Kanserde risk faktörlerine dikkat

MELTEM GÜNAY- Dünyada ve ülkemizde kanser vakası sayısı giderek artıyor. Dünyada her yıl 20 milyon, ülkemizde de yaklaşık 230 bin kişiye kanser tanısı konuluyor. Her yıl dünyada 10 milyon kişi kanser nedeniyle yaşamını yitirirken uzmanlar risk faktörü konusunda uyardı. Erken teşhisin önemi bir kez daha vurgulanırken, yeni tanı ve tedavi yöntemlerini de anlattılar.

KANSERE KARŞI 12 ETKİLİ ÖNLEM

Araştırmaların risk faktörlerine karşı önlem alındığında kanser gelişiminin yüzde 30-40 oranında önlenebildiğine vurgu yapan Acıbadem Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Engin, sigara kullanımının kanser için en önemli risk faktörü olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Engin alınması gereken önlemleri ve önerileri şöyle sıraladı:

“Haftanın beş günü tempolu yürüyün. Yapılan çalışmalarda, haftada 5 gün 30’ar dakika tempolu yürüyenlerde; meme, kalın bağırsak, rahim ve prostat kanseri daha az görülmüş. Fazla kilolarınızdan kurtulun. Sigarayı çöpe atın. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Mevsiminde olmayan sebze ve meyvelerde kanser gelişme riskini artıran hormon takviyesi ve kimyasallar daha fazla kullanılıyor. Bu nedenle sebze ile meyveleri mevsiminde tüketin. Etleri mangalda pişirmeyin, işlenmiş ürünlerden kaçının. Örneğin işlenmiş balık ürünlerindeki polikloronil bifenil ve diğer besinlerde kullanılan sodyum benzoatin kanser riskini artırabildiği yapılan çalışmalarda ortaya konmuş. Ayrıca sosis, salam, sucuk ve jambon gibi işlenmiş et ürünlerini mümkün olduğunca az tüketin. Alkollü içecekleri bırakın. Enfeksiyonlara karşı önlem alın. Dünyada her beş kanserden birinin kronik enfeksiyonlara bağlı gelişir. Örneğin helicobacter pylori bakterisi mide kanserine, hepatit B virüsü karaciğer kanserine, herpes grubu bazı virüsler de cilt ile rahim ağzı kanserine yol açabiliyor. Hepatit B, HPV gibi aşılarınızı ihmal etmeyin. Düzenli ve kaliteli uyunun. Tarama programlarını aksatmayın. Güneş ışınlarına dikkat edin ve kendinizi koruyun.”

TANI VE TEDAVİDE YENİ GELİŞMELER

Kanser hastalığının tedavisinde özellikle son 10 yılda oldukça önemli başarılan elde edildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal da, tanı konusunda önemli çalışmalardan bahsetti. Prof. Dr. Turhal, “Bugüne kadar kanser hastalarının tanısı konulduktan sonra kullandığımız yeni nesil dizileme analizleri bu yıl itibariyle sağlıklı bireylerin taranması için de kullanılır hale geldi. Bu yöntemlerle vücutta dolaşan kanser hücrelerine ait DNA parçacıklarını saptamak ve bunun üzerine o tanının kesinleştirilmesi yönünde girişimlere başlamak mümkün” dedi.

Geçmiş senelerde başlayan ve kanser hücresi üzerindeki değişik mutasyonları saptayarak bunlara yönelik bölünmeyi, mutasyonlar üzerinden durduran ilaçların geliştirilmesinin de tüm hızıyla devam ettiğini ve önümüzdeki yıllar içinde daha fazla ilacın değişik kanser tiplerinde tedavi edici rolünün ortaya çıkacağını söyleyen Prof. Dr. Turhal şöyle devam etti: “Bunların yanı sıra damardan verilen, bağışıklık sistemi üzerinde çalışan immünoterapi ilaçları, damardan verilerek radyasyon yayan ilaçlar, radyoterapi cihazlarındaki yenilikler de önümüzdeki yıllar içinde daha çok kişinin kullanımına sunulabilecek gibi görünüyor. MRNA aşılarının kanser hastalığının tedavisinde kullanılmasıyla ilgili pek çok çalışma sürüyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir