Bahçeli’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle; Kahramanmaraş merkezli depremin yaralarını sarmak, enkazı kaldırmak, sosyal ve toplumsal hasarı onarmak için devlet ve millet el ele vermiş, muazzam bir dayanışma ve yardımlaşma örneği sergilemiştir. Çok şükür ahlaki, insani, vicdani kenetlenme hayranlık uyandırmaktadır.
Dün akşam yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren 213 televizyon kanalı ile 562 radyoda canlı olarak “Türkiye Tek Yürek” adıyla yayımlanan ortak kampanyada 115 milyar 146 milyon 528 bin TL nakdi yardım toplanmış ve 9 milyon 10 bin adet de SMS bağışı yapılmıştır.
Asrın felaketinden kaynaklanan ağır yıkımın telafisi amacıyla yardımlarını esirgemeyen hayırsever insanlarımıza, televizyon yapımcılarına, telefon başında her arayana sabırla cevap veren sanatçılarımıza kalpten teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.
Kutlu ecdadımız Bilge Kağan 1288 yıl önce demişti ki: “Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Aç milleti doyurdum, çıplak milleti giydirdim. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım.” İşte o tarihi mesaj yerini bulmuştur.
Türkiye tek sestir, tek yürektir. Fedakarlıkla kurulan gönül köprüleri üzerinden kardeşliğimizin bereket ve nimet konvoyları sürekli hareket halindedir ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmaktadır. Ne kadar gururlansak yetersizdir. Her zorluğun bir kolayı vardır ve tedavüldedir.
Sağduyu; aklın, mantığın ve ahlakın bileşkesinde tezahür etmektedir. Nitekim muazzam bir sağduyu anlayışı kuvveden fiile geçmiştir. Milletimiz alicenaplığını, çelebi ruhunu, müşfik yapısını, merhametli vasfını, müstesna vakarını samimiyetle ve inançla göstermektedir.
10 ilimizi etkileyen ikiz deprem sonrası 283 binden fazla aile, refakatçisi olmayan afetzede çocuklarımıza koruyucu aile olmak maksadıyla devreye girmiştir. Bu asil davranış takdir ve tebrik edilecek bir insani haslet olup memnuniyet vericidir.
10 İLDEN 10 ÇOCUĞA DESTEK
Kurucusu olduğum Devlet Bahçeli Vakfı olarak, “Büyük Felaketin Mucize Çocuklarına” sahip çıkmak, toplumla bütünleşmelerini sağlamak, gözyaşlarını silmek, acılarını dindirmek, iyi yetişmelerini temin etmek amacıyla biz de elimizi taşın altına koyuyoruz.
Buna göre afet bölgesi ilan edilen illerimizin her birinden; eğer varsa ailelerinin müsaadesi, yoksa devletin yetkili kurumlarının onayıyla, 0-5 yaş grubunda bulunan bir evladımızın insani sorumluluğunu fedakarca üstlenmeye hazır olduğumuzu açıklıyorum.
Çocuklarımız gelecektir. Gelecek riske atılamaz. Yetimlerimiz, öksüzlerimiz, kimi kimsesi olmayan evlatlarımız asla yarınsız ve çaresiz değildir. Kimsesizlerin umudu olmak, huzuru olmak, aşı olmak, sıcak kucağı olmak manevi görevimizdir. Bu görevin ifası için gün bugündür.