Depremin yıkım ve enkaz faturası çıkartıldı: 12 milyar lira

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın iki ilçesi olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki yıkıcı deprem 11 ilde etkili oldu.

İlk depremin yaşandığı 6 Şubat sabahı ve 9 saat sonrası üst üste yaşanan depremler ayakta kalamadı. 50 bini aşkın bina yıkıldı. Yıkılanların yanı sıra yıkılmayan ama içine de girilemeyecek kadar hasarlı binalar bulunuyor.

Enkazlar kaldırılmaya başlandı

Bugün depremin 11. günü. Arama-kurtarma çalışmalarının yanı sıra içinden canlı sesi gelmeyen ve canlı belirtisi görülmeyen enkazlar da karot örnekleri alınarak toplatılıyor.

11 ilde 387 bin 410 binada hasar tespit çalışması yapıldı

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre depremin etkilediği 11 ilde 387 bin 410 binada hasar tespit çalışması yapıldı. Tespitlerde orta hasarlı bina sayısı 11 bin 114 olarak belirlenirken 99 bin 300 binanın az hasarlı, 180 bin 355 binanın ise hasarsız olduğu ortaya çıktı. İncelenen binaların 50 bin 576’sının ise ağır hasarlı ya da yıkık olduğu hasarlıların acil yıkılması gerektiği tespit edildi.

Depremin yıkım ve enkaz faturasının ne kadar olacağına ilişkin sorulara Ekonomi gazetesinden Leyla İlhan haberinde yanıt bulmaya çalıştı.

Depremin yıkım ve enkaz faturası en az 12 milyar lira

 Yıkım müteahhitleri faturanın 12 milyar lirayı aşacağını belirtiyor. Müteahhitler ayrıca devletin muhakkak devre olması gerektiğini vurguluyor.

Her bina için enkaz kaldırma maliyetini 250 bin TL

Sektör uzmanları her bina için enkaz kaldırma maliyetini 250 bin TL olarak hesaplıyor. 50 bin 576 bina düşünüldüğünde yıkım ve enkaz kaldırma faturası ilk etapta 12,6 milyar TL olarak hesaplanıyor.

Enkazın geri dönüşümü 5 milyar TL

Enkazın geri dönüşümü ile 5 milyar TL’lik bir değer yaratılabileceğini belirten sektör temsilcilerinin dikkat çektiği bir başka konu da geri kazanımının kamu kontrolünde gerçekleşmesi gerektiği.

“Tüm yıkım firmaları görevlendirilmeli”

Yıkım Müteahhitleri Derneği Eski Başkanı ve Yıkım Uzmanı Mehmet Ali Bulut, konu ile ilgili oalarak şu bilgileri verdi:

Öncelikli olarak yıkılmış binaların ayıklanması, nakledilmesi sonucu alanlar temizlenecek. Daha sonrasında ağır hasarlı binaların yıkılması ve enkazının kaldırılması sağlanacak. Bu binaların yıkılması ve enkazının nakledilmesi için Türkiye’deki tüm yıkım firmalarının görevlendirilmesi gerekir.

“Sektörde 2 bin firma görev yapıyor”

Sektörde yıkım müteahhitliği belgesi olan veya olmayan 2 bine yakın firma bulunduğunu belirten Bulut,  tüm firmalara görevlendirme yapılırsa her firma 25 binanın yıkım ve enkazının kaldırılması görevi üstlendirilebileceğini aktardı.

“Bir binanın yıkım ve enkaz kaldırma süresi yaklaşık 1 ay”

Bulut, bir binanın yıkım ve enkaz kaldırma süresi yaklaşık 1 ay sürebilmekte olup toplamda bir yıla yakın sürede tüm enkaz temizlenerek bertaraf edilebileceği bilgisini de verdi.

“Her binaya 2 makine yeterli”

Türkiye yıkım sektöründeki firmaların oluşacak bu enkazı kaldıracak kapasiteye sahip olduğunun altını çizen Bulut, deprem bölgelerinde her bina için 2 makine görevlendirilmesi ve yıkımın sıralı yapılması halinde 4 bin iş makinesine ihtiyaç duyulacağını kaydederek şöyle konuştu:

Ülkemizde bu sayıyı karşılayacak iş makinesi mevcut. Her bina için yönetici, operatör ve yıkım ustası olarak 8 personel yeterli olacak. Toplamda eş zamanlı yapılan yıkımlarda 16 bin personel görevlendirmek gerekecek.

“Molozlar için tesis kurulmalı”

Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan altında cansız bedenlerin bulunması ihtimali nedeniyle bu enkazların hızlı bir şekilde kaldırılmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Bir dönem yıkım işi de yapan Toplu İş Makinaları Operatörler Derneği (TİMODER) Başkan Yardımcısı Ahmet Sert de enkazda yaşam alanlarının yanı sıra kişilerin değerli eşyalarının olma ihtimaline karşı daha temkinli olmak gerektiğini söyledi.

“Asbest uzmanları görevlendirilmeli”

Mehmet Ali Bulut, bu tür bölgelerde enkaz kaldırma ve yıkımlarda dikkat edilmesi gereken konular olduğunu belirterek şöyle konuştu: 

Özellikle depremden etkilenen halkımızın kurtarılabilir eşyalarını ayrıştırarak gerçek sahiplerine teslim etmek ve varsa kanserojen materyallerin yayılımını azaltacak tedbirler almak. Çünkü eski yapılarda bazı materyallerde asbest kullanılmıştır. Bölgede asbest uzmanlarının da görevlendirilmesinde yarar var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir