İsmini verdiğim mini hafta sonu turumuzun As pat ayağında; As pat Dağı’na tırmanıp, buradaki kale kalıntılarını görmek istememle başladı. Tarihe ve meraklıysanız, As pat Dağı’ndaki Çıfıt Kalesi Venedik Kalesi, Bodrum’un mutlaka görmeniz gereken sakarya escort değerlerinden. As pat Kalesi’ne yürüyüş için en ideal başlangıç noktası ise Kale kent Sitesi‘nden geçiyor. Mini Akyarlar turumuzu düzenlediğimiz gün hava çok sıcak olduğu ve sabah saatlerini kaçırdığımız için, Çıfıt Kalesi maceramızı bir başka bahara erteliyoruz (bahar ayları böyle aktiviteler için ideal, evet), ama bu vesileyle + tatlı bir takipçimizin tavsiyesi ve daveti sayesinde Kale kent muhteşem denizi ile tanışmış oluyoruz. Kafanızın karışmaması için baştan araya gireyim: Bodrum’un adını hep duyduğunuz şu meşhur Akvaryum Koyu başka, kendisi arasında yer alıyor. Tekne turlarının şaşmaz duraklarından biri olan Akvaryum Koyu’na yürüyerek de gitmek mümkün: Söz hazır açılmışken, şu yazıda koya yaptığımız yürüyüşün hikayesini ve yol boyunca karşılaştığımız birbirinden muhteşem gizli koyları bulabilirsiniz. Akyarlar Küçük Akvaryum Koyu ise, Kale kent Sitesi‘nin kapladığı koya verilen isimmiş. Kale kent Sitesi’ni, aynı gibi düşünebilirsiniz; son derece köklü ve kocaman! Sitede ufak çapta kaybolduktan sonra, sakinlerinin tadını çarşaf çarşaf çıkardığı muhteşem bir deniz manzarası ile göz göze geliyoruz. Kale sakarya escort bayan biri bu yukarıdaki diğeri As pat Dağı‘nın hemen yanındaki olmak üzere iki iskelesi var. Bu iskelede de, sabah sporunu yapan iki tatlı amca var. Suyun berraklık seviyesi karşısında hayrete düştüğümüz dakikalarda, misafir olduğumuzu anlayıp bize selam veriyorlar. Aslında As pat Kalesi‘ne nereden yürüyeceğimizi soracaktık ama, muhabbetleriyle bizi bambaşka bir yere götürüyorlar. Zeki ve Hidayet amcalar, yeni yeni arkadaş olmuş iki kafadar. Neredeyse her sabah As pat Kalesi‘ne yürüyüş yapıyor, sonra da uzun uzun yüzüyorlar. Düşünsenize; bizim turist misali peşine düştüğümüz, nice tarih meraklılarının görmek-fotoğraflamak için ülkeleri aşarak geldiği As pat Kalesi, onların sabah yürüyüşü rotasının ta kendisi! Günlük hayat rutinleri bir yana; evlerinin muhteşem koy manzarasından Akyarlar şifa dolu havasına kadar, ne kadar şanslı olduklarının son derece farkındalar. Muhabbetlerine doyamadıkça şu Bodrum’da sık sık yaşadığım tanıdıklık hissine kapılıyorum; ve onların da yarışmaya Erenköy‘den, çocukluğumun geçtiği Ethem Efendi Caddesi’nden katıldığını öğreniyorum. Tahmin edersiniz ki derhal “Bodrum’da ne çok caddeli olduk, ne adapazarı escort güzel olduk” sohbetime girişiyorum. Hikayelerimizdeki, jenerasyon farkına zerre yenilmeyen ortak yönleri konuştukça konuşuyoruz. Neşelerinde her şeyin tadını sere serpe çıkardıklarını belli eden bir yazlıkçı rahatlığı var; bizim ise bütün Akyarlar dolaşma gazıyla epey acelemiz var. Yüzümdeki kocaman gülümsemenin bizi yoldan çıkarmasına izin vermeyip, As pat Dağı‘na doğru ilerliyoruz. Tırmanamayacak olsak da, en azından yakından göreceğiz. Az önce bahsettiğim ikinci iskele tam burada. As pat “Bodrum deniz-kum-güneşten ibaret değil” sloganımızla geldik ama, “akvaryum” tabirinin hakkını veren su resmen gözümüzü kamaştırmış durumda! Denizden çıkınca “yazlık” kültürünün hakkını vermek için, hemen yukarıdaki minik kafeye oturuyoruz. Tavla atan iki amca, yayılmış gazetesini okuyan bir başka amca, mis gibi yazlık büfesi tostu var. Sanırım en son escort sakarya bu zamanın yavaş aktığı, hatta akmadığı; şu sessiz, sakin, samimi, nostaljik “yazlıkçı ruhu” hissini yakalamıştım. O hisse yeniden kavuştuğum için ağzım kulaklarımda; hep burada kalmak, Kale kent sitesinde emekli olmak için her şeyi yapabilecek durumdayım! Alelacele turist geldiğim Küçük Akvaryum Koyu‘ndan, günümün kahramanı