Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde, deprem enkazının altından 138 saat sonra kurtarılan İkranur Arslan (13), kurtarma ekibine “LGS sınavı yapılacak mı? diye sordu.
İkranur’u sağ çıkaran maden işçisi Ramazan Gök (34), “Son yarım saatinde kurtarılacağını anlayınca çok rahatlamıştı. ‘Bana gözlüğüm kayboldu, gözlük alır mısın’ dedi” ifadelerini kullandı.
Evlat edinecekti
Yakınları izin verseydi İkranur’u evlat edineceğini de dile getiren Gök, “Halasının oğlu ile görüştüm. O da ailesinin İkranur’a sahip çıkacağını söyledi. Bunun üzerine en azından bana göstermelerini istedim. Kabul ettiler” diye konuştu. İkranur’un kurtarılma sürecini anlatan Gök, şunları anlattı: “Kendisine ulaştıktan sonra kurtarma çalışması yaklaşık 4 saat sürdü. Son yarım saatinde kurtarılacağını anlayınca çok rahattı. Muhabbet etmeye başladık. 1 oğlum olduğunu ama kızım olmadığını söyleyip, ‘Sen kızım olur musun’ diye sordum. ‘Olurum’ dedi. ‘LGS sınavı olacak mı’ ve ‘Gözlüğüm kayboldu, bana özlük alır mısın’ diye sordu.”
Anne, baba ve 3 kardeşini kaybeden İkranur’un enkaz altındayken kendisinden ablasının da kurtarılmasını istediğini belirten Gök, “Ablası yatağın altında kaldığı için boğulmuştu, kurtaramadık. O bizi üzdü” diye konuştu.
‘Birbirimize sarılıp şehadet getirdik’
Depreme Gaziantep’teki evinde ailesi ile birlikte yakalanan AK Parti Gaziantep Milletvekili Müslüm Yüksel, o anlarda büyük bir korku yaşadıklarını söyledi. Yüksel, yaşadıkları dehşeti, “2 dakika içerisinde insanın hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçiyor. Dua ettik, bir odada toplandık. Birbirimize sarıldık, salavat ve kelime-i şehadet getirdik, depremin bitmesini bekledik” sözleriyle ifade etti. Depremden saatler sonra büyük yıkımın yaşandığı İslahiye’ye ulaşabildiklerini belirten Yüksel, “Otoban çökmüştü. Tek açık yolda da inanılmaz bir trafik vardı. Ambulanslar, yardım araçları yetişmeye çalışıyordu” diye konuştu. İslahiye’ye giderken çok acı tablolarla karşılaştıklarını anlatan Yüksel, “Depremden ziyade kıyamet gibi bir tablo vardı karşımızda. İslahiye’de bin 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. O kadar çok hikaye, o kadar çok acı var ki. Ailelerin parçalanması, annesiz, babasız kalan çocuklar, evlatsız kalan anneler var” dedi.