AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana merkez Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi Turgut Özal Bulvarı’nda yıkılan Seray Apartmanı’na gelerek incelemelerde bulundu. Ardından Çelik, buradaki vatandaşlarla ve enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlerin yakınlarıyla birebir ilgilenerek sorunlarını dinleyip yardımcı oldu. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Çelik, ”İğneyle kuyu kazar gibi bir çalışma yapılıyor. Burada esas olan o canların kurtarılması. Şimdi belli enkazlara, binaların yanındaki binaların yıkılma tehlikesi sebebiyle müdahale edilemiyor. Şimdi onların kontrollü olarak yıkılması sağlanıyor. Burada yedi yirmi dört esasına göre bütün arkadaşlarımız ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Neredeyse herkes en fazla bir iki saat uyuyarak çalışıyor. En büyük arzumuz, temennimiz enkaz altındaki canlarımıza sağ salim kavuşmak. En büyük önceliğimiz bu. Bir sürü yerden vatandaşlar mesaj iletiyor. Şurada ihtiyaç var, burada müdahale edilmesi lazım diye. Elden gelen yapılıyor ama tabii ki ulaşılamayan yerler de oldu. Daha çok ulaşılmayan yerlere de ulaşılmaya çalışılıyor. Büyük bir gayret gösteriliyor. Çok büyük bir alanda milyonlarca insanımızı etkileyen sadece bizim tarihimizin değil, dünya tarihinin en büyük afetlerinden biri bu. Belki de bazıları diyor işte okyanuslar hariç böyle bir afet olmamış, dolayısıyla burada birlik içinde, beraberlik içinde bu felaketi de hep birlikte aşacağız” şeklinde konuştu.
Çelik şöyle devam etti:
”Çok sayıda maalesef üzücü şey de oluyor. Bir sürü provokasyon, yanlış haber, işte hastanedeki çocukların yayınlaması vesaire gibi burada gördüğünüz gibi koordinasyon çadırları var. Bu koordinasyon çadırlarında enkazdan çıkan bu binalardan çıkan herkesin kaydı tutuluyor. Çocuksa çocuk o şekilde, koruma altına alınıyor. Yani herhangi bir şekilde bir istismara müsaade etmemek için bütün tedbirler yapılıyor. Burada bir enkazla ilgili enkazın kaldırılması, o canlara kavuşulmasıyla ilgili çalışma var. Evleri hasar görmüş ya da evlerinde kalmak istemeyen vatandaşlarımız için çeşitli çadır bölgelerinde, spor salonlarında misafir ediliyor. Ayrıca oteller ve misafirhanelerle ilgili de bir imkan oluşturduk. Biz bizzat arkadaşlarımızla sabah saatlerinde başlayarak, gece geç saatlere, bazen sabaha kadar tüm buraları geziyoruz ki bize gelen raporların haricinde bir ihtiyaç varsa o ihtiyacın anlık olarak giderilmesi için. Tabie sürekli olarak tablo da değişiyor. Yemek ihtiyacıyla ilgili, temizlik ihtiyacıyla ilgili, barınma ihtiyacıyla ilgili her şey biraz daha hızlanmış durumda. Vatandaşlarımıza da söylüyorum, eksiğimiz gediğimiz oluyor. Fark ettiğimiz anda süratli şekilde tamamlamaya çalışıyoruz” sözlerine yer verdi.
Adana’daki durumun diğer yerlerdeki felaketin büyüklüğüne göre biraz daha kontrollü durumda olduğunu aktaran Çelik, ”Burada hemen her yere ulaşıldı. Ama müdahale edilemeyen enkazlar, yandaki binaların yıkılma tehlikesi yüzünden orada görevliler çalışırken onların üstüne yıkılabilir, onlar da hayatını kaybedebilir” dedi.
Vatandaşların hasarlarla ilgili ne yapacağını sorduğunu söyleyen Çelik, ”Onların hepsi tespit edilecektir. Onların hepsiyle ilgili olarak Çevre Şehircilik Bakanlığı ekipleri o tespitleri yapacaktır. Hiçbir vatandaşımız mağdur olmayacak. Vatandaşımızı desteklemek için Cumhurbaşkanımızın açıkladığı tedbirler de var. Ayrıca Antalya’daki otellerde kalmak isteyenler için imkan oluşturuluyor. Şu anda en büyük gayretimiz, duamız enkaz altındaki canlarımıza sağ salim ulaşmak. Allah milletimize zeval vermesin. Bütün siyasi partilerden, belediyelerden arkadaşlarımız, bütün siyasetçi arkadaşlarımızla el birliği içerisindeyiz burada kol kolayız. Milletimizin emrindeyiz, bütün sivil toplum örgütleri Türkiye’nin her bir tarafından geliyorlar” şeklinde konuştu.
Son olarak Çelik, ”Adana biliyorsunuz bir lojistik merkezi oldu. Bu lojistik merkezi karakteri çerçevesinde her şey buraya geliyor ve buradan dağılıyor. Bir yandan çok üzgünüz, Allah rahmet eylesin cenazelerimizi defnediyoruz. İnşallah hep birlikte el birliğiyle kalp kalbe bu büyük felaketi de milletçe aşacağız” dedi.