amcalarla tavla atarak geçireceğim bir yaz düşleyerek dönüyorum. Kale kent ayrılmak üzereyken bir teknenin yaklaştığını görüyorum; Bodrum’da ne kadar çok Bodrum olduğuna en baştan şaşırıyorum. Birileri tarihin, birileri trekkinglerin, kimisi peşindeyken; ve Bodrum bunların hepsine, hepimize yetişebiliyorken; emekliğimi geçirmek istediğim o minik kafeyi bile şimdiden bulduğum için mutluyum. Emekliliğe daha çok var ama, artık Bodrum’da her yaşımıza denk gelecek gizli küçük cennetler olduğuna güveniyorum. As pat Koyu‘na doğru yola çıkarken, aklımdan “büyüyünce ben de onlar kadar güzel yüzeceğim” diye geçiriyorum. 2004 yılından bu yana düzenlenen Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, her yıl temmuz ayından ağustosa kadar süren ve bir ay boyunca Gümüşlük ünlü virtüöz ve piyanistlerle buluşturan, adeta sihirli bir müzik şöleni. Festivalin konserleri Gümüşlük sahilinde, escort sakarya kilisesinde, Bodrum Kalesi’nde, Antik Tiyatro’da, tarihi Koyun baba Antik Taş Ocağı‘nda; her yerde! 2017 programı pek yakında açıklanacak olan Gümüşlük Klasik Müzik Festivali‘ni kaçırmak zaten zor ama, bu nefis atmosferi ıskalamamak için mutlaka takibe alın. Uluslararası Bodrum Bale Festivali, Bodrum’un onuncu yılını deviren, temmuz ortasında başlayıp ağustosa kadar devam ederek Bodrum yazına sanat katan festivallerinden bir diğeri. Ülkenin ilk bale festivali olma özelliği taşıyan Uluslararası Bodrum Bale Festivali, bale sanatının uluslararası arenada başarılı temsilcilerini Bodrum Kalesi’nin muhteşem atmosferine getiriyor; ucundan kıyısından katılmazsanız çok şey kaçmış oluyor. Festival, 14-15 Temmuz’da Yalı kavak ev sahipliğinde 3. kez Bodrum’da! Yalı kavak muhteşem atmosferinde, iyi müzik dinleyip, deniz ve güneşle buluşmaya kim hayır diyebilir ki? Özenle seçilmiş sanatçıların farklı konseptteki sahnelerden canlı performansları, eğlenceli aktiviteler kadar lezzetli yemek ve kokteylleri ile 2 gün boyunca toplam 24 saatlik müzikal programla gerçekleşen Festival başlı başına bir Bodrum tatili sebebi! Bu yıl ilk kez gerçekleşecek olan Bodrum Rock Festivali, kalp atışlarımızı en çok hızlandıran yeni Bodrum festivallerinden. 20-27 Temmuz tarihleri arasında, Kızılağaç Deve Güreşi Arenası sallayacak Bodrum Rock Festivali, Türkiye’nin en büyük çadır ve rock festivali olma konusunda iddialı. Haluk Levent, Yüksek Sadakat, Aylin Aslım gibi isimlerin yer alacağı festivalde kurulacak 2 ayrı sahnede müzik hiç susmayacak. Bodrum’a sabırsızlıkla bekliyoruz! Bodrum’da Bir Yaz Klasiği! her sene ağustos ayında Bodrum’un her yerine müzik saçıyor. “Bir marinada düzenlenen ilk ve tek klasik müzik festivali” olarak uluslararası ödüle sahip olan sevgili festivalimiz, bu yıl kendini daha da aşacak gibi duruyor, spoiler vermedi demeyin.* Bodrum‘a getirdiği dünyaca ünlü isim ve orkestralarla, gün doğumu ve gün batımı konserleriyle, doğaya ve tarihe müzik katan nefis etkinlikleriyle; yetmezmiş gibi atölyeleri, gurmelere özel buluşmaları, açık hava sinemasında film gösterimleri ve her sene daha da genişleyen sanat menüsüyle kesinlikle favorimiz, kesinlikle başlı başına bir Bodrum deneyimi. İşte bu yeni! Bodrum’da şu sıralar basın toplantıları, havalarda uçuşuyor; Bodrum Belediyesi ve Caz Derneği desteğiyle yepyeni bir festivalimiz oluyor! 1-17 Eylül 2017 ilk kez gerçekleşecek Bodrum Caz Festivali; Antik Tiyatro ve Bodrum Kalesi konserlerinin yanı sıra Caz Kulüp performansları, sokak ve pazar yeri caz buluşmaları, AVM ve marina etkinlikleri ile yarımadanın her köşesinde bizi cazla buluşturacak. Festivalin, konser mekanı kapasiteleri ile sınırlı olmayan; yerel üretici, esnaf, sanatçıların katılımları ile yerelleşecek ve gelenekselleşecek bir “toplumsal proje” olması planlanıyor. Bize de şimdiden sabırsızlanmak düşüyor…