bütün arkadaşlarımız nereye gideceklerini biliyorlardı. Kardeş müzelerdeki güvenlik görevlilerimiz, müze uzmanlarımız ve müze müdürlerimiz deprem bölgesindeki müzelerimize gitmek üzere yola çıktılar.
Sabahın ilk ışıkları itibarıyla müzelerimize ulaşmış olduk. Müzelerdeki eserlerimizin güvenliğini sağladıktan sonra hemen hasar tespit çalışmalarına başladık. Depremin ilk gününde bütün müzelerimizde hasar tespit çalışmalarımızı bitirmiştik.” dedi.
“Fiziki hasar yok denecek kadar az”
Coşkun, sadece Hatay Müzesi’nde bir blokta hasar olduğunu belirterek “Onun haricindeki müzelerimizde genel fiziki hasar yok denecek kadar az. Çok ufak sıvaların, boyaların, kaplamaların düştüğü örnekler var. Müzelerimizde telafi edemeyeceğimiz bir kayıp yok.
Diyarbakır Müzemizde temizlik çalışmaları dahil tüm süreç bitti. Açılışa hazır durumdayız; çünkü tek bir eserimiz bile zarar görmemişti. Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde mozaiklerde tek bir hasar yok, tek bir parça bile yerinden oynamış değil. Saint Pierre Kilisesi’nde ise daha sonradan yapılmış çevre duvarında dökülmekler var, orijinal tarihi dokusunda bir zarar yok.” dedi.
“Eserler eski haline getiriliyor”
Coşkun, depremde hasar gören eserlerin restorasyon sürecinin başladığını da belirterek, “Şanlıurfa Arkeoloji Müzemizde depremde hasar görmüş eserlerimizin restorasyonunu bitirdik. Hatay Arkeoloji Müzemizde çalışmalarımız devam ediyor. Öncelikle restorasyon için ihtiyaç duyulan malzemeler temin ediliyor ve ardından restoratör arkadaşlarımız çalışmaya başlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan laboratuvarlarda çalışan arkadaşlarımız küçük eser onarımı konusunda uzman, uluslararası normlarda restorasyon nasıl yapılacaksa en iyi şekilde yapan arkadaşlarımız. Kağıttan taşa, metalden cama kadar eserlere sihirli bir şekilde dokunarak eski hallerine getiriyorlar. Çok kısa zamanda küçük eserlerimizin restorasyonunu tamamlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Coşkun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olsun olmasın, tescilli kültür varlıklarının tamamının yapımında, ihyasında, restorasyonunda veya yıkılmışsa yeniden yapımında bakanlığın hem maddi hem de teknik destek içeren özel destek paketi hazırladığını kaydetti.
“Eserlerin çalınmasına müsaade etmeyiz”
Coşkun, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenerek yıkılan Kommagene Kralı II. Mithridates’in kız kardeşi Laodike ile tokalaşma sahnesinin bulunduğu Adıyaman’daki 2 bin yıllık Karakuş Tümülüsü’ndeki tokalaşma sütununun, depremin yaşandığı ilk gün kontrol altına alındığını, ‘çalındı’ iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Coşkun, “En kısa zamanda ayağa kaldırılarak tokalaşma sahnesini de üzerine koyacağız. Biz hiçbir eserin çalınmasına müsaade etmeyiz. Bilim heyetimiz sahada çalışıyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı 500’den fazla arkadaşımız da detaylı tespit çalışmalarına devam ediyor.” dedi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü envanterine ait olmayan tescilli kültür varlıklarında da hasar tespit çalışmaları yapıldığını ifade eden Coşkun, “Kurum ve şahıs mülkiyetlerinde bulunan tescilli kültür varlıklarına da müdahale ettik. Depremin yaşandığı birçok ilimizde süreci tamamlamak üzereyiz. Tamamen yıkılmış da olsa, az veya orta hasarlı da olsa hepsini belgeliyoruz ve duvarlarına ‘tescilli kültür varlığıdır, izinsiz müdahale edilemez’ yazısı asıyoruz.
Tüm tescilli kültür varlıklarının yıkılmış tek bir moloz taşını bile yeniden kullanacağız. Çünkü esas olan üzerinde hatıra barındıran taşları yeniden kullanabilmektir.” diye konuştu.
Coşkun, ören yerleri ve dünya mirası alanlarından Göbeklitepe Arkeolojik Alanı ve Nemrut Dağı’nda herhangi bir hasar oluşmadığını, Malatya Arslantepe Arkeolojik Alanı’nda üst çatı örtüsünde çökme olduğunu ve kerpiç duvarlarda kaymalar meydana geldiğini, buralarla ilgili çalışmaların da sürdüğünü kaydetti.