Peş peşe gelen felaket

NAMIK DURUKAN- Asrın 2’nci büyük deprem felaketi olarak nitelendirilen depremin merkez üssü Kahraman- maraş’tı. 10 kentte yıkıma neden olan depremde yaklaşık 300 bina yıkıldı. Depremde, en az 234 vatandaş can verdi, yüzlerce kişi yaralandı. Merkez üssü Pazarcık ilçesinde 04.17’de meydana gelen 7.7’lik depremin ardından arama kurtarma çalışmaları sürerken 13.24’te merkez üssü Elbistan olan 7.6 büyüklüğünde ikinci bağımsız bir deprem daha yaşandı. İki büyük deprem Kahramanmaraş’ta Pazarcık, Elbistan, Türkoğlu ilçelerinde büyük hasara yol açtı.

10 saatlik yolculuk

Peş peşe yaşadığı felakete karşın diğer illere göre yardımların en geç ulaştığı il Kahramanmaraş oldu. Vatandaşların büyük ölçüde kendi imkânlarıyla yürüttüğü arama kurtarma çalışmaları sürerken, kentte acı ve öfke saatler geçtikte gittikçe yükseldi. Milliyet olarak Kahramanmaraş gitmek için Ankara’dan dün sabah 08.00’de yola çıktık. Kayseri’ye vardığımızda yoğun bir araç trafiği ile karşılaştık. Depremin en yıkıcı yüzüyle karşı karşıya bölgeye ulaşmak için Cumhurbaşkanlığının aşevi TIR’ları, AFAD, UMKE, arama kurtarmada görevli jandarma ekipleri konvoylar halinde yoldaydı. Kayseri’den Kahramanmaraş yoluna girdiğimizde trafik neredeyse durma noktasına geldi. Hem hava koşulları hem de deprem nedeniyle yollarda meydana gelen hasar ve trafik kazaları yüzünden yardım konvoyları ilerlemekte zorlanıyordu. Öğleden sonra saat 16.00 sularında depremin yıkıcı etkisini Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine vardığımızda fark ettik. Göksun’da birçok bina hasar görmüş ve çatlamıştı. Vatandaşların bir kısmı arama kurtarma çalışmalarına destek olurken, kendilerini açık alanlarda koruma altı alanlar ise yaktıkları ateşlerin etrafında ısınmaya çalışıyordu. Göksun’dan Kahramanmaraş’a yaklaşık 100 km’lik yol 3 saatte anca geçerek toplamda 10 saatlik bir yolculuğun ardından kent merkezine ulaştık.

Trafik nedeniyle Kahramanmaraş’a yaklaşık 100 km’lik yolu 3 saatte alabildik.

Ekipler geç ulaştı

Kent merkezinin girişinden itibaren yıkılan binaların görüntüleri ile karşılaştık. Binaların etrafında kurtarma çalışmalarına katılan vatandaşların çalışmalarını görüntüledik. Bu sırada zaman zaman yıkıntılardan yardım sesleri yükseliyordu. Yıkılan bazı binaların bulunduğu yerlerde iş makinalarının çalıştığını gözlemledik. Fakat AFAD ve diğer yardım kuruluşları karayolunda yaşanan yoğunluk nedeniyle saat 18.00 sularında henüz kent merkezine ulaşamamıştı. Kentin merkezinde büyük bölümü eski yapılardan oluşan binaların çoğunluğu yıkılmıştı. Yıkıntıların önünde vatandaşlarca yürütülen kısıtlı kurtarma çalışmaları sürerken, bu sırada enkazın altından insan sesleri duyuluyordu. Çarşı merkezinde yer alan çimento fabrikasında çalışan işçilerin kaldığı Kazanlı Oteli en büyük yıkımın yaşandığı yerlerden biriydi. Otelde onlarca işçinin göçük altında olduğu bilgisini veren vatandaşlar, kendi imkânlarıyla kurtarma çalışmaları yaptıklarını, gelecek profesyonel kurtarma ekiplerini beklediklerini belirtti. Merkezde birinci ve ikinci katları iş merkezi olarak kullanılan Gözde 1, Gözde 2 ve Gözde 3 adlı binaların tamamen çöktüğü görüldü. Çöken inşaatın önünde görüştüğümüz Mehmet Yel, bu binaların 1984-1985 yılında yapıldığını kendisinin de fiilen inşaatta çalıştığını belirterek, “Eski bina olduğu için dayanamadı” dedi. Buna benzer çok sayıda eski bina ve yanı sıra bölgede yapılan yeni binaların da yıkıldığını aktardı. Kent merkezine dün akşam saati itibarıyla elektrik verilemezken, telefon ile iletişimde sıkıntı yaşanıyordu.

Bina enkazlarının başında yakınlarını bekleyen ya da kurtarma çalışmalarına katılan vatandaşlar saatler ilerlediği halde yardım gelmemesine öfkeliydi.

Kâğıt gibi yırtıldı

Şehir merkezinde yol boyunca neredeyse tüm binalar hasar gördü. Trabzon Caddesi ile Müftülük Meydanı çevresindeki birçok bina kâğıt gibi çöktü. Pazarcık ilçesi merkezinde neredeyse tüm binalarda hasar olduğu bildirildi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir