Charles King’in ‘‘Midnight At The Pera Palace – The Modern Birth of Istanbul’’ isimli kitabından esinlenilerek yaratılan Netflix Türkiye dizisi Pera Palas’ta Gece Yarısı, 3 Mart 2022 itibariyle izleyicisiyle buluştu. 2 Mart 2022 akşamı diziye adını veren Pera Palas Otel’de gerçekleşen galasıyla dahi kendinden söz ettirmeyi başaran dizi, kısa sürede büyük ilgi gördü.
Yönetmenliğini Emre Şahin’in, senaristliğini Elif Usman’ın üstlendiği ve başrollerini Hazal Kaya, Selahattin Paşalı ve Tansu Biçer’in paylaştığı Pera Palas’ta Gece Yarısı, 3 Mart 2022’de ‘‘tarihi dram’’ kategorisinde Netflix’teki yerini aldı. Dizi, yalnızca bir günde Netflix’in Türkiye ilk 10 listesinde 1 numaraya oturmayı da başardı! Çekimlerinin 2021’de sonlandığı bilinen ve uzun süredir merakla beklenen dizi; oyuncu kadrosu, görüntü, ses, kostüm, dekor, makyaj… A’dan Z’ye tüm detaylarıyla ‘‘Beklediğimize değdi!’’ dedirtiyor!
Dizi, Pera Palas Otel’in 130. yılına özel bir yazı yazmak üzere görevlendirilen idealist gazeteci Esra’nın; yanlışlıkla 411 numaralı odanın 1919 yılına uzanan bir geçit oluşunu keşfetmesiyle başlıyor.
Kendisine oteli gezdirip anlatmakla görevli otel müdürü Ali’nin de içinde bulundu 411 numaralı odanın gizemi, Esra’nın kendisini bir anda 1919’da politik bir gerginliğin tam ortasında bulmasına sebep oluyor. Başlarda, hayranı olduğu tarihi simaları görebildiği ve dönemin atmosferini soluyabildiği için şaşkınlık sarhoşu olan Esra; ilerleyen dakikalarda işgalci İngiliz ordusu mensuplarına, Mustafa Kemal Paşa’nın gelecekte başardıklarıyla ilgili büyük bir pot kırınca işler karışıyor. Ali ile birlikte geçmiş ve gelecek zamanların koruyucusu olma görevini üstlendiğini fark eden Esra için ‘‘zaman yolculuğu’’ kavramı, eski naif anlamını sonsuza dek yitiriyor. Esra, sıradan bir gazeteci olmaktan çıkıp Türkiye’nin kaderini ellerinde tutan bir kimseye dönüşüyor.
Görüntü yönetmeni Clint Lealos’a saygılar, sevgiler!
Dizinin görüntü yönetmeni Clint Lealos, daha ilk dakikadan izleyiciye ‘‘Ne yaptın be üstat???’’ dedirtecek bir iş çıkarmış diyebiliriz. Dizinin ana mekanı tarihi Pera Palas Otel ve dolayısıyla İstanbul, yetmezmiş gibi bir de görüntü kalitesi ve çekimler bu denli iyi olunca ortaya seyir keyfi oldukça yüksek bir dizinin çıkması kaçınılmaz. İddia ediyoruz, bu diziden bir kare yakalamanızı istesek; tek bir kare üzerinde karar kılmanız imkansız!
Dikkat! Buradan itibaren okuyacaklarınız dizi hakkında spoiler içeriyor.
İşgalci İngilizlere ‘‘Geldikleri gibi giderler’’ şoku!
Yazının başında bahsini geçirdiğimiz Esra’nın başta kırdığı pot, aslında dizinin en keyifli sahnelerinden biri olabilir. Pera Palas’ta gönlünce sefa süren işgalci İngilizlere gelecekten gelen Esra’nın tokadı çok güzel oturuyor. Esra’nın ağzına kuru yemiş ata ata büyük bir rahatlıkla İngilizlere, Mustafa Kemal’in işgal kuvvetlerini nasıl def ettiğini anlatışı,dizinin ilerleyen bölümlerinde ortalığı karıştırmış olsa da, insanın oturduğu yerden içinin yağlarını eritiyor.
Bu gece Garden Bar’da, gönlümüz hovarda…
Selahattin Paşalı’nın canlandırdığı Halit karakterinin sahibi olduğu Garden Bar, hayallerinizin barı olmaya aday. Son birkaç bölüme dek muhtemelen kimselerin pek de sevmediği Halit, işi biliyor! İçerideki atmosfer ekran başındak izleyici bile öyle bir kendine çekiyor ki Garden Bar sahnelerinde kendinizi ayağa kalkıp şarkılara, danslara eşlik ederken bulabiliyorsunuz. E geçmişte boşuna ‘‘Bu bar bir gün benim olacak!’’ triplerine girmemiş demek…
Bu arada, Peride kılığındaki Esra’nın 1919’da sahneye çıkıp Sezen Aksu’dan Seni Yerler ve Britney Spears’tan Ops I Did It Again söylemesi desek… Kelimelerimiz bu noktada gerçekten kifayetsiz!
Erkek egemen 1919, kadının gücünden nasibini aldı!
Peride kılığındaki Esra’nın babası başta olmak üzere hiçbir erkeğe ve erkek egemen kurala boyun eğmemesi, hepimize çok iyi geldi! Esra; babasının kendisine tokat atmasını engelledi, evde hapis kalmaktansa evi terk etmeyi seçti, araba kullandı, sahneye çıktı… Üstelik tüm bunları yaparken Peride’nin küçük kızı Leyla’yı da ihmal etmedi ve onu da uyardı: ‘‘Bir yere ait olmak için illa onların doğrularına göre mi yaşayacaksın? Kendin olamıyorsan zaten oraya ait değilsin ki!’’
Hazal Kaya’nın normal yaşamdaki duruşunu da düşününce, Esra’nın bu onurlu duruşuna aslında pek de şaşırmamak gerek. Güçlü ve özgür ruhlu kadınlar, var olun!
En özeli en sona sakladık…
Dizinin en özel sahneleri kuşkusuz ki Mustafa Kemal Paşa’yı gördüğümüz sahnelerdi! Bu sahneler, her defasında tüylerimizi diken diken etmeyi ve gözlerimizi doldurmayı başardı. Halit ve Esra’nın suikasti önledikten sonra paşayla görüştükleri sahnede Esra’nın jest ve mimikleri, her şeyi özetliyor aslında. Hele dayanamayıp sarıldığı o an… Hepimizin duygularına tercüman oldun Esra, teşekkür ederiz!